Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011’in Nisan ayında duyurduğu Kanal İstanbul projesine sürat verilmiş durumda.
7 Ekim’de ihalesi yapılan projen yakın vakitte başlayacak.
“SAZLIDERE BİRİNCİ SOMUT ADIM”
Erdoğan dün yapılan (8 Ekim 2021), Atatürk Havalimanı’nda 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası’nda Kanal İstanbul ile alakalı bir açıklama yaptı:
“Ülkemizin dış ticareti içinde deniz yolunun hissesini 4 kat artırdık. Bu yılın birinci 7 ayında deniz yolu ile yapılan dış ticaret 158 milyar doları buldu. Tersane dalında, yat imalatında da ülke olarak değerli bir yere geldik. Deniz nakliyatında en büyük projemiz Kanal İstanbul’dur. İstanbul Boğazı’nın artan yolcu ve yük trafiğini taşıyamaz hale geldiği, kıyılarımızı daima tehdit altında olduğu gerçeği bizi bu türlü bir alternatif arayışına yöneltmiştir. Gereken hazırlıklar yapılmış ve nihayet fiilen uygulanma kademesine gelmiştir. Sazlıdere Köprüsü Kanal İstanbul’un birinci somut adımı. Bunu ihalesi ve yer teslimi yapılarak inşasına başlanan Halkalı- Kapıkule Demir yolu köprüsü izlemiştir. Proje kapsamındaki başka işleri de aşikâr bir plan dahilinde bu halde hayata geçirmeyi sürdüreceğiz. Kanalın kazısına programdaki plana nazaran başlayacağız.”
“KANAL İSTANBUL ÇEVRECİ VE GEREKLİ OLAN BİR PROJE”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ise, katıldığı A Haber canlı yayında, Kanal İstanbul’un çevreci ve muhtaçlığımız olan bir proje olduğunu söyledi.
“4 saatlik uçuşla 67 ülkeye ulaşıyoruz. 4 saat uçuşta 1.6 milyar bireye ulaşabiliyoruz. Doğal ki dünyada büyük gelişmeler var. Uzakdoğu’dan Uzakbatı’ya 710 milyar dolarlık ticaret var. Burada biz ne yapabiliriz? Onu düşünmemiz lazım. Dünyadaki ticaret hacmi 12 milyar ton civarında. Bu hareketlere bir istikamet vermemiz lazım.
Boğaz’ın emniyet kapasitesi şu an 25 bin gemi geçmesine müsait. 2050’de bu sayısı 78 bine ulaşacak. Siz devlet olarak bir planlama yapmak zorundasınız. Bir geminin geçmesi 13-14 saati buluyor. Bu kadar gemi Bakırköy-Zeytinburnu açıklarında ne diye bekliyor? Bunlar daha da artacak. Marmara Denizi adeta bir gemi parkına dönüşecek. Bunların bir an evvel Boğaz’dan geçmesi ve kazaların yaşanmaması için alternatif bir suyoluna muhtaçlığımız var. Kanal İstanbul bir muhtaçlık. Gemiler etraf kirliliğine de neden oluyor.
Ulaştırma Şurası’nın sonuç bildirgesinde de Kanal İstanbul kıymetli bir yer aldı. Kanal İstanbul’u aslında sırf bir suyolu olarak düşünmemek lazım. Kanal İstanbul 2011’den beri gündemde olan bir proje. Hazırlıkları ona nazaran yapıldı. Projeler, planlar hepsi hazır. Büsbütün çevreci bir proje olacak. Projeyi genel bütçeye yük olmadan çözeceğiz.”
ECONOMIST’TEN HADSİZ HABER
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “çılgın proje” olarak tanımladığı tarihi proje, tanıtıldığı birinci günden beri hem muhalefetin hem de onu destekleyen dış odakların gayesi haline gelmiş durumda.
Her fırsatta ve platformda Türkiye tersi propaganda yürüten, terör örgütlerine kol kanat geren batı basını, bir kere daha Kanal İstanbul’u maksat aldı.
İngiltere merkezli The Economist mecmuası, İstanbul’da yapılacak Kanal İstanbul projesinin 15 milyar dolara mal olacağını belirterek, haddini aşan bir haber yaptı.
Projenin ayrıntılarının anlatıldığı haberde, Kanal İstanbul için “Recep Tayyip Erdoğan’ın düşü İstanbul’un kabusu olma riski taşıyor” denildi.
Haberde, proje zıddı muhalif “uzmanların” görüşlerine yer verilirken, kanalın çevreci olmadığı ve rant için yapıldığı sav edildi:
“Uzmanlar bu projeyi, Türkiye tarihindeki en büyük rant arayışı ve etraf felaketinin reçetesi olarak nitelendiriyor.”
Türkiye’nin önüne takoz koymaya çalışanların, her büyük ve Türkiye’ye çağ atlatan projede misal hal takınarak başta Erdoğan olmak üzere hükümeti amaç almaları, ne yazık ki birinci defa karşılaştığımız bir durum değil.
Haber7
