Katar Üniversitesi Memleketler arası İlgiler Kısmı Profesörü Ali Bakir, ‘Suudi Arabistan’ın İran ve Türkiye ile bağları iyi bir düzeyde değil. Bölgede güçlü olan bu iki ülkeden en az biriyle alakalarını düzeltmeden Suudi Arabistan’ın durumu güç.’ diye konuştu.
ABD’nin Körfez bölgesinde konuşlandırdığı Patriot hava savunma sistemlerinin bölgeden çekilmesi istikametindeki gelişmeler sonrasında Suudi Arabistan’ın seçenekleri tartışılıyor.
Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, Joe Biden idaresinin, ABD’nin, Afganistan’dan sonra Orta Doğu ülkelerindeki askeri varlığını da kıymetli ölçüde azaltacağı istikametinde bir haber yayımladı.
Pentagon’un Kuveyt, Irak, Ürdün ve Suudi Arabistan’da konuşlu 8 Patriot hava savunma sistemini çekeceği sav edilen haberde, Suudi Arabistan petrol tesislerine 14 Eylül 2019’da yapılan taarruzlardan sonra ülkeye konuşlandırılmış olan Yüksek İrtifa Terminal Alan Savunma Sisteminin (THAAD) çekilmesinin yanı sıra bölgedeki hava kuvvetleri filolarının da sayısının azaltılacağı belirtildi.
Associated Press (AP) haber ajansı da ABD’nin Patriot hava savunma sisteminin başşehir Riyad’ın güneydoğusundaki Buyruk Sultan Hava Üssü’nden çekildiğini bildirdi.
Uzmanlar, ABD’nin Patriot füzelerini bölgeden çekmesinin akabinde Riyad idaresinin önündeki seçenekleri AA muhabirine kıymetlendirdi.
RİYAD ALTERNATİF ARAYIŞINDA
ABD’nin bu kararına karşılık, Kral Selman bin Abdulaziz başkanlığında toplanan Bakanlar Şurası savunma sistemlerini geliştirmek için “Savunmayı Geliştirme Genel Kurulu” oluşturulması kararını aldı.
Suudi Arabistan’ın 14 Eylül’de aldığı kararla kurulan Savunmayı Geliştirme Genel Şurasının mali ve idari taraftan bağımsız olacağı ve Bakanlar Konseyi Lideri’ne bağlı kalacağı kaydedildi.
Şuranın emeli, “Savunma sistemleri ve teknolojilerle bağlantılı alanlarda yeniliklere ve geliştirmeye ait faaliyetlerde bulunmak, bu mevzuda siyaset ve stratejiler geliştirmek” olarak açıklandı.
Kararın açıklanmasının akabinde ise 15 Eylül’de Yunanistan’ın Suudi Arabistan’a, Patriot füze sistemlerinde kullanılan güdümlü hava savunma bataryası göndereceği duyuruldu.
Suudi Arabistan, İran dayanaklı Husilere karşı çabasında Yemen hükümetine dayanak veriyor. Husiler, Suudi Arabistan’ın güney bölgelerini sıklıkla balistik füze ve İHA’larla gaye alıyor.
“SUUDİ ARABİSTAN’IN ÖNÜNDE ŞİDDETLİ SEÇENEKLER VAR”
Katar Üniversitesi Milletlerarası Alakalar Kısmı Profesörü Ali Bakir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan’ın güç bir durumda olduğunu belirtti.
Bakir, “Suudi Arabistan’ın önünde güçlü seçenekler var. Rusya üzerinden bu durumu aşmaya çalışıyor fakat bu durumun sorunu çözebileceğini zannetmiyorum.” dedi.
Suudi Arabistan’ın “siyasi ve askeri açıdan ABD’ye bağımlı” olduğunu tabir eden Bakir, “(ABD ile) bağları düzeltmediği yahut içeride güçlenerek bölgede münasebetler geliştirmediği surece alternatif bulması sıkıntı.” diye konuştu.
Bakir, “Suudi Arabistan’ın İran ve Türkiye ile bağları iyi bir düzeyde değil. Bölgede güçlü olan bu iki ülkeden en az biriyle bağlarını düzeltmeden Suudi Arabistan’ın durumu güç.” değerlendirmesinde bulundu.
Riyad idaresinin Yunanistan’dan hava savunma bataryası alarak imkanı değerlendirdiğine işaret eden Bakir, savunulmaya gereksinim duyan Yunanistan’ın kritik durumdaki Suudi Arabistan için bir seçenek olmadığını vurguladı.
ABD’NİN ÇEKİLMESİ
Mısırlı müellif Yasir Abdulaziz ise Suudi Arabistan’ın Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın ABD ile bağlarda tansiyona neden olduğunu kaydetti.
ABD’de Joe Biden idaresiyle birlikte değişime işaret eden Abdulaziz, yeni idarenin ABD dış siyasetinde “alışılmışın dışına çıktığını” söz etti.
Abdulaziz, şöyle devam etti:
“Biden bu kararı almadan evvel (Riyad’ı) cezalandıracağını ve Cemal Kaşıkçı sıkıntısının görmezden gelinmeyeceğini ve Suudi Arabistan’da insan hakları konusuna ehemmiyet vereceğini açıklamıştı.”
Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın “çıkmazda” olduğuna dikkati çeken Abdulaziz, “ABD ile yaşanan tansiyonun yanı sıra Afganistan’daki durum alakaları etkiledi ve ABD çok harcama yaptığı alanlarda kesintiye gitmekte kararlı.” sözlerini kullandı.
Orta Doğu’nun faal gazetecilerinden, Washington Post muharriri Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, evlilik süreçleri için 2 Ekim 2018’de girdiği Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmüştü.
Haber7
