Fatih Çerkirge’nin bugünkü köşe yazısı şöyle;
Denizkurdu Tatbikatı’ndan yazdığım yazılar Ulusal Savunma Bakanı Akar’ın Türkiye içine ve yurtdışına verdiği iletilerle bitiyor. Aksaz Deniz Üssü’nde akşam yaptığımız sohbeti pazartesi günü aktaracağımı yazmıştım. Başlıklar halinde özetliyorum…
ATATÜRKÇÜLÜK
“Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Atatürkçü fikir sistemi çerçevesinde kurulduğunu, şekillendiğini ve ona nazaran hareket ettiğini görmemek körlüktür. Bunun sorgulanması abestir. Bakanından kumandanlarına, tüm çalışanının Atatürkçülüğünü sorgulamak da kimsenin haddi değildir. Türk Silahlı Kuvvetleri, binlerce yıllık ulu tarihimizden süzülüp gelen ulusal, manevi ve mesleksel bedelleriyle, aklın ve bilimin ışığında, anayasa çerçevesinde, yasalar ve Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda, sıralı amir ve kumandanların buyruk ve komutasında, milletinin buyruğunda, vazifesinin başındadır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Atatürkçülük kimsenin monopolünde, kimsenin zimmetinde değildir.”
MISIR’LA MÜNASEBETLER GELİŞİR
“Mısır’la bağlantılarımızın gelişeceğine inanıyorum. Karşılıklı olarak öğrenci değişimi uyguluyoruz…”
PKK VE MAKET UÇAK
Soruyoruz:
Son devirde PKK’nın maket uçaklarla saldırdığı haberleri gündeme geliyor. Bu olayın aslı nedir?
Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar bu hususta çok kesin konuşuyor:
“Bunlarla ilgili teknik heyetler oluşturduk. Arkadaşlarımız bu maket uçakları tek tek incelediler. Teröristlerin bu taarruzlarda kullandıkları maket uçakların tipleri belirlendi. Gerekli önlemler alındı. Terör örgütü iyice sıkışmış durumda. Bunun farkında olan kelamda elebaşları, ‘Biz yeni silah keşfettik’, ‘maket uçaklar yapıyoruz’ üzere palavralarla alttakileri tutmaya, çözülmeye mani olmaya çalışıyor. Terör örgütünden kaçışlar çoğaldı. Teröristleri tutabilmek, onlara moral verebilmek için her türlü palavraya başvuruyor.”
KANDİL DAHİL BÜTÜN İNLERİNİ VURACAĞIZ
Sohbetin bu kısmında hudut ötesindeki operasyonlar gündeme geliyor. Bakan Akar teröristlerin inlerini tek tek vurduklarını şöyle anlatıyor: “2015 öncesindeki telaffuzlarına yeniden başladılar. Çaresizliklerini bu formda tabir ediyorlar. Bu cins açıklamalarla terör örgütünü kurtarmaya çalışıyorlar. Bunlar bizim için birer kod. Durmak yok, en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar çabamız devam edecek. Sinat-Haftanin, Metina, Zap, Avaşin-Basyan, Hakurk var. Onun gerisinde Gara, onun gerisinde Kandil, Kandil’in güneyinde ise Asos var. Buralarda ne kadar alçakların yuvası varsa buraları tahrip etmek vazifemiz.”
BAĞDAT VE ERBİL’LE AHENK VAR
Irak’ın kuzeyindeki harekâtlarla ilgili Bağdat’la bir sorun yaşayıp yaşamadığımızı soruyoruz…
İşte Akar’ın yanıtı: “Bugüne kadar ülkemize yönelik terör tehdidine karşı icra ettiğimiz tüm operasyonlarımız, başta Irak olmak üzere tüm komşularımızın toprak bütünlüğüne saygılı, memleketler arası hukuka uygun, legal müdafaa hakkı kapsamında ve yalnızca bölgedeki terörist ögeler gaye alınarak yapılmaktadır. Bunu Bağdat da Erbil de anlamış vaziyette. Bizim dürüst olduğumuzu biliyorlar. Bağdat ve Erbil ile uyum içinde çabamızı sürdürüyoruz.”
SİNCAR OPERASYONU
PKK/YPG’nin Sincar’da üslendiği tezleri için Akar şöyle diyor: “Bağdat idaresi Sincar ve Mahmur için ‘Biz orayı temizleyecek, önlem alacak ve şekillendireceğiz’ diyor. Biz de ‘Tamam, buyurun şekillendirin’ diyoruz. Ama ‘Oranın rastgele bir biçimde yeni bir Kandil olmasına müsaade etmeyin’ diyoruz. Esasen Sincar konusunda ortada bir muahede var. Bağdat, Erbil ve BM bu mutabakata imza koymuş durumdalar. Muahedenin süratli ve eksiksiz bir halde uygulanmasını istiyor, bekliyoruz. Mahmur kampı ise mültecilere mesken sahipliği yapan bir kamp olmaktan yıllar evvel çıktı. PKK terör örgütüne eleman sağlayan bir hüviyete büründü. Tüm bunları dostça bir biçimde söylüyoruz. Ama öteki taraftan da biz kendi noktayı nazarımızda her türlü hazırlığımızı eksiksiz yapıyoruz.”
KIBRIS İÇİN TEK TAHLİL
“Çok basit, hükümran iki devlet ile lakin tahlil olabileceği artık herkes tarafından anlaşılmış olmalıdır. Bizim için diğer tahlil yok.”
YAYILMACI ARGÜMANLARI
Yunanistan’ın Türkiye aleyhindeki “yayılmacı” iddialarına karşılık Akar şöyle diyor: “Yunanistan bize yayılmacı diyor. 1821’de başlamış şimdiki duruma gelmiş. Yayılmacı olan kendisi. İnanmayan 1821’den günümüze Yunanistan haritasına baksın.”
AFGANİSTAN’DA KALMA KOŞULU
“Afganistan ile ilgili ABD’lilerle görüşüyoruz. Salı günü NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda konuştuk, ABD’liler ile heyetler ortasında konuşuluyor. Bizim kurallara bağlı olarak Afganistan’da kalma niyetimiz var. Kurallarımız nedir? Siyasi, mali ve lojistik dayanak. Bunlar yapıldığı takdirde biz Hamid Karzai Milletlerarası Havalimanı’nda kalabiliriz. Koşullarımızla ilgili karşılığı bekliyoruz. Bununla birlikte Afgan halkı bizim kardeşimiz. Maksat Afganistan’da sulhu, sükûnu sağlamak. Bizim tarihi kardeşliğimiz var. Afgan halkı istediği surece Afganistan’da kalabilmek, yardımcı olabilmek istiyoruz.”
Evet Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın davetiyle katıldığımız Denizkurdu 2021 Tatbikatı’ndan izlenimler ve Akar’la yaptığımız sohbetin 3’üncü ve son kısmı burada bitiyor…
Son kelam olarak şunu söyleyebilirim:
Morali yüksek, kendine güvenen, duruma hâkim bir komuta kademesi ve vatanı için her türlü fedakârlığa hazır, eğitimli denizciler gördüm…
Hürriyet
Haber7
