Britanyalı Manon Clarke çarşamba akşamı Harbour Adası’nda ailesiyle birlikte yürüyüş yaparken yarısı kuma gömülü 41 kilogramlık bir parlak küre fark etti.
“AY ÜZERE OBJE GÖZÜME İLİŞTİ”
24 yaşındaki Clarke, The Independent’a şunları söyledi: “Her zamankinden farklı bir yere yürüyüşe gitmiştik ve kumların ortasından çıkmış bu gümüş parlaklığındaki ay üzere obje gözüme ilişti. Yan tarafındaki Rusça yazıyı görebiliyorduk, o yüzden daha fazlasını görebilmek için kazmaya başladık. Bunun ne olduğu hakkında hiçbir fikrimizin olmadığı düşünülürse biraz cesurca bir hareketti.”
“HİDRAZİN TANKI OLDUĞUNDAN YÜZDE 99 EMİNİM”
Her ne kadar nereden geldiği ve kıyıya nasıl ulaştığı belirsizliğini korusa da uzay seyahatleri uzmanları, bu kürenin bir uydu yahut uzay aracı için kullanılan bir Hidrazin İtici Tankı olabileceğini düşünüyor. Uzay turizmi şirketi Virgin Galactic’in CEO’su olarak misyon yapan ve astronotluk eğitimi almakta olan Mark Morabito, bu cismin “roketler için kullanılan bir cins hidrazin tankı olduğundan yüzde 99 emin” olduğunu söyledi. Kelam konusu tanklardan uyduları fırlatmak için kullanılan insansız roketlerde istifade ediliyor.
Objenin üzerindeki Rusça yazılar cismin çalışma sıcaklığının eksi 170 ile eksi 196 derece ortasında, kapasitesinin yaklaşık 43 litre ve azami tartısının 41 kilogram civarında olduğunu gösterirken, tıpkı vakitte 2018’de üretilmiş olabileceğini işaret ediyor. Imperial College London Fizik Kısmı’nda yer alan UKRI Stephen Hawking Uzay Fiziği ve Kamusal İştirak üyesi Dr. Martin Archer, kelam konusu kürenin “açıkça bir Hidrazin İtici/Bladder Tankı olduğunu” söyledi ve bunların “genellikle mürettebatsız uzay gemileri yahut uydularda kullanıldığını ve itici yakıtı roket motorlarına gerçek sıkıştırdığını” belirtti.
“NESNE KÜBA KAYNAKLI OLABİLİR”
Tankın nereden ve nasıl geldiği belirlenemez olsa da Leeds Üniversitesi’nden Doç. Dr. Sarah Hudspith, “Küba’nın Sovyetler Birliği’nin bir müttefiki olduğu ve her cinsten ekipmanı sağladığı göz önünde bulundurulursa obje Küba kaynaklı olabilir” diye konuştu.
Tankı taşıyamayan Clarke ve ailesi, meskene döndüklerinde bu cismin fotoğraflarını komşularına gösterdi ve kısa müddet içinde bunun değerli bir şey olduğunu anladılar. Clarke, “Saat geç olduğu için kıyıdan ayrıldık ve cismi kaldırabilmek için yanımıza bir küme arkadaş alıp sonraki gün oraya döndük. Aptal üzere kürekleri unuttuk ve yaklaşık 6 kişi kazmakla çok fazla uğraşmak zorunda kaldık” dedi.
BÜYÜK MUAMMA
Dr. Archer ise “Cismin Bahama kıyılarına nasıl vurduğu büyük muamma” dedi. Lakin fizikçi, Dünya’ya geri gelen birçok uydu ve uydu modülünün okyanusa düşeceğinin de hesaba katılması gerektiğini söz etti. Dr. Archer şunları ekledi:
“Kontrol altındaki durumlarda, operatörler ekseriyetle bu cisimleri yörüngeden çıkardıklarında, Büyük Okyanus’un güneyinde rastgele bir yerleşim bulunmayan ve merkezinde, Dünya üzerinde rastgele bir kara modülüne en uzak yer olan ‘Nemo Noktası’nın bulunduğu, ‘uzay aracı mezarlığında’ imha etmeyi gayeler. Fakat elbette tüm uydular atmosfere böylesi denetimli kurallar altında giriş yapmıyor.”
Dr. Archer, tankın üzerinde çok fazla kömürleşme emaresi bulunmadığını belirtirken, cismin bir uydunun dışında bulunmuş olması halinde bu halde olmayacağını, hasebiyle artık kullanılmayan bir uydudan gelme ihtimalinin olduğunu kaydetti.
“BÖYLE BİR ŞEY ÇOK HEYECAN VERİCİ”
Fizikçi şunu ekledi: “Ama kaza yapıtı okyanusa ulaşan bir yedek modül da olabilir. Okyanus akıntılarının hurdaları gezegenin her köşesine taşıdığı biliniyor, münasebetiyle bu tankın seyahatinin nereden başladığını kesin halde belirlemek neredeyse imkansız olacaktır.”
Clarke, ‘bilinmezliğin, cismin gelmiş olabileceği olası yerleri, ne kadar müddettir orada olduğu ve oraya nasıl geldiği üzerine düşünmenin’ heyecanını arttırdığını söyleyerek şu tabirlerde bulundu:
“Küçük bir adada yaşıyoruz, haliyle bu türlü bir şey çok heyecan verici. Eurythmics’ten Dave Stewart’ın da ortalarında bulunduğu pek çok kişi cisme bakmak için geldi.”
Haberler.com
