TÜRK Eczacıları Birliği (TEB) Lideri Erdoğan Çolak, Türkiye‘de kısmen aşı aksiliğinin yaygın olduğunu belirterek, “Çünkü aşılarla ilgili bir bilgi kirliliği kelam konusu. Vatandaşlarımız bundan etkilendi. Kimi aşılarla ilgili çeşitli spekülasyonlar yapıldı. Bilgi kirliliği ve spekülasyonlar bu türlü bir olgunun oluşmasına neden oldu” dedi.
Türkiye’de 65 yaş üstünde Covid-19 aşı sırası geldiği halde aşı yaptırmayanların oranı yüzde 25 olarak açıklandı. Türk Eczacıları Birliği Lideri Erdoğan Çolak, aşılamanın kıymetine dikkat çekerek, “Bütün hastalıkların bilhassa de enfeksiyon tipi hastalıkların en kıymetli argümanı ya da onu tedavi edecek en değerli gücü aşıdır. Münasebetiyle aşı kıymetli bir olgu. Değerli ve hayat kurtaran bir eser. İnsanlık 1720’li yıllarda aşıyı bulmuş ve aşı sayesinde dünün konuştuğumuz hastalıkları ortadan kalkmıştır. Yani tüberküloz, tifo, kuduz, veba üzere hastalıkları ortadan kaldıran şey aşının kendisi. Bundan ötürü aşının son derece yaşamsal bir ehemmiyeti var” dedi.
‘AŞI AKSİLİĞİNİN NEDENİ BİLGİ KİRLİLİĞİ’Dünyada bir aşı tersliği olduğunu ve bunun Türkiye’de de kısmen yaygın olduğunu belirten Çolak, “Çünkü aşılarla ilgili bir bilgi kirliliği kelam konusu. Vatandaşlarımız bundan etkilendi. Kimi aşılarla ilgili çeşitli spekülasyonlar yapıldı. Bu süreci aşı tersliğini ve aşı kararsızlığını önlemek, süreci daha şeffaf, daha çok bilgi vererek ve bilhassa bilimsel bilgiyi teyit ederek yürütmekte fayda vardı. Fakat maalesef bilgi kirliliği ve spekülasyonlar bu türlü bir olgunun oluşmasına neden oldu. ve Türkiye’de de yüzde 25 oranında aşıya gitmeyen vatandaşımız var. Bu yüksek ve korkutucu bir sayı. Şu anda bir salgınla karşı karşıyayız ve bu salgının ilacı şu anda yok. Tek tedavi edici olgu aşılar. Hangi ülkeden hangi firma üretirse üretsin bu aşıların Türkiye’ye getirilmesi, çeşitlendirilmesi ve vatandaşlarımızın hizmetine verilmesi lazım. Aşı zıtlığına karşı bir tutum takınmakta çok hakikat bir şey değil. Yani o bilgiyi, şeffaflığı yaygınlaştırarak aşı aksiliğini önleyebilme imkanına sahibiz. Burada da gerçek ve bilimsel bilgiyi vatandaşa ulaştırmamız lazım” diye konuştu.’AŞIDA PATENT OLGUSUNA KARŞIYIZ’Çolak, çeşitli ülkelerde üretilen aşılara patent alınmasıyla ilgili de, “Aşı olsun ya da ilaç olsun; bunlar insanlığın hizmetine sunulması gereken eserler. Zira bunların yaşamsal değeri var. Bunlar olmadığında o ömrü idame ettirmenin imkanları ortadan kalkıyor. O yüzden aşı değerli. Aşıda patent konusu yalnızca bu aşıyı bulanların ondan faydalanması gereken bir süreci sağlayabilir. Bu insanlık açısından çok gerçek bir yaklaşım değil. Onun için biz sağlıkçılar olarak aşıda patent olgusuna karşıyız. Hele hele bu türlü bir salgında yani dünyayı kasıp kavuran bir salgında ise patent olgusu bizi daha vahim noktalara taşıyabilir. Zira biz biliyoruz ki varlıklı ülkeler imkanlarıyla birlikte aşı aldığında, kendilerini aşıladığında, Afrika’daki ya da Uzakdoğu’daki fakirleri aşılamadıklarında, bu aşı onları da korumayacak. Hasebiyle insanlığın hizmetinde olması gereken aşıda patent olgusunun ortadan kaldırılması lazım. ve tüm ülkelerin bunu üretebilir hale getirilmesi lazım. Lakin o denli olursa o vakit bu hastalığı ortadan kaldırma ihtimalimiz olabilir” tabirlerini kullandı.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Kaan ULU
Haberler.com
