Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, okuma etkinlikleriyle gençleri “Yunus Emre iklimi”ne davet ediyor
Vefatının 700. yılı münasebetiyle UNESCO’nun 2021’i “Yunus Emre Yılı” ilan etmesi nedeniyle Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Edebiyat Fakültesi tarafından “Yunus Emre Okumaları” düzenleniyor.
KMÜ Eğitim Fakültesi Dekan Vekili, Edebiyat Fakültesi Türk Lisanı ve Edebiyatı Kısmı Lideri Prof. Dr. İdris Nebi Uysal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, UNESCO’nun daha evvel 1971 ve 1991’i de “Yunus Emre Yılı” ilan ettiğini anımsattı.
UNESCO’nun 50 yılda 3 sefer Yunus Emre’ye sarıldığını gördüklerini belirten Uysal, şöyle konuştu:
“Demek ki 50 yıllık süreçte Yunus Emre’ye bir gereksinim kelam konusu olmuş. Bunu değerlendirirken, okurken, ister istemez Yunus Emre’nin yaşadığı periyoda gitmek gerekiyor. Anadolu’da siyasi, toplumsal ve kültürel olarak birçok sorunlarla karşılaşılan bir devir var. Daima devam eden göçler var. Tesiri her geçen gün artan Moğol atakları var. Beyefendilerin kendi ortalarındaki çekişmeleri var. Kuraklık ve salgın hastalıklar da hesaba katıldığında Yunus’un yaşadığı devir ile günümüzde çok önemli benzerlik görebiliriz. Demek ki Yunus her periyot davetini hissettiren bir isim. İşte, herkesin can sıkıntısına düştüğü bir ortamda UNESCO’nun, candan çok cananı düşünen Yunus Emre’yi çağırması, Hacı Bektaş’a sarılması son derece manalıdır. Yedi asır evvel bu toprakları mayalayan Yunus, bugün de coğrafyamızı, dünyamızı tekrar inşa edecektir. İnancımız, ümidimiz bu istikamettedir.”
“Okumalar hazirandan sonra koşullar oluşursa yüz yüze devam edecek”
Uysal, Yunus Emre’yi genç kuşaklara anlatmak ismine, üniversite bünyesindeki Lisan ve Edebiyat Öğrenci Topluluğu ile “Yunus Emre Okumaları” programı hazırladıklarını bildirdi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle üç okumanın çevrim içi yapıldığını anlatan Uysal, şöyle devam etti:
“Önemli olan Yunus’un davetini anlamak, bu manada bir adım atmak. Değerli olan onun yapıtını okumak, şiirini düşüne düşüne, sindire sindire okumak. Yunus Emre’yi anlamanın, onu tanımanın bu okumalardan geçtiği kanısındayım. Okumaların birincisini 13 Şubat’ta, ikincisini 27 Şubat’ta, üçüncü etkinliğimizi de 13 Mart’ta gerçekleştirdik. Üçüncü programda gençler Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Lisanı ve Edebiyatı Kısmı Öğretim Üyesi Hüseyin Akkaya’yı dinleme imkanı buldu. Yıllardır Klasik Türk Edebiyatı kürsüsünde dersler veren Prof. Dr. Akkaya, programda Yunus Emre’yi okumaya nasıl başladığını anlatıp, onun şiirlerinden örnekler okudu. Aktiflik belirli aralıklarla farklı konuşmacıların iştirakiyle devam edecek. Salgın nedeniyle haziran sonuna kadar programları sanal ortamda gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Hazirandan sonra da kaideler oluşursa yüz yüze devam edecek.”
Okumalarda alanında uzman şahıslar tarafından Yunus Emre ile ilgili sunumlar yapıldığını lisana getiren Uysal, “Yunus Emre’nin şiirleri okunuyor, tartışılıyor. Konuşmacı, iştirakçilerin şiirle ilgili sorularını cevaplandırıyor. Etkinliklere gençlerin ağır ilgisi var.” diye konuştu.
“Yunus Emre okumalarıyla insanları Yunus’un iklimine davet ediyoruz”
Uysal, “okuma” sözünün bir manasının da “nasiplenmek, kendi hissesine düşen hisseyi almak” olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Biz de Yunus Emre’yi okuyarak paylarımıza, nasibimize, hissemize ne düşüyorsa onu alma uğraşındayız. Okumanın bir manası da ‘çağırmak, bir yere davet etmek’tir. Halk ortasında bu meşhurdur. Biz de Yunus Emre okumalarıyla insanları Yunus’un iklimine davet ediyoruz. Onun gönül dünyasını anlamaya davet ediyoruz. Yalnızca anlamak değil bunu bir hayat ideolojisi haline getirmeyi düşünüyoruz, davetimiz bu. Yunus’u anlamak, onun fikrini hayata geçirmek demek. Biz de Karaman’da başladığımız bu programla bir farkındalık oluşturmayı düşündük. Karaman Yunus’un yaşadığı bir kent. Bu topraklar Yunus’a yurt olmuş. Bugün de Yunus’u bağrında dinlendirdiği bir kent. Etkinliğimiz bu yüzden de değerli.”
Kaynak: Anadolu Ajansı / Mehmet Çetin
Haberler.com
