48 günlük tedaviyle koronavirüsten kurulan Türk hasta: 10 dakikalık oksijen için servetimi verirdim

admin

0 2 2 dakika okuma süresi

Mersin’de paklık şefi olarak vazife yaptığı Tarsus Devlet Hastanesi‘nde 10 Mart’ta koronavirüse yakalanan ve 48 gün ağır bakımda kalarak 21 gün de entübe tedavisi gören 2 çocuk babası Ahmet Yertan (49), plazma tedavisiyle yine hayata tutundu. Tedavi olmasının akabinde, korunmayan ve maske takmayanları uyaran Yertan, “10 dakikalık oksijen için tüm servetimi verirdim” dedi.

Ahmet Yertan, paklık şefi olarak misyon yaptığı Tarsus Devlet Hastanesi’nde 10 Mart’ta koronavirüs salgınına yakalandı. Birinci müdahalesinin akabinde Tarsus Devlet Hastanesi ve Mersin Kent Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne 48 gün tedavi gördü. 21 gününü entübe olarak geçiren Yertan, plazma tedavi ile hayata tutunmasının arkasında taburcu olarak meskenine gönderildi.

“İNSANLAR ANLAMIŞ DEĞİL”

Konutunda dinlenen Ahmet Yertan, ferdî hijyenine dikkat ettiğini, çalıştığı süreçte de etrafındaki herkese çok aralıklı yaklaştığını belirterek, “Allah’ım kimseyi bu hastalığa düşürmesin. Çok makûs bir süreç. Entübe halini aslında hatırlamıyoruz. Bol halisilasyonların, hayallerin görüldüğü bir süreç. Öteki tarafa gidip gelmek üzere bir şey. Bunu yaşayan bilir. Kimi beşerler hala buna inanmıyor. Bu süreç devam ediyor. Birtakım beşerler hala bunu anlamış değil ne yazık ki” dedi.

“YAŞAYAN BİLİR”

Güzelleşme belirtileri göstermesinin akabinde hastanede yaşadıklarına değinen Yertan, “Yoğun bakımdan çıktıktan sonra hemşirelere ‘Buraya nereden geldim, kaç gün kaldım’ diye sormak zorunda kaldım. Hastaneye ne vakit geldiğimi, kaç gün kaldığımı hatırlamıyordum. 21 gün sonra entübe kalmışım, konuta geldiğimde çocuklarım ’48 gün sonra konuta beğenilen geldin’ diye yazı yazmışlar. O süreçte birçok şeyi hatırlamıyor insan. Nefessiz kalmanın, oksijensiz kalmanın ne demek olduğunu yakalananlar biliyor. Kaslarım erimiş, yürümeyi unutmuşum. Lavaboya gidip gelişim olan 5 dakikanın hesabını yaptım. Burnumda hortumla lavaboya gidip geliyordum, kendimi o denli kandırıyordum hala oksijen alıyormuşum üzere. O vakit kendi kendime ’10 dakikalık oksijen için tüm servetimi veririm’ dedim. Bunu fakat yaşayan bilir” diye konuştu.

“HASTALIKTAN HERKES ETKİLENİYOR”

Vatandaşların birçoğunun maske takmadığına dikkat çeken Yertan, şöyle devam etti “Candan daha kıymetli bir şey yok diye düşünüyorum. Zira yalnızca bir kişi hasta olmuyor, bütün aile bundan etkileniyor. 14 gün karantinada kalıyorsunuz, bütün işleriniz aksıyor. Entübe olunca da öbür tarafa gidip geliyorsunuz. Dualarla, hekimlerin sayesinde hayata tutunduk. Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum. Kent Hastanesinde sıhhat hizmetleri ayağımıza geldi. Şayet burası olmasaydı artık İstanbul, Ankara yollarına düşmüş, tedavi olmak için hastane arayacaktık. Hemşiresinden hasta bakıcısından her şey süper.”

MASKE TAKMAYANI UYARIYOR

Gördüğü herkesi de uyardığını kaydeden Yertan, şunları söyledi “Maske takmayan çok beşerle karşılaştım. ‘Neden maske takmıyorsunuz’ diye sorduğumda ‘Bize bir şey olmaz’ diyorlar. ‘Ben hiç o denli bir şey demedim fakat bana bulaştı. 1 ay boyunca entübe kaldım. Nasıl yaşadım bilmiyorum’ dedim. Bir petrole gittim 2 genç maske takmamıştı. Hastaneden yeni çıktığımı, 20 gün entübe kaldığımı söyledim. Çabucak maskelerini taktılar. Bu hastalık yalnızca bireye bulaşmıyor, meskene gittiklerinde ailelerine de bulaşıyor. Daima birlikte önlem almak zorundayız. Hükümetimiz bu hususta çok hassas. Birebir hassasiyet vatandaşta da olmalı. Devlet her vatandaşın başına bir polis dikemez ki. Maskeyi devlet veriyor, maske takmak bu kadar sıkıntı mu? Gençler hiç kendilerine bulaşmayacak üzere davranıyor. Ben çok titiz, çok fazla dikkat etmeme, korunmama karşın yakalandım.”