Giresun'daki vaka artışlarının nedenini açıkladı

Giresun’daki hadise artışlarının nedenini açıkladı

Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Meltem Dilek Uzman:

“Mutant virüs, konut gezmeleri ve temaslıların bildirilmemesi Giresun’daki hadise artışlarının en büyük etkenleridir”

“Basit bir burun akıntısı, nezle, baş ağrısı ve tat bozukluğu Covid-19 belirtisi olabilir”

GİRESUN – Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Meltem İstek Uzman, Giresun’da yaşanan hadise artışlarının nedenlerini Mutant virüs, mesken gezmeleri ve temaslıların bildirilmemesi olarak açıkladı.

Sıhhat Bakanlığı tarafından açıklanan 17-23 Nisan tarihli vilayetlere nazaran 100 bin nüfusa düşen olay olanlarında Giresun, 706,23 oranla Doğu Karadeniz’de birinci sırada yer alıyor. Giresun’daki olay artışlarını kıymetlendiren Giresun Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Meltem Dilek Uzman, olay artışlarında mutant virüslerin tesirli olduğunu tabir ederek, “Virüs mutasyon geçirdi. Bu mutant virüs çok daha bulaşıcı. Olağan virüs bir beşerden ortalama 3 bireye bulaşıyorsa mutant virüs 5-6 şahsa bulaştırılıyor. Giresun’da şu anda İngiliz mutantı yaygın. Brezilya ve Güney Afrika varyantlarını çok ender saptadık. Sıklıkla İngiliz mutantını saptıyoruz” dedi.

“Ev gezmeleri en büyük etkenlerden birisi”

Korona virüs salgınında üçüncü dalganın yaşandığını belirten Prof. Dr. Meltem İstek Uzman, bu durumun Giresun’da daha ağır yaşandığını lisana getirdi. Ehil, olay artışlarındaki değerli nedenlerden birinin konut gezmeleri olduğunu belirterek “Dışarıda gezmeler olmayınca ve lokantalar, kafeler ve kahvehaneler kapalı olunca konut gezmeleri arttı. Beşerler hasta olduklarını bilmedikleri devirde meskenlerde maskeler çıkartılmış olarak ve toplumsal aralığa dikkat edilmeden oturuyor. Münasebetiyle küçük ortamlarda maskesiz ve toplumsal aralığa uygun olmayan formda oturulması bu durumun ortaya çıkmasında büyük bir etkendir” diye konuştu.

“Temaslılar filyasyon takımlarına bildirilmiyor”

Uzman, başka değerli bir etkenin ise temaslıların filyasyon gruplarına bildirilmemesi olduğunu söyledi. Uzman, “Biri olumlu olduğunda temaslılarını bildirmesi isteniyor. Bunu tam ve düzgün olarak bildirmiyorlar. Zira temaslılarında meskende izole edilmeleri gerekiyor. Onların da hastalığı alma ve yayma riski kelam konusu. Onun için filyasyon takımları de düzgün tespit yapamadılar. Lakin bunun sorumlusu filyasyon takımları değil. Bu büsbütün beyana dayalı. Beşerler 10 gün süren izolasyon müddetinde meskende durmak istemedikleri için temaslıların ismini vermiyorlar. Bu temaslılar hastalığı almışlarsa yayılmaya yol açıyorlar. Bu da bir risk. Bütün bunların hepsini topladığınız vakit Giresun’daki olay artışları açıklanabilir” halinde konuştu.

“Bu hastalık insanların toplumsallaşmasıyla bir arada artıyor”

Korona virüs salgını devrinde hastaneye başvuran şahıslarda grip, nezle ve soğuk algınlığı üzere etkenleri saptamadıklarını lisana getiren Uzman, en hafif belirtinin büyük oranda Covid-19’a işaret ettiğini belirtti. Uzman, “Hepimiz meskende oturmaktan ve vakit geçirmekten çok sıkıldık. Ancak bu hastalık insanların toplumsallaşmasıyla bir arada artıyor. Hiç fark etmediğimiz anda bulaşıyor. Artık bayramda yaklaşıyor. Lütfen bayramlaşmayı manzaralı görüşme aracılığıyla yapalım. Birde hasta hissediyorsanız kesinlikle test yapılması gerekiyor. Şu anda diğer bir grip, nezle ve soğuk algınlığı etkeni yok. Baktığımız hastaların hiçbirinde saptamadık. Kolay bir burun akıntısı, nezle, baş ağrısı ve tat bozukluğu Covid-19 belirtisi olabilir. Nezle geçiriyorum, soğuk algınlığı geçiriyorum diye düşünmeyin. Covid-19 olabilirsiniz ve test yaptırmanız gerekiyor” sözlerini kullandı.

“Aşılamayla birlikte yaşlılar daha az oranda hastaneye geliyor”

Üçüncü dalganın yaşandığı bugünlerde aşılamanın yararlarını görmeye başladıklarını lisana getiren Uzman, şunları söyledi:

“İlinizde hangi aşı var ise o aşıyı yaptırmak gerekiyor. Ne kadar çok aşı yaparsak hastalığın yayılımını ve hastalığı geçirmeyi azaltıyoruz. Aşılanmayla birlikte hastaneye gelen yaşlılarda bir ölçü azalma saptadık. Birinci ve ikinci dalgada yaşlı hastalar vardı. Ağır bakım gereksinimi olan hastaların büyük bir kısmı yaşlıydı. Lakin şu anda yaşlı hastalarımız daha az oranda hastaneye geliyorlar. Bilhassa ikinci dalgada yaşlı hastalarımız vardı. Üçüncü dalgada yavaş yavaş bu durum değişmeye başladı. Daha genç hastalar 40-50 yaş kümesi ve 60 yaşın başındakileri daha çok hastanelerde görmeye başladık.”