Almanya’da Başbakan Angela Merkel‘in partisi Hristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) genel başkanlığına seçilen Armin Laschet, 26 Eylül’de yapılacak genel seçimlerde Merkel’in halefi olmaya en yakın aday olarak görülüyor.
Laschet, sanal ortamda düzenlenen CDU’un 33. Genel Heyeti’nde yapılan genel başkanlık seçimini ikinci çeşitte eski milletvekili Friedrich Merz’e karşı kazanarak partinin 9. Genel Lider oldu.
Merkel’in CDU genel başkanlığından ayrılma kararının akabinde 2018 yılında genel lider seçilen Annegret Kramp-Karrenbauer’in 2019’da bu misyondan ayrılacağını açıklaması, parti içinde gruplaşmalara sebep oldu.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle nisan 2020’de yapılması planlan genel başkanlık seçiminin ertelenmesi nedeniyle partide yaklaşık 1 yıl belirsizlik yaşandı.
Genel Başkanlık yarışında sağ kanadın takviyesini alan Friedrich Merz’e karşı başarılı olan Laschet, parti içinde ve dışında tüm bölümlerle temasta olmasından ötürü “ortanın adayı” olduğunu belirterek partiyi birleştirme kelamı verdi.
Genel konseyde delegelerin yarısından fazlasının oyunu alan Laschet, partinin genel lideri olarak 26 Eylül’de yapılacak genel seçimlerde tekrar aday olmayacağını açıklayan Başbakan Angela Merkel’in halefi olmaya en büyük aday olarak görülüyor.
Laschet, 2017’den bu yana Almanya’nın en kalabalık eyaleti olan ve Türklerin de ağır olduğu Kuzey Ren Vestfalya’nın (KRV) başbakanlığını yürütüyordu.
CDU ve CSU adayını bir arada belirliyor
CDU, genel seçimlerde adayını, Bavyera’da teşkilatlanmış kardeş partisi Hristiyan Toplumsal Birlik (CSU) ile birlikte belirliyor. İki parti şimdiye kadar 2 kere CSU’luyu başbakan adayı gösterdi. CSU’dan 1980’de Franz Josef Strauss ve 2002’de Edmund Stoiber, CDU/CSU ittifakının başbakan adayı oldu. Fakat iki isim de başbakanlığı kazanamadı.
Artık de Bavyera Eyaleti Başbakanı ve CSU Genel Lideri Markus Söder’in başbakan adaylığı için ismi geçiyor. Laschet’in CDU Genel Lideri olarak başbakanlık adaylığı için birinci erişim hakkı olduğu belirtiliyor.
CDU/CSU’nun başbakan adayı, iki parti ortasında yapılacak istişareler sonucunda belirlenecek.
Son anketlerde yüzde 35-37 banında gösterilen CDU/CSU’nun, eylül ayında yapılacak genel seçimlerin akabinde kurulacak olası koalisyonda büyük ortak olarak başbakanlık koltuğunu uhdesinde tutmaya devam etmesi bekleniyor.
Yaklaşık 18 milyonla Almanya’nın en kalabalık eyaleti Kuzey-Ren Vestfalya’da başbakanlık yaptığı için liderlik deneyimi bulunan Armin Laschet’in Başbakan Angela Merkel’in siyasi çizgisini sürdüreceği düşünülüyor.
CDU Genel Şurasındaki konuşmasında, partiyi bir grup kaptanı olarak yöneteceğini vurgulayan Laschet, bilhassa Başbakan Merkel’in idare biçimine ve başarılı siyasetine dikkati çekti.
Avrupa Parlamentosunda da üyelik yaptığı için Avrupa Birliğini de yakından tanıyan Laschet, partisi içinde ölçülü ve liberal görüşleriyle tanınıyor.
Kökleri Belçika’nın Valon bölgesinden geliyor
Ailesi Belçika’nın Valon Bölgesi’nden gelerek 1920’lı yıllarda Aachen kentinde yerleşen Laschet, annesi Marcella Laschet’in mesken bayanı olması ve babası Heinrich Laschet’in bir mühlet madenci olarak çalışmasından ötürü halkın toplumsal sıkıntılarını da yakından bilen bir siyasetçi olarak tanınıyor.
Babasının mesleğini örnek veren Laschet, “Yerin altındaysanız meslektaşınızın nereden geldiği değerli değildir. Din, lisan, milliyeti değil, birbirinize güvenebilmeniz kıymetlidir.” tabirini kullanmıştı.
Laschet’in karizmatik bir siyasetçi olmayışı ve dış siyaset deneyimi bulunmaması ise dezavantaj olarak görülüyor. Bilhassa yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında tedbirleri geç alması ve Bavyera Eyaleti Başbakanı Söder ile rekabet etmesi kamuoyunda eleştirildi.
Uzun yıllar siyasetin içinde
1994-1998’de Federal Meclis’te, 1999-2005’te Avrupa Parlamentosunda milletvekilliği yapan Armin Laschet, 2005-2010 yıllarında Kuzey Ren-Vestfalya’da Aile, Bayan ve Ahenk Bakanlığını üstlendi.
Bu misyon kapsamında eyalette yaşayan Türklerle yakın bağ kuran Laschet, 2017’de Kuzey-Ren Vestfalya eyaletinin Başbakanı oldu.
Türklerin en sevdiği siyasetçilerin başında geliyor
Almanya’da yaşayan Türkler ortasında en çok sevilen siyasetçilerden biri olan Laschet Almanya’daki göçmen kuruluşları ve temsilcileri ile yakın bağlar kurmasıyla biliniyor.
İslam’ın Almanya’ya ilişkin olduğunu lisana getiren siyasetçiler ortasında yer alan Laschet, Aachen’daki Yunus Emre Mescidi’nin açılışına şahsen katılmıştı.
Solingen kentinde 29 Mayıs 1993 tarihinde Türklerin yaşadığı binaya düzenlenen ve birebir aileden 5 kişinin ömrüne mal olan ırkçı hücum nedeniyle “Mevlüde Genç ödülü” verilmesini sağlayan Laschet’in ırkçılığa karşı sert açıklamaları bulunuyor.
Yakın grubunda Türk kökenli müsteşar ve danışmanlar bulunduran Laschet, Türk derneklerinin toplantılarına katılıyor ve Ramazan’da iftarlar veriyor.
Laschet, Türk kökenli Almanların başarılı olmasının istediğini, asimilasyona karşı olduğunu, herkesin dinini, lisanını yaşama ve muhafaza imkanına sahip olmasını istediğini birçok ortamda lisana getirmişti.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Cüneyt Karadağ
Haberler.com
