? “Filthy Rich”in başrolündesiniz, tıpkı vakitte dizinin yapımcılığını da üstleniyorsunuz değil mi?
Evet. Aslında yapımcılık benim düşümdü. Daha evvel iki projenin daha yapımcılığını yapmıştım lakin yaratıcımız Tate Taylor (“The Help” ve “The Girl on the Train”in yönetmeni) üzere olağanüstü sinemalar yapan birinden yeni şeyler öğrenmek istedim. Filmlerde oynamaya devam edeceğim lakin tıpkı vakitte yapımcılık da yapmak istiyorum. Oynama talihimin olmadığı sinemalarda üretimci olarak sesimi duyurmak dileğindeyim. Kendi yaşımdaki (64) bayanlar için sinemalar yapmayı hedefliyorum. Anlatacak çok öykümüz var fakat bizim öykülerimizi anlatacak gereğince bayan üretimci yok. O yüzden işin öteki tarafından da sesimi duyurmak ve tecrübe sahibi olmak istiyorum
? Diziyi çektiğiniz kent, öyküyü ne kadar etkiledi?
New Orleans, bu işe “evet” dememin nedenlerinden biriydi. Orada bir hafta sonundan daha fazla vakit geçirememiştim. Beni büyüleyen bir kent. Tate’in diziyi New Orleans’ta çekmesi makuldü, zira güneyin sıcağını ve müziğini iyi bilen bir adam. Başka bir yerde olsaydı dizi tıpkı olmazdı. Kentin atmosferi öyküye çok şey ekledi. O yüzden eksiksiz bir kent seçimi oldu.
KARAKTERİMİN GİZEMLİOLMASINI İSTEDİM
? Dizinin iki kısmını izledim. Karakteriniz Margaret hakkında çelişkili niyetlerim var. Soğuk mu, hesapçı bir bayan mı yoksa tam zıddı mi’Bu bayanı oynarken bakış açınızı biraz anlatır mısınız?
Sen de benim büyüme kapıldın demek ki… Karakterimin gizemli olmasını istedim. Oyunculukla ilgili uzun vakit evvel öğrendiğim şey; şayet seyircinin ilgisini çekmek istiyorsan her şeyi apaçık anlatma. Margaret’ın sırrı var. Umarım kıssasını izlemeye devam edersin, zira bu sır ortaya çıkınca şoke olacaksın. Lakin sonra her şeyi aslında bildiğini düşüneceksin. Oyuncu olarak karakterin ne yapacağını bilmediğin konumda olmak da epey eğlenceli…
? İzlerken düşündüğüm bir diğer şey de ne kadar eforsuz oynadığınız oldu. Güya sahiden o kadındınız. Lütfen bunu iltifat olarak kabul edin. Rolde sizi zorlayan kısımlar var mıydı?
Bu bayan kim? 60 yıllık hayatı bu noktaya nasıl geldi? Bu soruların yanıtını bilmiyordum. Bilmemek, rolü benim için daha cazibeli hale getirdi. Ayrıyeten dindar yetiştirilmedim. Ailem dindar değildi. Dini pazar okuluna giderdim lakin okulun sevdiğim istikametleri müzik söylemek ve koroydu. Anlatılan dini bahislere pek meraklı değildim.Şimdi diziyle birlikte hayatımın bu noktasında kendim için farklı bir geleceğe bakıyorum ve “Bazı yanıtlar Tanrı’dadır” diyorum.Margaret’ı yaratırken, duanın onun için ehemmiyetini ve yerini keşfetmek için çok düşündüm. Zira onun için her şey çok kolay görünüyor lakin eksik olan bir şeyler vardı. Onun bu savunmasız anlarını göstermek istedim. Ilah ile konuşmaları ve yanıt bulmaya çalışması, üzerinde çalıştığım şeyler oldu.
? Margaret, gücün verdiği özgüveni çok denetimli kullanan, sakin ve nazik de bir bayan…
Muhakkak… Margaret, kadife eldivendeki demir yumruk. Makus olup olmadığını bilmiyorsun. Bıçak sokuyor mu, sokmuyor mu anlamıyorsun. Tatlı mı, savunmasız mı… İstediğini elde etmek için bu çeşit teknik kullanan bir karakter gördüğümüzü sanmıyorum.
ALLAH’A ŞÜKÜRLER OLSUNİHTİYACIMDAN FAZLA PARAYA SAHİBİM
? Dizide ultra güçlü bir bayanı oynuyorsunuz. Sizin için paranın tarifi nedir?
Gereğince param var. Hatta Allah’a şükürler olsun ihtiyacımdan daha fazlasına sahibim. Paranın sağladığı konfora sahip olmak, benim için gerçek olduğunu düşündüğüm rollere “evet” deme lüksünü veriyor. Para için inanmadığım rolü üstlenme mecburiyetim yok. Lakin tekrar de inançta hissetmenin mali olmadığını düşünüyorum. Tamam, bana “evet” ya da “hayır” deme avantajını veriyor lakin ben bu avantajı elde etmek için çok çalıştım. Ben kendimi varlıklı olarak görmüyorum bile. Rahatım. Gerçek zenginleri Hollywood’a gidince görüyorum.
? Para harcamayı sever misiniz?
Yoksul bir aileden geliyorum. İngiltere’den Kanada‘ya göçmen olarak gitmek, sonra Amerika’daki çaba israf etmeye değil kazanmaya hürmet duymamı sağladı. Nelere harcarım… Gereksinim doğrultusunda değişir. 11 Eylül saldırısından sonra o bölgede yemek yeme muhtaçlığı hissetmiştim. Uptown’da bir şey yoktu, Midtown’da bir şey yoktu ancak Downtown atağın etkisindeydi. Oralardaki esnafı desteklemeliydim. Keza borsa düşüşe geçmişti. Risk almayı sevmiyorum, zira para için çok çalıştım. Paramı kaybetmek istemem, kumarbaz değilim. İşimi bahta bırakmam lakin inandığım bir neden varsa, gereksinimi olan beşerler kelam hususuysa katkıda bulunurum.
BİRÇOK EVLİLİKTE KURAL”SORMA-SÖYLEME”DİR
? Sizce oynadığınız karakter üzere bir bayanın 30-40 yıllık evlilikte kocasının gayrimeşru çocukları olduğunun farkına varmaması mümkün mü?
Benim için hayır, Margaret için evet mümkün… Margaret her şeyi kocasının gereksinim duyduğu kişi olması temeli üzerine inşa etti. Şayet kocasının gerçekte kim olduğuna bakarsa her şey yıkılacaktı. Sanırım her çift, olağan dışı bir şeyler olduğunda fark eder. Kocası “Gitmem gerekiyor” dediğinde Margaret’ın yüzünde anlık bir görünüm var ki “Her şeyi biliyorum” diyor. Sonra o anı çabucak örtbas ediyor. Nereye gittiğini bildiğini düşünüyorum. Birçok evlilikte bu var aslında. Olan biteni bilirsiniz. Fakat o evliliklerde kural; “sorma-söyleme”dir.
? Siz bu türlü davranabilir misiniz?
Hayır.
KORONAYA KAYIP VERDİM
? Pandemiyi sormak istiyorum. Nasıl geçiriyorsunuz bu periyodu?
Hiçbirimiz bu ölçüde bir şey yaşamadık daha evvel. Kendimizle kalıp nerede olduğumuzu gözlemledik. Maalesef ben koronaya kayıp verdim. Salgının başında New York’ta çok sevdiğim bir arkadaşımı kaybettim. Onu kaybetmek beni hakikaten sarstı. Birçok insan için trajik bir periyot lakin tıpkı vakitte düşünme ve paklık yapma vakti. Paklık yaptığımız şey, kendi hayatımız. Nelere muhtaçlığımız olmadığını kavradık. Pandeminin sadeleştirici ve gençleştirici yanlarını görüyorum fakat kayıpları düşündükçe…
“SEX AND THE CITY” ÖZGÜRLEŞTİRİCİ BİR GÖSTERIYDI
? Neredesiniz şu anda?
Kanada, Vancouver… Annem 91 yaşında. Burada yetişkinler konutunda kalıyor. 6 yıl evvel ona yakın konut satın aldım.
? Yıllar evvel rol aldığınız “Sex and the City”, bugün bile farklı nesillerin sevdiği bir dizi. Bana nazaran vakitsiz üretimler ortasında…
Gerçek.
? Neler söylemek istersiniz “Sex and the City” için?
Bayanların arkadaşlıkları, bayanların cinselliği, bayanların birbirleriyle nitekim bağ kurma biçimi… Çok özgürleştirici bir gösteriydi. Bilhassa o devir için. Dizide bahis yalnızca cinsellik değildi; bayanların hayatları, bağlantıları, işyerleri, kendileriydi. Birçok hususla çaba eden bayanlar vardı. Bugün birçok şey değişti.
RUSS PEŞİMDEN TRENE
ATLADI VE GELDİ
? 2017’den bu yana Russell Thomas ile birliktesiniz…
Evet, o olmasaydı nasıl geçerdi pandemi hiç bilmiyorum.
? Nasıl tanıştınız?
Benim için hakikaten sıkıntı olan bir periyotta tanıştık. Uyumakta hiç zorluk yaşamayan ben, uykusuzluk sorunu nedeniyle çok makus günler geçiriyordum. Uykusuzluk ve yaşadığım tecrübeyle ilgili bir makale yazdım. Yazdığım makale, İngiltere’de “Woman’s Hour” isimli programda benim sesimden okunmak üzere kabul edildi. Londra’ya gittim, BBC Radyo’da kendi sesimden makaleyi kayıt edecektik. Russ ile orada tanıştık. Sonrasında Edinburg Sinema Şenliği’ne katıldım, Russ’a “Sen de gelmelisin” dedim. O da peşimden trene atladı ve geldi.
“Edinburg’dan sonra nereye gidiyoruz” diye sordu. Kanada’ya annemi görmeye gidecektim. “Ben Vancouver’a hiç gitmedim” dedi ve Kanada’ya geldi. Akabinde bir iş için Avustralya’ya gitmem gerekti, orada da beni yalnız bırakmadı. Bu halde başladı. Pandemi devrinde de elbette hiç ayrılmadık.
Kaynak: Hürriyet
Haberler.com
