GÜZEL Parti Küme Başkanvekili Lütfü Türkkan, “iklim değişikliği acil fiil planı”nın, vakit geçirilmeden hazırlanarak, pratiğe konulması gerektiğini söyledi.
Türkkan, Mecliste düzenlediği basın toplantısıda, Van’da keşif uçağının düşmesi sonucu şehit olan 7 polis ile Siirt Pervari’de çıkan çatışmada şehit olan iki şahsi harekat polisine Allah’tan rahmet diledi.
Türkiye’nin tarım ve azık üretiminin önünde en büyük tehdit olarak iklim değişikliğinin ön plana çıktığını söz eden Türkkan, Türkiye’nin iklim değişikliğinden en çok etkilenen nahiyelerin başında gelen Akdeniz havzasında bulunduğunu anımsattı.
Türkkan, “İktidar, olmayan 2023 ve 2071 yılı planlarıyla Türkiye’yi oyalamayı artık bırakmalı. Mesela 2071 yılında iklim değişikliğinin meydana getirebileceği yıkım hakkında bir çalışma yaptı mı? Bir projeksiyon geliştirdir mi? Hayır. Bir çalışması var mı ona da hayır ” dedi.
Ülkeyi yönetenlerin aklı ve fikrinin “ihanet ve rant projelerinde” olduğunu öne süren Türkkan, “Türkiye’yi katar katar satarken buna kanal İstanbul’u da buna ek ettiler. Bu gidişle torunlarımıza, çok özendikleri Arap devletleri üzere çorak ve kurak bir Türkiye bırakacaklar. Buna ‘dur’ demek zorundayız.” tabirlerini kullandı.
Yalnızca toprağın değil havanın da değiştiğini belirten Türkkan, bunun ziraî üretime ve hayvancılığa büyük zarar verdiğini lisana getirdi.
Suyun verimli kullanılmasının bugünden çok kıymetli olacağını; suya olan gereksinimin artacağını belirten Türkkan, Türkiye’nin su zengini bir devlet olmadığını gelgelelim “su zenginiymiş üzere kullandığını” belirtti. Türkkan, “Tarımsal sulamanın hala yüzde 75 vahşi sulamayla yapılıyor. Damla sulama yüzde 5, yağmurlama yüzde 20’lerde. Türkiye, suyun kıymetli bir kısmını boşa harcıyor.” diye konuştu.
Azık güvenliği için su güvenliğinin kaide olduğunu vurgulayan Türkkan, “Sulama ile verimi 3-6 kat artırmak mümkün. Hayvancılık için yem, yem bitkisi için de su, en değerli girdi.” dedi.
Türkiye’de tarımın hem ekonomik hem de toplumsal olarak değerli bir dal olduğunu; bununla bir arada, üstü açık büyük bir fabrika olan tarım dalının global iklim değişikliğine karşı büyük ölçüde savunmasız bulunduğunu lisana getiren Türkkan, tıpkı devranda iklim değişikliğinin tarımda çalışan 5 milyon kişisi da tehdit ettiğini söyledi.
“Tehlike artık çok yakınımızda değil zira şu an o tehlike eşiğinin üzerinde duruyoruz lakin iklim değişikliği iktidarın umurunda değil.” görüşünü öne süren Türkkan, “Sevdalısı oldukları Katar bile iklim değişikliğinin farkında ve kendileri 2. bir vatan arayışındalar. Onlara 2. vatan imkanı sunan bizleriz. Katarlılara satılan toprak ölçüsüne baktığınızda bunu çok daha iyi anlarsınız.” değerlendirmesini yaptı.
Türkkan, iklim değişikliği acil hareket planının vakit geçirilmeden hazırlanarak tatbike konulması davetinde bulundu.
“Parti değil memleket meselesi”
DÜZGÜN Parti olarak iklim değişikliğinin ve beraberinde yaşanacak olan su meselesinin farkında olduklarını lisana getiren Türkkan, şunları kaydetti:
“Bu bir parti problemi değil bir memleket sorunudur. 80 milyon vatandaşımızla bir arada ileride bu topraklarda doğacak milyonlarca çocuğumuzun, geleceğimizin sıkıntısıdır. Ziraî üretim faaliyetlerinin iklim değişikliğinden değerli aşamada etkilenmesi beklenmektedir. 2050 yılına yaklaşıldıkça çabucak acilen bütün kesimlerde verim kayıpları artacaktır.
İklim değişikliği, kıymetli bir ziraî eser ihracatçısı olan Türkiye’nin global seviyede rekabetçi olduğu eserleri de direkt etkileyecektir. Türkiye, kuru meyve ve fındık üzere eserlerde dünyanın en önde gelen üreticilerinden biri olduğu için iklim değişikliğinin bu eserlere tesiri dünya piyasalarını etkileyecektir.
2071 yılı Anadolu’da Türk milletinin gurur yılıdır. Lakin şimdiden tedbir alınmazsa kurak ve çorak bir devlette gurur karın doyurmaz. Bu çerçevede, ziraî eser arzının sürdürülebilir kılınması için iklim değişikliğinin gözlenen ve öngörülen tesirlerine yönelik orta ve uzun vadeli 2030 ve 2050 tarım siyasetlerinin belirlenmesi gerekmektedir. Birçok eserde KDV indirimleri yapılıyor. Sulama sistemlerinde yüzde 8, gereç ve ekipmanda yüzde 18 olan KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi çağdaş sulama sistemlerinin yaygınlaşmasına ek sağlayacaktır.”
Sorular
Bir gazetecinin, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘2023-2071 için birlikte çalışalım’ davetine ne diyorsunuz?” sorusuna Türkkan, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın davetlerine baktığımda, 2023 ve 2071 gayelerine yalnızca AK Parti’ye oy veren vatandaşlarla o amaca koşacağını anlıyorum. Bu memlekette AK Parti’ye oy veren vatandaşlar olduğu üzere oy vermeyen vatandaşlar da var. Bütün bunların ayrıştırılmasına, ötekileştirilmesine, velev terörist ilan edilmesine kadar giden söylemlerden vazgeçip Türkiye’nin birlik ve beraberlik içerisinde bu amaçlara yürümesi lazım. Aksi takdirde Türkiye, bu gayelere koşmakta zorluk çekecektir.” karşılığını verdi.
Türkkan, 15 Temmuz şehit yakınları ve gaziler için toplanan yardım parasıyla ilgili bir soru üzerine de “O toplanan paraların emeline mütenasip vaziyette hak sahiplerine vermek varken hak sahiplerini sopayla kovalamak, Beştepe’ye sokmamak bunun karşılığı olmamalıydı. 15 Temmuz’un bir tek kahramanı vardır, o da Türk milletidir. Demokrasi ve ulusal iradeye sahip çıkmıştır. Devlet, milletin kendisini yediemin olarak görüp verdiği 15 Temmuz şehit yakınları ve gaziler için toplanan paraları bir an evvel hak sahiplerine iade etmek zorundadır. Cumhurbaşkanı bu ayıbın telafisi için hak sahiplerine bu paraları iade etmek zorunda.” dedi.
Kaynak: AA
Haberler.com
