Türkiye’de “kara kış”ın en sert ve çetin geçtiği kentlerden Bolu’da, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile uğraş için dağ, kar, fırtına dinlemeyen sıhhat grupları, kilometrelerce yol katederek vatandaşlara aşı ulaştırıyor.
Kentte Kovid-19 ile çaba ve aşı çalışmaları, Vilayet Sıhhat Müdürü Muhammed Emin Demirkol koordinesinde, hekim, hemşire ve sıhhat çalışanının üstün çabalarıyla devam ediyor.
Kendi imkanlarıyla aşı olamayan ve dağ köylerinde yaşayan vatandaşlara aşı ulaştırmak için Refika Baysal Toplum Sıhhati Merkezi’nde vazife yapan Filyasyon ve Aşılama Grup Koordinatörü Dr. Ayşe Nennioğlu Turgut yönetimindeki gruplar sabah saatlerinde hazırlıklara başlıyor. Tulumlarını giyip, maske, siperlik, bone ve eldiven takan gruplar, gidecekleri dağ köylerine ulaşmak için araçlara biniyor.
Merkeze bağlı Kuzfındık köyüne gelen takımlar, araçlarından inerek kar kalınlığının yer yer 25 santimetreyi bulduğu köy yollarında yürüyerek konutlarına ulaştığı Fatma (78) ve eşi Mehmet Emin Garip’e (85) ikinci doz Kovid-19 aşısını uyguladı. Aşının akabinde tabip Turgut tarafından çiftin sıhhat denetimleri de yapıldı.
“180 noktada aşılama gruplarımız var”
Bolu Valisi Ahmet Ümit, kentte yürütülen aşılama çalışmaları hakkında AA muhabirine, aşılamayla ilgili sıralamayı, süreci ve maksat kitleyi Sıhhat Bakanlığının belirlediğini tabir ederek, bu kapsamda birinci etapta Bolu’da belirlenen 60 bin vatandaşın aşılamasının devam ettiğini anlattı.
Bugün prestijiyle 43 bin 200 kişinin aşısını bitirdiklerini belirten Ümit, “Yüzde 72,2’ye tekabül ediyor şu andaki aşılama oranımız. Bizim 180 noktada aşılama takımlarımız var. Daima onlar takip içerisinde sırası gelen vatandaşlarımızı randevu ile birlikte aşı yapıyorlar. Bunun dışında 45 takımımız de köylerde, rahatsız olan, konutundan dışarıya çıkma imkanı bulunmayan yaşlı, rahatsız, vatandaşlarımızı sırası geldiğinde aşılamak üzere hareket halindedir.” dedi.
Ümit, şu anda Bolu’da yeteri kadar aşının bulunduğunu ve sırası gelen herkesin bekletilmeden aşılanacağını vurgulayarak, “Belki yaşlı, okuması yazması çok fazla olmayan vatandaşlarımız olabilir. Yani sırasının gelip gelmediğini tespit edemez. Etrafında torunu, evladı yoktur vesaire. Biz onları da nüfus kayıtlarından takip ve tespit etmek suretiyle sırası geldiğinde hiç aksatmadan aşılarını sürdürüyoruz.” dedi.
Sıhhat takımları en ücra köylere ulaşmak için yollarda
Aşılama için araç ile bir saatten fazla aralıktaki yerlere de gidildiğini vurgulayan Turgut, “Arkadaşlarımız büyük eforlar sarf ederek kara ve kışa karşın bütün halkı aşılamaya çalışıyor. Bilhassa 90 yaş üstünü konutlarında aşıladık. 65 üstü olanlardan ulaşımını sağlayamayan, yatağa bağımlı olan, konutta sıhhat hizmeti alan hastaların aşılamasını gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye de devam ediyoruz.” diye konuştu.
Grupların ağır bir biçimde çalıştığını anlatan Turgut, bir günde 15-16 takımın aşı için yollara çıktığını ve köy köy aşılama gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Koronavirüs olduğu için hastaların hastaneye başvurmaya çekindiklerini belirten Turgut, “Bizler ayaklarına kadar gitmişken onların şikayetlerini dinliyoruz, elimizden gelen bir şey varsa yardımcı oluyoruz. Bu bahiste aile tabipleri de çok dayanak oluyor.” dedi.
Tüm sıhhat çalışanları üzere kendilerine de aşı yapıldığını hatırlatan Turgut, aşının da koronavirüse karşı insanları görünmez yapmadığını, tekrar maske, ara ve hijyen kurallarına uymaya devam edilmesi gerektiğini vurguladı.
Takımlar gittikleri köylerde minnetle karşılanıyor
Sıhhat çalışanı Hümeyra Kahveci de köylerde kendilerinin sevgiyle karşılandığını belirterek, “Onlara hizmet götürmek bizler için aslında bir gurur. Bol bol dua alıyoruz. Onları memnun ediyoruz. Bunun manevi boyutu da bizler için özel. Tüm sıhhat çalışanları canla başla hizmet vermeye çalışıyor bu periyotta.” dedi.
Aşılama sırasında yaşadığı bir anısını anlatan Kahveci, şöyle devam etti:
“Aşılama çalışması için bir meskene girecektik. Yatalak bir nenemiz vardı. Hazırlıklarımızı yapıyor ve konuta girmek için galoşlarımızı giyiyorduk. Çabucak nenemizin eşi dedemiz birden ayakkabılarımızı silmeye kalktı. Biz ne olduğuna şaşırdık. Dede yapma, sen büyüğümüzsün demeye kalmadı. Dede bizlere, ‘Kızım, yavrularım sizin ayaklarınız kar içerisinde kalmış. Buz kesilirsiniz artık. Daha çok yolunuz var.’ demişti. Onun bu davranışı karşısında bizler çok utanmıştık. Büyüklerimiz nitekim saygıyı hak ediyorlar. Onlar her vakit baş tacımız.”
Köylerine aşılama çalışması için gelen sıhhat gruplarına teşekkür eden Fatma Garip de “Allah razı olsun gelenlerden. Bizleri unutmadılar. Allah devletimize milletimize zeval vermesin.” dedi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Mehmet Emin Gürbüz
Haberler.com
