Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Üsküdar’da düzenlenen 4. Milletlerarası 15 Temmuz Sempozyumunda yaptığı konuşmada, “Millet iradesi değil, FETÖ’yü milletin üzerine salan irade hâkim olsaydı bugün Ayasofya’yı tekrar ibadete açmak mümkün olamayacaktı” dedi.
4. Milletlerarası 15 Temmuz Sempozyumu Üsküdar’da düzenlendi. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda yapılan sempozyuma Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Üsküdar Belediye Yöneticisi Hilmi Türkmen ile gazeteci, akademisyen ve hukukçular katıldı. Sempozyumda konuşmacılar “milli iradeyi savunmak, geleceği inşa etmek” başlığı altında 15 Temmuz’u ele aldı.
Programda konuşma yapan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “O gece Cumhurbaşkanımızın daveti üzerine sokakları caddeleri meydanları dolduran aziz milletimizin o büyük hamaseti olmasaydı tahminen bugün bambaşka bir tablonun içerisinde olacaktık. Her yaştan her görüşten vatan evladı göğsünü siper etmemiş olsaydı bu hayasız akını durduramayacaktık. O sebeple 15 Temmuz direnişine kanlarıyla canlarıyla hayat veren milletimize şükran borçluyuz. Bu aziz milletin bir ferdi olmaktan her devir onur duyacağız.
O gece millet iradesinin üstünde, halkın gücünün üstünde hiçbir güç tanımadığını haykıran Sayın Cumhurbaşkanımız FETÖ’nün hain tuzağını bozdu. Onun sesi ve daveti milyonlara umut oldu güç verdi. Bu türlü bir öndere sahip olmaktan onunla yol yürümekten son aşama bahtiyarız.
27 Mayıs askeri darbe ile başlayan müdahaleler zincirinde takip eden her halka vesayet tertibi kökleştirmiştir. Darbecilerin başarılı olduğu her örnekte millet ve siyaset kaybetmiştir. Devlet topluluğu yabancılaşmış, devlet ve topluluk arası açılmıştır. 15 Temmuz’u farklı kılan budur. Siyasi tarihimizde birinci defa sesinin bastırılmasına, iradesinin hiçe sayılmasın canı pahası karşı çıkmış itiraz etmiştir. 15 Temmuz hain kalkışmayı tarihi olarak sairlerinden ayıran 2., özellik ise, açık atağın nitelik gayesiyle bağlantılıdır. 15 Temmuz millet egemenliğin üzerinde vesayet teşebbüsün ötesinde, bu hain kalkışma düpedüz bir esaret teşebbüsüdür. 15 Temmuz Türkiye’nin düştüğü mahalden ayağa kalkışının tarihidir. Millet iradesi değil, FETÖ’yü milletin üzerine salan irade hükümran olsaydı bugün Ayasofya’yı yine ibadete açmak mümkün olamayacaktı.
Türkiye hâkim bir devletin gücü ve öz inancına erişememiş olsaydı Fatih Sultan Mehmet’in vasiyetine hürmetle o kutlu mabede tarihi işlevini tekrar kazandırabilmek mümkün olur muydu? 15 Temmuz muvaffakiyete ulaşmış ve Türkiye global kudret sahiplerinin oyuncağı haline gelmiş olsaydı, bu karar alınabilir miydi ? Bugün onlar Ayasofya’nın ibadete açılmasından hayal kırıklığı yaşadıklarını tabir ediyorlar. Bizim derdimiz milletimizin hayalleridir. Milletin penceresinden bakıldığında kırılan hayaller değil zincirlerdir. 15 Temmuz da milletin ayağına takılmak istenen prangaları kırıp atmıştır. Tekrar 1 Temmuz’da hamd olsun Ayasofya’nın da zincirleri kırılmıştır. ve Ayasofya ceddimizden neslimize uzanan kutlu emanet ve kültür kaynağı olarak en iyi biçimde korunacaktır” dedi.
“15 Temmuz yalnızca bir darbe teşebbüsü, ihanet teşebbüsü değil tıpkı vakitte bir işgal girişimidir”
Programda konuşan Üsküdar Belediye Lideri Hilmi Türkmen ise, “Bu sempozyumlar münhasıran altını çizerek söz etmek isterim ki bizim için çok çok değerli çalışmalardır. Hem bir tarihi vukuatı tarihi vesikayı gün yüzüne çıkarmak, dokümanlarıyla bütün ayrıntılarıyla vesikalandırmak ve geleceğe aktarmak babında sempozyumların yapılan ilmî ilmi çalışmalar başlığı altında en değerlisi olduğuna inanıyorum. Bu sebepledir 15 Temmuz derneğimiz bu yıl dördüncüsünü düzenleyerek aziz milletimiz için çok çok kıymetli olan ve aslında unutmamamız gereken 15 Temmuz gerçeğini, ihanetini ve tıpkı devranda 15 Temmuz’da bu aziz milletin kahramanlığını evraklarıyla bir araya getirmek, araştırmak, topluca gelecek kuşaklara aktarmak manasında çok mealli ve artık klasik de bir hal aldığına inandığı bu sempozyumları gerçekleştiriyor. Bu vesileyle aziz şehitlerimizi rahmetle minnetle şükranla yad ediyorum gazilerimize güzel sağlıklı uzun ömürler diliyorum. Pahalı dostlarım 15 Temmuz bu aziz milletimiz için bizim için yalnızca sıradan bir gün olmadığını hepimiz biliyoruz gelgelelim iki istikametiyle bizim için çok çok değerli. Bir tanesi Fethullahçı terör örgütünün çok alçak kalleş bir ihanet teşebbüsünün olduğu bir gün. Bizim için değerli olan bir başka meali da bu aziz milletin destansı kahramanlıklarının sergilendiği değerli bir gün. Biliyoruz ki 15 Temmuz yalnızca bir darbe teşebbüsü ihanet teşebbüsü değil tıpkı devirde bir işgal teşebbüsüdür. Altını çizerek tabir etmek isterim ki bir işgal teşebbüsüdür. Kelamım ona özgür dünyanın karanlık güçleri karanlık odakları Türkiye’yi işgal senaryosunu 15 Temmuz’da fiile dönüştürme için harekete geçtiler. Yıllarca bugünler için hazırladıkları fareleri, kemirgenleri alçakları bugün alana sürmeyi planladılar. Kendilerine nazaran her türlü planı yaptılar. Güya onlara nazaran her şey dört dörtlük ve senaryo yazıldığı üzere uygulanacak, ve Türkiye işgal edilecektir” diye konuştu. – İSTANBUL
Kaynak: İHA
Haberler.com
