DÜZGÜN Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın katıldığı bir televizyon programında ÂLÂ Parti İstanbul Vilayet Lideri Buğra Kavuncu’nun FETÖ’cü olduğunu ileri sürmesinin akabinde bir argüman da ÂLÂ Parti’den istifa ederek, AK Parti‘ye geçen Manisa Milletvekili Tamer Akkal’dan geldi. UYGUN Parti’de, HDP ile zımnî ittifak yapıldığını ileri süren Akkal, FETÖ’cü ve masonların aday gösterildiğini öne sürdü.
DÜZGÜN Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, katıldığı televizyon programında ÂLÂ Parti İstanbul Vilayet Lideri Buğra Kavuncu’nun FETÖ’cü olduğunu ileri sürdü. Ümit Özdağ’ın açıklamalarının akabinde bir tez da bir müddet evvel GÜZEL Parti’den istifa ederek AK Parti’ye geçen Manisa Milletvekili Tamer Akkal’dan geldi. Ümit Özdağ’ın tezinin yanlışsız olduğuna ileri süren Akkal, “Ümit hoca bir argümanda bulunuyorsa kesinlikle altı doludur. Ümit hocanın geçmişine baktığımız vakit Milliyetçi Hareket Partisi’nin genel lider yardımcılığı, milletvekilliği, siyasetçi ve ülkücü hareketin kemik bir aileden gelen milletvekili bir arkadaşımız. Kendisi bu türlü bir argüman da bulunuyorsa, kesinlikle elinde evrakı, bilgisi ve alt yapısı vardır. Boş konuşmaz” dedi.
‘TÜRKİYE’DEKİ MUHALEFET ANLAYIŞI MAALESEF ÇOK ÇİRKİN’Benzer bir hadisenin 2019 yılında yaşadığını ve partiden ayrılmayla sonuçlandığını anlatan Akkal, “Buna misal 2019 yılında benimde yaşadığım kimi hadiseler var. Bu vakaların akabinde da partiden ayrılma sürecim var. Bizim görüpte, 2 sene evvel partiden ayrılma kararı aldığımız hadisenin tekrarı tekrar tekrar yaşanıyor. UYGUN Parti’de de bunun sonu gelmez. Bu formda sarfiyat. Bir ideolojisi olmayan, tek bir noktada buluşamayan bir hareketin sonunun olacağını da pek düşünmüyorum. Zira biz DÜZGÜN Parti’yi kurarken, Milliyetçi Hareket Partisi içerisindeki muhalefet olarak ayrılıp davacılar ya da Türk milliyetçileri olarak kurmuştuk. Daha sonra bunu merkeze oturtmak için merkez sağdan, İslamcı cepheden, sol kanattan, hatta marjinal sol taraftan beşerler dahil edildi. Vakit içerisinde farklı bireyler davet edildi. Tıpkı tencerede koysanız pişmeyecek sebzeler üzere başka ayrı tatlar, başka ayrı kanılar birebir yere hapsedildi ve şu an da bunun derdi yaşanıyor. Bunun yanı sıra ‘düşmanımın düşmanı dostumdur’ ideolojisinden hareketle Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti üzerinden siyaset dürtülüyor. Üzülerek söylüyorum, Türkiye’deki muhalefet anlayışı maalesef çok yakışıksız. Dünyanın her yerinde kesinlikle iktidar ve muhalefet vardır. Ancak muhalefet demek, iktidarın yaptığı her şeyi eleştiren ya da iktidarı olduğu yerden düşürebilmek için herkesle iş birliği yapmak değildir” diye konuştu. ‘YEREL SEÇİMLERDE HDP İLE BÂTIN İTTİFAK YAPILDI’Geçtiğimiz mahallî seçimlerde DÜZGÜN Parti’nin HDP ile bâtın ittifak yaptığına değinen Akkal, “Yaşadığımız lokal seçim sürecinde herkesin de bildiği üzere benim DÜZGÜN Parti’den ayrılmamda da büyük bir yer tutan hadiseler yaşandı. Bunlardan biri de kapalı ittifak. Bunla ilgili o devirde birçok hadise yaşadık. Kağıt üzerinde DÜZGÜN partililere söylediğiniz vakit, YETERLİ partililer mutlaka kabul etmiyor. Bizim HDP ile hiçbir ittifakımız yok diyor fakat bugün en kolay örneğiyle Ankara, İzmir, İstanbul üzere büyükşehirlerde UYGUN Parti’de kendisini Türk milliyetçisi olarak arz eden birçok arkadaşımız HDP’lilerin olduğu belediye meclis üyeleri listelerinde bile bile oy attı, çalıştı. Ben bu arkadaşlarıma da bir şey demiyorum. Üstte genel merkezin almış olduğu karar doğrultusunda davrandılar. Belirli bir ittifak yaşandı. Bu ittifak sürecinde Manisa’da da, birçok ilçede CHP listelerinde HDP kökenli adaylar vardı. Biz bunlara reaksiyonumuzu gösterdik. Hem genel lider hem de genel lider yardımcıları nezdinde tek tek reaksiyonumuzu göstermemize karşın çok bir yararı olmadı” diye konuştu.Açıklamasını sürdüren Akkal, “Yine tıpkı devirde il başkanlığından istifa edip milletvekilliği adayı olduğumda Ankara’dan, bir genel lider yardımcısı tarafından listelerde 1’inci sıraya bir profesör hekimin geleceği bilgisi verildi. Ben o ismi aldıktan sonra kendisine de bu ismin hakikat olmayacağını, Manisa’nın yapısının, Manisa’da yaşamayan birini kabul etmeyeceğini anlatmama karşın ısrarla ‘bu kesin, buna nazaran arkadaşlarımızı hazırlayalım’ dediler. Ben o gün oradan çıktıktan sonra genel lider yardımcılarım ve genel liderimizin yakınları ile kendisine ilettik. Daha sonradan internete girip kimmiş bu diye baktığımda çokta önemli bir araştırma yapmaya gerek kalmadan, kendisi FETÖ’nün Amerika’daki bir üniversitesinin kurucusu olduğunu gördüm. Bu bilgileri fotoğraflayıp ileti yoluyla kendilerine ilettiğimde, ‘Biz bunu görmedik. Doğruymuş. Başvurusunu kabul etmeyelim’ diyerek müracaat listesinden çıkardılar. Yeniden tıpkı periyotta hakkında FETÖ’den soruşturma olan ve memuriyeti periyodunda vazifeden alınması olan isimler aday listesinde vardı. Listelerdeki isimler o periyotta biliniyordu. Ben vilayet lideri olduğum içinde bunların hepsinin bilgisini rapor halinde kendilerine sundum” dedi.Ortaya attığı savların dokümanlarının kendisi mevcut olduğunu lisana getiren Akkal, “Ben konuştuktan sonra DÜZGÜN Parti cephesinde ‘elinde dokümanı varsa sunsun’ dediler. Ben bir şeyi konuşuyorsam elimde kesinlikle, gösteriyor olduğum doküman vardır. Ben en iyi huyum şudur. Ben hiçbir vakit bildiri konuşmamı telefonumdan silmem. Tekrar o devirde genel liderim ve genel lider yardımcılarım ile bu hususları görüştüm. O dönemki genel lider yardımcıları ve vilayet lideriyle yaptığımız görüşmelerde, araştırma sürecindeki evrak alışverişlerinin hepsi elimde duruyor. Bununla ilgili gerekli bilgilendirmeleri, gerekli yerlere yaptım ve hepsi whatshapp görüşmeleri olarak bende duruyor” dedi.’İYİ PARTİ’DE BİRÇOK OLUŞUMUN TEMSİLCİSİ VAR’
YETERLİ Parti’de FETÖ’cü ve saroşçuların yanı sıra kendisinin mason olduğunu sav edenlerin de listelerde aday gösterildiğini kaydeden Akkal, “Benim savım bu arkadaşlar FETÖ’cüdür demiyorum lakin FETÖ’den önemli manada soruşturma geçirmiş, yurt dışı yasağı almış insanların UYGUN Parti listelerinde 2018’de olduğunu biliyorum. Yeniden Türkiye’de birkaç vilayette arkadaşlarla yaptığımız sohbetlerde duymuştuk, ortalara serpiştirilenler olmuş. Tabi bu şuurlu midir, genel merkezin tümünün bilgisi dahilin demidir, yoksa birkaç kişilik tertip mudur orasını bilemem. Bunları ben çok yakından yaşayan bir kişiyim. Yalnızca FETÖ’cü değil. Yalnızca sarosçularda demiyorum. Birçok oluşumun temsilcisi var. Mahallî seçimlerde gördük. Kendisinin mason olduğunu kabul eden insanların UYGUN Parti listelerinden belediye lider adaylıklarına, belediye meclis üyesi adayları olanlar vardı. Bunun yanı sıra sarosçu olarak kabul edilen Türkiye’deki bir derneğin lideri YETERLİ Parti’de genel lider yardımcısı yapıldı. Onun haricinde marjinal sol kümelere üye olan arkadaşlar tahminen soldan oy alabilmek ismine kurucular heyetinde yer aldı. Hatta kimileri milletvekilliği seçimlerinde sıralamalara girdi. DÜZGÜN Parti, düşmanımın düşmanı dostumdur ideolojisi ile yürüyerek çok büyük bir kusur yaptı. GÜZEL partililer FETÖ’cüdür demiyorum. GÜZEL Parti’de vatanını, milletini seven birçok arkadaşımız ve insan var. Bende GÜZEL Parti’yi kurarken, daha hoşunu yapmak için yola çıktık lakin hiçbir şey hayal ettiğimiz üzere olmadı. Maalesef ki Ankara’daki genel merkez idaresi, düşmanımın düşmanı dostumdur ideolojisi ile asıl amaçları olan Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye Cumhuriyeti’ni yıpratmak olan bu oluşumların hepsiyle işbirliği yapıldı” diye konuştu.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Ersan ERDOĞAN
Haberler.com
