57. Antalya Altın Portakal Sinema Şenliği kapsamında gösterimi gerçekleştirilen “Çatlak” isimli müsabaka sinemasının söyleşisi yapıldı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla düzenlenen şenlikte dün gösterimi yapılan sinemanın direktörü Fikret Reyhan, oyuncular Süleyman Karaahmet, Hakan Salınmış, Tuğçe Yolcu, Muammer Brav, Hakan Emre Ünal, Elif Ürse, Giray Altınok, Mehmet Bilge Aslan ve üretimci Nizam Reyhan, Antalya Kültür Merkezi yanında kurulan çadırda izleyicilerin sorularını yanıtladı.
Direktör Reyhan, bir ailenin alınan borç yüzünden yaşadığı sorunu “Çatlak” senaryosuyla ortaya koyduğunu, herkesin bir formda bu öyküyü yaşadığını yahut şahit olduğunu söyledi.
Birkaç sene evvel borçla ilgili bir öykü duyduğunu, onu senaryolaştırmaya karar verdiğini aktaran Reyhan, “Son bir yılda aklımda iyice yer etti, bir ay üzere müddette de senaryoyu yazdım. Haziranda da çekimlere başladık. Senaryoda bir ailenin sosyolojik, ruhsal, ekonomik parametrelerine bakmaya çalıştım.” dedi.
Reyhan, oyuncuların birçoklarının tiyatrocu olmasının kendisine büyük takviye sağladığına değinerek, “Oyuncularım çok iyiydi ve inanılmaz bir senfoni içinde sinema çekildi. Sette bir matematik vardı, yaşayan bir dünya vardı. Kamera nereye dönse aslında bir şey yakalayacaktı. Bir yemek sahnesi vardı, beni korkutuyordu fakat artık izleyince nasıl yaptığıma bile şaşırıyorum.” diye konuştu.
Oyunculardan Tuğçe Yolcu ise sinemada herkesin birbirine sevgi ve hürmetle yaklaşması sayesinde ortaya şahane bir yapıtın çıktığını, oyuncu ve teknik takımın birbiriyle çok uyumlu olması nedeniyle çekimlerin eğlenceli geçtiğini lisana getirdi.
Süleyman Karaahmet de sineması dün birinci kere izlerken öncelikle kendi oyunculuğuna bakmaya çalıştığını ancak beşinci dakikadan sonra kendini sinemanın akışına kaptırırken bulduğunu belirtti.
Mehmet Bilge Aslan, sinemaya bir tiyatro oyununa hazırlanır üzere hazırlandıklarını, ortada çok önemli bir emeğin olduğunu kaydetti.
Sinemanın konusu
İngiltere’de çalışan Fatih, arkadaşı Ayhan’dan Türkiye’deki ailesine göndermek için borç almıştır. Borç, Fatih Türkiye’ye döndüğünde de ödenmeyince Ayhan aileyi ziyarete gelir ve parasını ister. Bu borcun talep edilmesi aile içinde tansiyona yol açar.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Gülsem Adam
Haberler.com
