Dünyada olduğu üzere devletimizde de esaslı değişikliklere neden olan Covid-19 pandemisi sürecinde en yüksek risk grubundakilerden birini kanser hastaları oluşturuyor. Buna rağmen Covid-19 çekincesi nedeniyle hastaneye gitmekten çekinmenin, bir öteki değerli riski ortaya çıkardığını belirten Acıbadem Bakırköy Hastanesi Tıbbi Onkoloji Eksperi Dr. Istek Umar Gürsu “Kanser hastaları için en kıymetli risklerden biri de; hastaların enfeksiyona yakalanma korkusu ile hastaneye gitmekten çekinmesidir. Bu da hastaların tetkik yahut tedavilerinin tertipli yapılamamasına ve illetin gidişatının olumsuz etkilenmesine sebep olmaktadır” diyor.
Teşhis ve tedaviyi geciktirebiliyor!
Covid-19 pandemisi sürecinde kanser hastaları için en değerli risklerden birinin de; hastaların enfeksiyona yakalanma korkusu ile hastaneye gitmekten çekinmesi olduğunu vurgulayan Dr. Istek Umar Gürsu; bu kaygının de hastaların tetkik yahut tedavilerinin sistemli yapılamamasına ve illetin gidişatının olumsuz etkilenmesine yol açabildiğini söylüyor. Covid-19 pandemisi sürecinin ne vakit biteceği hala belirli olmadığı için kanser hastalarının kaygılarının esiri olmadan tedavilerine ve takiplerine devam etmeleri gerektiğini belirten Dr. Istek Umar Gürsu “Erken evre kanser tanısı almış ve adjuvan tedavisi tamamlanmış hastaların denetim takipleri hastaların risk durumlarına nazaran ertelenebilmektedir. Buna verilebilecek en iyi örnek adjuvan hormon tedavisi alan göğüs kanseri hastalarıdır. Başkaca vilayet dışında yaşayan hastalarımız için de her türlü muhabere yolu ile temas kurarak sorularını cevaplamaya çalışıyoruz” diyor.
Tarafsız telaştan kaçının!
Öncelikle kemoterapi ünitelerinin, hastaların korunması açısından itinayla düzenlendiğini, hastaların gönül rahatlığı ile tedavilerini alabileceklerini belirten Tıbbi Onkoloji Mütehassısı Dr. Istek Umar Gürsu şu haberleri veriyor: “Yine de hastaların hastaneye geliş sıklıklarını ve kalış müddetlerini azaltma açısından gerekli düzenlemeler de yapılmıştır. Bu düzenlemeler yapılırken Sıhhat Bakanlığı ve Tıbbi Onkoloji Derneği’nin teklifleri temel alınmıştır. Mevcut tedavileri devam eden, Covid-19 enfeksiyon kuşkusu olmayan hastaların tedavilerine devam edilmesini önermekteyiz. Yeniden de bu hastalarda, hastaneye geliş sayılarını azaltmaya yönelik tedavi değişimleri (ağızdan alınacak haplar şeklinde) yapılabilmektedir. Yeni tanı almış hastaların tedavileri planlanırken, tedavinin maksadına nazaran planlamalar yapılmıştır. Tedaviler planlanırken kesinlikle hastalar ile detaylı konuşmalı ve tedaviye birlikte karar verilmelidir. Tedavi eğinin sonlu olması beklenen metastatik illette, 2. ve ileri basamak tedaviler hasta ile görüşülerek ötelenebilir. Ama sürecin ne devir biteceğinin muayyen olmadığı unutulmamalı ve bu durum hasta ile açık açık tartışılmalıdır.”
İzole olmak önemli!
Sistemik tedavi alan hastalarda, kemoterapiye bağlı kan sayımının düşmesi ve enfeksiyon riskinin artması nedeniyle, tedavi sonrası hastalara kesinlikle beyaz kanı yükseltici aşı desteği önerilmesi gerektiğini belirten Dr. Istek Umar Gürsu, bu hastaların kemoterapi sonrası meskende kalması ve mümkün olduğu kadar izole olması gerektiğini vurguluyor. Destek tedavi almakta olan hastaların hastaneye geliş müddetlerini azaltmak için de hasta ve yakınları ile sıkı bir muhaberede olunması ve tedavilerin hastanın durumuna nazaran planlanması gerektiğini söyleyen Dr. Istek Umar Gürsu “Kan eserlerinin destek hedefli verilmesinde de, hastanın kalış vadesini en az tutacak biçimde bir tertip yapılmaktadır” diyor.
Kaynak: Bültenler
Haberler.com
