Denizli’nin Sarayköy ilçesinde bulunan Hisar Mahallesi’nde toprak altındaki Attouda Antik Kenti ile birlikte tarihle iç içe hayat devam ediyor.
Helenistik periyotta kurulduğu varsayım edilen ve Karya ile Frigya arasında bir hudut kenti olan Attouda, antik periyotta etraftaki kıymetli merkezler arasında ilişki noktası olarak öne çıktı.
Bergama Krallığı periyodunda süratle gelişen Attouda’da hayat 6. yüzyıla kadar devam etti.
Türklerin kesime yerleşimiyle tekrar hayat bulan kent, arkeolojik SİT sahası ilan edildi.
Kesimde tarihi yapıların korunması için 2010 yılında Hisar Mahallesi’nin gayrı bir yerleşim ortamına taşınması için çalışma başlatıldı.
Ortama 8 kilometre uzaklıkta kurulan yerleşkeye 327 kişi göç ederken, Hisar’da yaklaşık 40 kişi ömrünü sürdürüyor.
Noktanın altındaki kentin yanı sıra üzerindeki Türk devrine ilişkin 142 yapının da, korunması gereken kültür varlığı ilan edildiği mahallede her zaviyede tarihi yapıtlarla karşılaşmak mümkün.
“Ziyaretçiler müze soruyor”
Tarihle iç içe yaşayan ve umumide emeklilerden oluşan Hisar Mahallesi sakinleri, nahiyenin turistik kıymetinin artmasını umut ediyor.
Hisar Mahallesi Muhtarı Aşkın Şen (55), AA muhabirine yaptığı açıklamada, mahalle sakinlerinin, tarihi zenginliklerin üzerinde hayatlarını sürdürdüğünü belirtti.
Antik kentin üzerindeki mahallede bacaların tüttüğünü, parklarında çocukların oynadığını, kahvesinde çayların demlendiğini lisana getiren Şen, “Hisar mahallemizin üzerinde yeni nesil yaşıyor, altında ise eski kişilerin hayat izleri var. Köyümüzün altında bir köy daha var. Attouda Antik Kenti’nde yaşayan vatandaşlarımızın birçok yaşlı, emekli maaşları ile geçiniyorlar. Köyümüzde mağaralar var. Camimizin ardında kalıntı taşlarımız var. Fakat gelen ziyaretçilere bunlar yetmiyor doğal. ‘Müzeniz yok mu?’ diye soruyorlar. Ziyaretten eksik dönüyorlar.” diye konuştu.
Mahallede arkeolojik kazı yapılmasını istediklerini anlatan Şen, eski ve yeni dokuyu bir araya getiren düzenlemelere gereksinim duyulduğunu kaydetti.
Sarayköy Belediyesinin, tescil edilen yapılarla ilgili restorasyon planı bulunduğunu lisana getiren Şen, mahallenin dünyaya tanıtılması gerektiğini düşündüklerini lisana getirdi.
Hisar Mahallesi sakinlerinden 63 yaşındaki İsmail Pala, üzerinde yaşamalarına karşın tarihi zenginliği anlayamadıklarını belirterek, “Çünkü vaktinde o denli bir kültür almadık. Kültürü almış olsaydık daha iyi korurduk. Eski taşların birden fazla çalınmış. Yeni yeni fark ediyoruz. Lakin iş işten geçti. Buraya gelmek isteyenler için yeniden antik bir kent imgesi var. Başkaca yeşillikler içinde tabiat mükemmeli bir bölgedir.” diye konuştu.
Attouda’nın aşığı olduğunu söz eden 67 yaşındaki Caner Canbey ise “1960’lı yıllarda buranın nüfusu 1500’dü, artık 40 kişiyiz. Burada kazı çalışması olsa tarih gün yüzüne çıkar.” dedi.
“Turizm geçim kaynağı olabilir”
80 yaşındaki Mustafa Ören de evvelden mahalle camisinin önünde heykellerin bulunduğunu, bunların müzeye götürüldüğünü belirterek, “Antik kentte yaşamak hoş gelgelelim şu anda kazı yapılmıyor. Kazı yapılıp toprak altında kalan sıklıkların tekrar gün yüzüne çıkmasını istiyoruz.” tabirlerini kullandı.
Antik kentte kahvehane işleten 58 yaşındaki Güneri Yiğit ise köyde geçim kaynağı bulamayan gençlerin büyük kentlere göçtüğünü, buradaki tarihi zenginliğin ortaya çıkarılması halinde turizm istihdamının artabileceğini lisana getirdi.
Kaynak: AA
Haberler.com
