– Destici’den Doğu Akdeniz değerlendirmesi
BBP Genel Lideri Mustafa Destici,
“Toprakların yalnızca yüzde 18’i adalardan oluşan Yunanistan‘ın, karasuları ve kıta sahanlığını güya bir “adalar devleti”ymiş üzere belirlemeye çalışması ve duyuru etmesi hukuksuzluktur”
“Türkiye’nin kendisi için yazılan hiçbir senaryonun figüranı olmayacağını, güç kullanarak bizi hizaya getirenlerin doğduklarına pişman olacaklarını hatırlatmak isteriz”
ANKARA – Büyük Birlik Partisi Genel Lideri Destici, “Toprakların yalnızca yüzde 18’i adalardan oluşan Yunanistan’ın karasuları ve kıta sahanlığını güya bir ‘adalar devleti’ymiş üzere belirlemeye çalışması ve duyuru etmesi hukuksuzluktur” dedi.
BBP Genel Lideri Destici, partisinin genel merkezinde düzenlenen haftalık basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Doğu Akdeniz sıkıntısına değinen Destici, “Büyük Birlik Partisi olarak Doğu Akdeniz, Ege ve Adalar sorunlarıyla ilgili genel bir çerçeve ve bir bakış açısı ortaya koymaya çalışıyoruz. Türkiye’nin mevzuyu “uluslararası hukuk” ve “karşılıklı haklar” üzerinden değerlendirmeye ve süreci bu eksende yürütmeye çalışmasına karşın Yunanistan ve hususa müdahil olma çabasındaki devletlerin bu düzleme asla yanaşmadıklarına şahit oluyoruz” diye konuştu.
Yunanistan’ın takındığı halin hukuksuz olduğunu belirten Destici, “Toprakların yalnızca yüzde 18’i adalardan oluşan Yunanistan’ın karasuları ve kıta sahanlığını güya bir “adalar devleti”ymiş üzere belirlemeye çalışması ve duyuru etmesi hukuksuzluktur. Yunanistan’ın Ege’de ve Akdeniz’de insan yaşamayan kayalıkları bile tıpkı bir anakara üzere karasuları ve kıta sahanlığının ekseni yapmaya çalışması hukuksuzluktur. Yunanistan’ın Ege’de ve Akdeniz’de hak sav ederken Türkiye’nin Ege’de -adalar dışında- sahip olduğu 2 bin 805 kilometre ve Akdeniz’deki bin 577 kilometrelik kıyı uzunluğunu yok sayması hukuksuzluktur” tabirlerini kullandı.
Türkiye’nin rastgele bir senaryoya figüran olmayacağının altını çizen Destici, “Fransa’nın bölgeye savaş gemileriyle müdahale edeceğine dair şahsen kendileri tarafından sızdırılan haberleri, Yunanistan’ın evvel Batı Trakya’da, sonrasında Meis adasında sebep olduğu rezillikleri, Almanya’nın türel durumu ve gerçekliği hiç dikkate ve gündeme almadan yaptığı açıklamaları, ABD’nin Güney Kıbrıs’a 33 yıldır uyguladığı silah ambargosunu kaldırması ve kararın zamanlaması ve Avusturya’nın ‘Türkiye’nin Avusturya’yı bölmeye çalıştığı’ istikametindeki tuhaf ve akıl almaz argümanları; Türkiye’nin evvelden planlanmış ve kendisine rol biçilmiş bir senaryoya gerçek sürülmeye çalışıldığına dair kuşkularımızı doğruluyor. Doğu Akdeniz’de 19. yüzyılın sonunda Ortadoğu’da sahneye konan, milyonlarca Müslümanın hayatlarını, yurtlarını, özgürlüklerini, varlıklarını kaybettiği, petrolü ise emperyalist ittifakın aldığı senaryonun bir gibisi yazılmaya çalışılıyor. Türkiye’nin kendisi için yazılan hiçbir senaryonun figüranı olmayacağını, güç kullanarak bizi hizaya getirenlerin doğduklarına pişman olacaklarını hatırlatmak isteriz” değerlendirmesini yaptı.
Yeni isimli yıl hakkında da konuşan Destici şunları söyledi:
İstanbul Barosu’nun skandala imza attığını söyleyen Destici, “Maalesef, bu kere İstanbul Barosu’nda yeni bir skandala imza atıldı ve baro binasına ‘terörle işbirliği yaptığı’ münasebet ve kanıtlarıyla yargılanan bir avukatın posteri asıldı. Bu örneklerle, alışık olmadığımız ve alışmak istemediğimiz bir sıklıkla karşılaşıyoruz. Geçen ay diğer bir meslek odasının genel merkezi, antetli kağıda yazılmasa ‘PKK’nın bildirgesi’ zannedilebilecek kadar yakışıksız bir açıklama yayınladı. Bu örneklerin sıradanlaşmasının birinci gündemi ‘güvenlik’ ve ‘terörle mücadele’ olan ülkemizin en kıymetli sorunlarından biri olduğunu düşünüyorum. Yapılan, devlet ve millet düşmanlığının ‘demokrasi’ ambalajında sunulması, devlete ve milletin bedellerine duyulan bu kin, nefret ve düşmanlığın devletimizi ve milletimizi zehirlemeye devam etmesidir. Husus kesinlikle ve ciddiyetle yine değerlendirilmeli, meslek kuruluşlarımız asli görevlerini yapabilir hale döndürülmeleridir” sözlerini kullandı.
Araba muayene fiyatlarının düzenlenmesi gerektiğini de vurgulayan Destici, “Bilindiği üzere arabalardan 342 lira muayene fiyatı alınıyor. Çok kısa süren ve yetkili kuruluşun rastgele bir teknik müdahalesinin olmadığı muayene sürecinin fiyatına vatandaşlarımız reaksiyon gösteriyorlar. Araç muayenelerinde rastgele bir rekabet kelam konusu olmadığı ve tüm araç sahipleri süreci mecburî olarak yaptırdıkları için fiyatlardaki maliyet, vergi ve karlılığın halkımızla paylaşılmasının gerekli olduğunu düşünüyorum” dedi.
Korona virüs tehlikesinin devam ettiğini hatırlatan Destici, “Ağır hasta sayısı, bugünkü hasta sayısı ve vefat sayısı sayılarındaki artış hepimizi endişelendiriyor. İçinde bulunduğumuz tablonun olumsuz seyrinin sebepleri ortasında elbette öncelikle vatandaşlarımızın önlemler konusundaki ihmalleri, sonra da düğün gibisi toplumsal tertiplerdeki artış ve memleket ziyaretleri tipi şehirlerarası seyahatlerin mevsim prestijiyle ağırlaşması olduğu anlaşılıyor. Gerekirse, toplumsal ve ticari hayatı sarsmayacak ölçüde tekrar kimi kısıtlamaların gündeme alınmasını ve örnek verdiğimiz sayılarda bariz düşüşler görülene kadar okullarda yüz yüze eğitimin ertelenmesine dayanak olacağımızı tabir etmek istiyorum” diye konuştu.
Yeni eğitim ve öğretim yılında öğrencilere ve öğretmenlere muvaffakiyet dileklerini ileten Destici, “Öğrencilerimize ve öğretmenlerimize başarılı bir öğretim yılı diliyorum. Atamaları yapılan öğretmenlerimize de iyi olsun dileklerimi iletiyor, öğrencilerimize ve milletimize güzel hizmetler yapacakları bir meslek hayatı diliyorum” değerlendirmesini yaptı.
Kaynak: İHA
Haberler.com
