Gazeteci Selahattin Duman trafik kazası geçirdi, yoğun bakımda tedavi görüyor

Deneyimli gazeteci ve muharrir Selahattin Duman‘ın kullandığı araba, 14 Temmuz Salı günü akşam üzeri, Torbalı mevkiinde bir kamyonla çarpıştı. İki kolu kırılan Duman’ın, Torbalı Devlet Hastanesi’nde yapılan birinci muayenesi ve alınan bilgisayarlı tomografi datalarında, hayati tehlike doğuran “aort büyümesi” teşhis edildi.
T24’ün haberine nazaran; Duman’ın durumu hakkında, yıllarca yönettiği Vatan gazetesinde uzun vade zaviye yazan müzisyen, müellif ve direktör Zülfü Livaneli‘ye de haber verildi. Kazadan haberdar edildikten sonra Torbalı Devlet Hastanesi yetkililerinden haber alan Livaneli, daha inançlı bir tıbbi müdahale tavsiyesi üzerine, İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer’le temas kurdu.
DURUMU UYGUNA GİDİYOR
Soyer’in, hususî donanımlı bir ambulansla süratle İzmir’e naklini sağladığı Selahattin Duman, 15 Temmuz Çarşamba günü İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kolları ve aort damarından ameliyata alındı. Duman’ın tedavisinin, ağır bakım servisinde sürdüğü ve durumunda iyileşme görüldüğü öğrenildi.
SELAHATTİN DUMAN KİMDİR?
Türkiye’de gazete mutfaklarının önde gelen tecrübeli isimlerinden olan ve kendisine has bir üslupla kaleme aldığı hiciv metinleri büyük ilgi gören Selahattin Duman, 1950 yılında doğdu.
Uzun vade Sabah ve kurucularından olduğu Vatan gazetesinde yöneticilik ve müelliflik yaptı.
İlgi gören metinlerini kitaplarda topladı; Kendimi Tebrik Ederim, Hatamız Harika Olmak, Bayanları Anlamış Üzere Yapma Sanatı isimli kitapları yayımlandı; Komser Şekspir, Romantik ve Bir Erkeğin Anatomisi sinemalarında rol aldı.
Hala, İsmet Berkan ve arkadaşlarının çıkardığı Haftalık Gazete’de yazan Selahattin Duman, “Kendimi Tebrik Ederim” kitabında, yazma serüveni için şunları söylüyor: “Türkiye’nin gündemiyle ilgili değilim. Artık birkaç yazımı izleme sabrını gösteren herkes bunu biliyor. Kendime ilişkin bir gündemim var. Onun peşinden gidiyorum. Üstelik yazdıklarımı da ‘bir gazetenin zaviye yazısı’ tanımına sokmak mümkün değil. Kimileri, düşündüklerimi aktardığım metinler. Kimileri, gezip gördüklerime dair. Kimileri da geçmişte yaşadığım hadiseler. Birçoklarında bir hikâye var. Yani ben acilen her beş metnin dördünde oturup bir hikâye anlatıyorum. Bazıları beni ‘mizahçı’ kategorisine kattı. Yazdıklarıma gülüyorlarmış. İtirazım yok. Ben gülsünler diye yazmıyorum fakat güldükleri için de davacı değilim.”
Haberler.com