Medical Park Bahçelievler Hastanesi Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Tuğçin Bora Polat, son bir yıl içindeki sıkıntılar nedeniyle kimi çocukların yükünde 8-10 kiloya varan artışlar yaşandığını, çocukların efor kapasitelerinin çok düştüğünü bildirdi.
Prof. Dr. Polat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuklardaki kalp rahatsızlıklarının erişkinlerden farklılık gösterdiğini söyledi.
Erişkinlerde göğüs ağrısının kalp damar hastalığı manasında tasaya neden olabileceğini belirten Polat, bu belirtilerin çocuklarda kalp rahatsızlığı açısından yüzde 4 olduğunu kaydetti.
Kalp ile ilgili göğüs ağrılarının çocuklarda daha ender görüldüğüne dikkati çeken Polat, “Erişkindeki hastalıklar muhakkak bir süreç içeresinde kalbin yorulması, yıpranması, doku kalitesi ile ilgili sıkıntılardır. Çocuklarda genelde doğumu itibariyle olan kalıtsal sebepler daha ön plandadır. Kalp, çocuklarda daha sonrasında çok fazla yıpranabilen bir organ değildir.” diye konuştu.
Polat, spor yapan çocuklarda ani vefatlar yaşanabildiğini, bu ölümlerin kalp krizinden kaynaklanmadığını tabir ederek, bunun hipertrofik kardiyomiyopati denilen kalınlaşmış kalp kası hastalığı kaynaklı olduğu belirtti.
Çocuklarda kalp krizi geçirme ihtimalinin az olduğunu vurgulayan Polat, şöyle devam etti:
“Çocuklarda kalp krizi geçirme sebepleri yüksek kolesterol yükü hastalıklardır. Öteki problemleri beraberinde vardır. Durup dururken sağlıklı bir çocuğun kalp krizi geçirme ihtimali azdır. Erişkinler için ülkemizde ve dünyada da ölümlerin 3’te 1 sebebi neredeyse kalple bağlı. Lakin çocuklarda bu, çok önemli manada azdır. Kalpte koroner anomali yahut kolesterol yükü dediğimiz yüksek kolesterollü genetik kimi hastalıklar yerinde yoksa, birtakım metabolik hastalıklar yahut çok ekstrem meseleler olmadığı sürece çocukların kalbinde yapısal bozukluğun olması çok mutat değildir.”
Birtakım kalp rahatsızlıkları 20’li yaşlarda ortaya çıkıyor
Bebeklerde ve çocuklarda kalple ilgili rahatsızlıkların bazen fark edilebildiğini, bazen de 20’li yaşlara kadar anlaşılamadığını kaydeden Polat, şöyle konuştu:
“Büyüme ile gelişme geriliği olan ve moraran bebeklerde kalp rahatsızlıkları erken fark edilebiliyor. Kimileri için de erişkin kalp tipi dediklerimiz de var. Bu tip hastalarda rahatsızlık kendini pek muhakkak etmiyor. Mesela ASD yani kalbin sol ve sağ kulakçıkları ortasında olağandışı derecede açıklık dediğimiz hastalıkta kalbin kulakçıkları ortasındaki deliklerde üfürüm duyulmuyor. İleriki periyotta çarpıntı ile gelebiliyor. Bir küme hastada ise fark edilebilir. VSD denilen kalbin iki karıncığı ortasındaki duvarda açıklık ve siyonotik kalp hastalığı olanlarda fark, rahatsızlığın erken devirlerinde fark edilebiliyor. Rahatsızlık çarpıntı ve çabuk yorulmayla erişkinlik periyodunda de fark edilebilir. Benim çok sayıda kalbindeki deliği kapattığım 20’li yaşlardaki hastalarım var lakin öbürleri de karıncıklar ortasındaki delikler, morarmalar bunlar birinci 6 ay içinde terleme, büyüme ve gelişme geriliği üzere hikayelerle bize başvururlar. Bunların hekim denetiminden bir sefer geçmesi bize gelmeleri için sebeptir.”
Polat, kalpteki VSD tipi deliklerin büyük bir kısmının kendi kendine kapanabildiğini ve bunun genetik olmadığını anlattı.
Bebeklerin 1 yaşına kadar en az bir defa çocuk kardiyoloğuna muayene olmasının kıymetine dikkati çeken Prof. Dr. Polat, şu tavsiyelerde bulundu:
“Teşhis ve teşhis için ultrason bağlantılı denetim formülleri uygulanabilir. Büyüme, gelişme geriliği olan, beslenirken terleyen, morarma hissiyatı olan çocukların çocuk kardiyologları ile buluşturulması lazım. Çocuk doktorları gerekli yönlendirmeye yapmalı. Efor sarf edilen spor alanlarında tekrar canlandırıcı aygıtlar birçok Avrupa ülkesinde ve Amerika’da çok yaygındır. Bu cins aygıtların bu tıp yerlerde bulunmasında ve kimi kullanıcıların bunların eğitimini alması hayat kurtarıcı oluyor. Bu çeşit şeyler bizim ülkemizde yok.”
“Evde idmanları artırmak lazım”
Hem erişkinlerin hem de çocukların kalp sıhhati için idman yapmanın değerli olduğunu tabir eden Polat, sağlıklı bir çocukluk için protein yüklü beslenmenin ve antrenman kapasitesinin yüksek tutulmasının ehemmiyetini vurguladı.
Yeni tip koronavirüs salgınının kiloları da etkilediğini kaydeden Polat, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Son bir yıl içindeki problemleri düşünürsek tanıdığım bütün çocuklar 8-10 kilo aldı. Çocukların efor kapasiteleri çok düştü. Bizim çocukluk çağımızdaki üzere sokak cümbüşü ve sokak eforu olmadığı için bu devirde çocuklar yorulma sebebinin kalbe bağlanmasıyla ebeveynler telaş içinde bize geliyor. Meskene kapandığınız vakit 70 yaşında birinin oturması ile 5 yaşında bir çocuğun oturması ortasında hiçbir fark olmuyor. Hepsinin efor kapasitesi düşüyor. Bu sebepten ötürü antrenman kapasitesi düşmüş her insanın kalp hastalığı adayı olması mümkün. Meskende antrenmanları artırmak lazım. Kovid periyodunda biraz sıkıntı olsa da çocuklar ve gençler müsaade verilen saatte tempolu yürümesi çok yararlı. Yarım saatlik bir yürüme çok şey katar.”
Kaynak: Anadolu Ajansı / Kenan Irtak
Haberler.com
