1997-2004 ortasında iki devir Halter Federasyonu Başkanlığı yapan Kenan Nuhut’un haltercilerin doping kullanmasına göz yumduğunu ortaya koyan ses kayıtları gündeme bomba üzere düşmüştü.
CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı CHP’nin Spor Heyeti Lideri Kenan Nuhut’un geçmişi doping, rüşvet ve taciz savlarıyla dolu. 1997-2004 yılları ortasında iki devir Türkiye Halter Federasyonu Başkanlığı yapan Kenan Nuhut, CHP’den Çorum Belediye Lideri adayı ve milletvekili adayı gösterilmişti. Ancak iki seçimi de kaybeden Nuhut evvel CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na Başdanışman, akabinde da CHP Spor Heyeti Başkanlığı’na atanmıştı. CHP’nin gençleri spora yönlendirmek ve sporu ayağa kaldırmak savıyla kurduğu heyetin başındaki Kenan Nuhut’un ‘dopingci’ ve ‘rüşvetçi’ olduğu ortaya çıktı.
SKANDAL SES KAYDI
Nuhut’un Federasyon Lideri olduğu periyotta halterde, taciz, doping ve rüşvet savları ayyuka çıkmıştı. Antrenörlerinin tacizine uğrayan birtakım bayan sportmenlerin hayatı kararmıştı. 2004 yılında, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin talimat vermiş ve halterde taciz argümanlarının araştırılmasını istemişti. Araştırmalar sırasında üç ulusal bayan halterci Şule Şahbaz, Aylin Daşdelen ve Sibel Şimşek’in tacize uğradığı ortaya çıkmıştı. O günlerde birtakım gazetelerde, Federasyon Lideri Kenan Nuhut ve Halter Ulusal Grubu Masörü E., ortasında geçen bir görüşmeye ait ses kayıt notları yayınlanmıştı.
TACİZ BELGESİNDEN RÜŞVET ÇARKI ÇIKTI
O kayıtlarda Kenan Nuhut’un haltercilerin doping kullanmasına göz yumduğunu, bunun karşılığında da atletlerden rüşvet diye isimlendirilebilecek kıymetli armağanlar aldığını ortaya koymuştu. Kenan Nuhut’un bayan ulusal kadro oyuncularından kıymetli bir saat aldığına yönelik itirafı kayıtlarda yer almıştı. Nuhut’un istediğini vermeyen atletleri da “ilacı keserim” diyerek tehdit ettiği, tekrar armağan vermeyen sportmenlerin ulusal ekibe alınmadığı açıkça görülmüştü. İşte bugün CHP Genel Başkanı’na danışman olan Nuhut ile Masör E. ortasında vakit zaman hakaretlerin de havada uçuştuğu kayıtlardan satır başları:
ARMAĞAN İSTEMEDİM DEME!
-K.NUHUT: Pazartesi günü çağırtıyorum seni. Bütün kızlar da geliyor. Derya’yı, Nurcan’ı da çağırttırıyorum. O saati iade edeceğim.
-MASÖR E: Evet o denli yaparsan senin için daha iyi olur. ‘Bunlar çok ağır hediye’ demedim mi. ‘Saat alacaklar’ dedim. Broş mroş, üç milyarlık bir şey ayarlamışlar. ‘Şu anda paraları yok kızların’ dedim. ‘Ama artık paraları yok, mükafatlarını aldıktan sonra alacaklar’ dedim. Hatta kızlar saati kutuya sardırmışlar, satın aldıkları kişi de ‘Bir bardak da soğuk su ister misiniz’ demiş.
-K.NUHUT: O denli bir laf edemezler. Niçin desin ki.
-MASÖR E: İkram istemedim deme…. Kızlar bana ‘E. abla fiyatı 15 milyar da olsa alacağız’ dediler.
-K.NUHUT: Ben istemedim demiyorum.
-MASÖR E: Saati sen istedin.
İlacı kısarım tehdidi
-K.NUHUT: Vereyim mi cep telefonunu sana? Değerli mi cep telefonu? Pekala Derya bırakmış mı kampı? Vay anasını ya!
-MASÖR E: Şule, Sibel, üçü alacak saat dedin. Sibel ağladı. Sen ‘İlacı keserim bundan sonra’ deyince onların da morali bozuldu.
-K.NUHUT: Peki biz o ilacı saat alsınlar diye mi söyledik?
-MASÖR E: O denli latife olmaz. ‘Saati almazlarsa ben ilaçlarını kestirtmez miyim’ mi dedin?
-K.NUHUT: Öyle diyorsun sen ha. Saati almasalar ilacı kestirtecek miydim ki? O kurallarda o saat niçin alındı sen iyi biliyorsun. Önemli manada tek başına bir adammışım ben. Sende de vefa yokmuş. Latife olduğunu zannetmiyormuşsun.
-MASÖR E: Tamam gönderiyorum saatin parasını dedin.
-K.NUHUT: Ne düşünürlerse düşünsünler. Bana tehdit o tarafta geliyorsa yemin ediyorum saati hazırlattırırım. S….. onların saatinin içine. Arabayı da satışa çıkarttım. Arabayı satarım veririm parasını. Ne b.. yiyeyim? Hiçbir şey iyi gitmedi, gitmiyor.
Bunları almazlarsa kaçıncı olurlar?
-K.NUHUT: Öyle mi oluyor sence? İlaç konusunda mı söylüyorsun? İlaç almazlarsa bir şeyler olmayacak. Sen diyorsun ya, bunlar ilaç almazlarsa çılgına dönüyorlar. Bir b.. yapamıyorlar.
-MASÖR E: İlaç almazsa demiyordum. Aldıklarında diyordum.
-K.NUHUT: Almadıklarında da derece yapamıyorlar diye fırlatıyorlar. Almazlarsa bunlar Avrupa Şampiyonası’nda kaçıncı olurlar sence? Herhalde birinci olamazlar. İlaçsız herkes ne yapıyorsa onlar da bunu yapar. Yeniden de bir dördüncü falan olurlar.
İlacı ben okeyliyorum
-K.NUHUT: Bu kızlar Avrupa Şampiyonası’nda şakır şakır para alıyorlar. İlaçsız mı yapıyorlar sence.
–MASÖR E: İlacı sen okeyliyorsun.
-K.NUHUT: İlacı ben nasıl okeyliyorum. Alışılmış ki yönetim ediliyor.
-MASÖR E: Şule’yi neden yönetim edemediler o vakit?
-K.NUHUT: Nezaket kuralları içerisinde konuş.
-MASÖR E: ‘Borç buldular’ dedim. Saat için ‘H. abladan gelip para buldular’ dedim.
-K.NUHUT: Saat geldi. Pazartesi federasyona çağırtıyorum hepinizi. Hepinizin yanında iade edilecek o saat. Herkese söyleyeceğim.
-MASÖR E: Saat olayı kızlar ortasında olimpiyatta da konuşulmuş, döndükten sonra da. Biz saatin parasını seninle yemişiz. O denli konuşulmuş.
2012 yılında yapılan Avrupa Halter Şampiyonası’nda, bayanlar 63 kiloda Sibel Şimşek, silkme, koparma ve toplamda 3 altın kazanmıştı.
Nurcan’dan lidere ikram cep telefonu
-K.NUHUT: Şu çeneni tutmasını bil!
-MASÖR E: Sen kendi çenene mukayyet ol. Nurcan’dan Başkan’a ikram cep telefonu
-K.NUHUT: Bu E. nereden biliyor bu saat olayını?
-MASÖR E: Nurcan da Derya da biliyor.
-K.NUHUT: Bu üç kızın bana armağan olarak aldığını ne bilsin E..
-MASÖR E: Armada’dayken sen söyledin ya. Derya, ‘Başkana büyük bir şey alacaksınız herhalde. Ben giremem bunun altına. Zira hiç param yok. Gerekirse kampı da bırakırım’ demiş. Nurcan da ‘Ben de bir şey alayım’ demiş. Cep telefonu almış.
Haber7
