ÖZEL bir hastanenin Gastroenteroloji Kısmı’ndan Doç. Dr. Yaşar Tuna, toplumda her 100 bireyden birinde ortaya çıkan buğday, arpa, yulaf ve çavdarda bulunan gluten isimli proteine hassasiyetin neden olduğu çölyak hastalığının en kıymetli nedenlerinin, zerzevat ve zeytinyağı yüklü Akdeniz tipi beslenmeden uzaklaşmak ve teknolojik tohumların artması olduğunu söyledi.
Özel bir hastanenin Gastroenteroloji Kısmı’ndan Doç. Dr. Yaşar Tuna, çölyak hastalığının doğuştan bağışıklıkla ilgili hastalıklar içerisinde en yaygın görüleni olduğunu belirtti. Toplumda her 100 şahıstan birinde buğday, arpa, yulaf ve çavdarda bulunan gluten isimli proteine karşı hassasiyetle ortaya çıkan çölyak hastalığı belirlendiğini söyleyen Doç. Dr. Tuna, hastalığın her yaş kümesinde görülebildiğini kaydetti. Doç. Dr. Tuna, gluten tüketim alışkanlığı yüksek olan Türkiye’de hastalığın sık, tüketimin az olduğu Afrika ve Japonya‘da ise seçkin görüldüğünü söyledi.
AKDENİZ TİPİ BESLENME VE ARTAN GLUTEN TÜKETİMİSon yıllarda, zerzevat ve zeytinyağı yüklü Akdeniz tipi beslenme biçiminin kıymetli oranda terk edilmesi ve günlük 20 gramdan fazla gluten tüketilmesinin, hastalıkta besbelli artışa neden olduğunu söz eden Doç. Dr. Yaşar Tuna, teknolojik yeni tohumların geliştirmesiyle artan gluten ölçüsünün da teşhis konulan hasta sayısında artışa neden olduğunu kelamlarına ekledi. Her hastada hastalık belirtilerinin farklı olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Yaşar Tuna, bu nedenle tabiplerin de teşhis koymakta eza yaşadığını belirtti.HASTALIĞIN BELİRTİLERİ YAŞA NAZARAN DEĞİŞİRÇölyak hastalığında gluten isimli proteine karşı bedenin geliştirdiği antikorun ince bağırsaklarda hasara neden olduğunu, klinik olarak bağırsak ve bağırsak dışı yahut kombine formları görülebildiğini hatırlatan Doç. Dr. Tuna, şunları söyledi: “Çölyak hastalığının bağırsak formu daha çok 3 yaşından küçük çocuklarda ishal, iştah kaybı, karın gerginliği ve gelişme geriliğiyle karakterizedir. Daha büyük çocuklarda ve erişkinlerde ise ishal, şişkinlik, kabızlık, karın ağrısı ve kilo kaybı ile kendini gösterir. Kabızlık yahut bağırsak alışkanlıklarında değişiklik, şişkinlik, bulantı, kusma olarak belirti veren irritabil bağırsak sendromunda da çölyak hastalığı olabileceği düşünülmelidir. Zira belirtiler karışabilir.”ANEMİLER GELİŞEBİLİRÇocuk ve erişkinlerde bağırsak dışı semptomların yaygın olduğunu belirten Doç. Dr. Tuna, “Bağırsak inflamasyonun neden olduğu demir eksikliğine, folik asid yahut B12 vitamin eksikliğine bağlı anemiler gelişir. Kalsiyum ve D vitamini emiliminin etkilenmesine bağlı olarak hastaların yüzde 70’inde osteopeni (kemik yoğunluğunun azalması) yahut osteoporoza (kemik erimesi) neden olur” dedi. Çölyak hastalığının çocuklarda gelişme geriliği ve uzunluk kısalığına neden olduğunu da söyleyen Doç. Dr. Yaşar Tuna, öbür bulguların ise diş sorunları, oral aftöz lezyonlar, karaciğer işlevlerinde yükseklik ve nörolojik semptomlar, üreme işlevlerindeki etkilenmeler olduğunu kaydetti.HASTALARIN BEŞTE BİRİNDE HİÇBİR BELİRTİ YOKHastaların yarısında klasik olmayan bulgu ve semptomlar görüldüğünü, yüzde 30’unda ise klasik semptomlar ortaya çıktığını söz eden Doç. Dr. Tuna, “Hastaların beşte birinde ise hiçbir semptom gözlenmez” dedi. En kıymetli teşhis metodunun endoskopik duodenal biyopsiyle bağırsak mukoza değişikliğinin incelenmesi ve kan serolojik testleri olduğunu söyleyen Doç. Dr. Yaşar Tuna, “Tek başına kan serolojik testler, yüzde 100 delil kıymeti taşımadığı için kesinlikle duodenum biyopsisi gereklidir. Semptomların varlığı, serolojik antikor varlığı, genetik yatkınlık ve bağırsak hasarının varlığı çölyak hastalığını işaret eder” diye konuştu.
Çölyak hastalığında glutensiz diyetin tek tedavi yolu olduğunu anlatan Doç. Dr. Yaşar Tuna, “Bu hastalar buğday, yulaf, çavdar ve arpa üzere tahıl eserleri tüketmemeli” dedi.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Selma KUNAR
Haberler.com
