Merkez Bankası Lideri Şahap Kavcıoğlu, TRT Haber, CNN Türk, A Haber ve A Para ortak yayınında gündeme ait soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Kavcıoğlu, kripto para düzenlemesine ait soru üzerine, bu mevzunun çok hassas olduğunu söyledi.
Kripto paralarla ilgili dünyada altyapı, düzenleme ve denetim düzeneğinin bulunmadığına işaret eden Kavcıoğlu, “Birkaç ülke kripto parayı büsbütün yasakladı. Bu mevzuyu yalnızca yasaklayarak da halledemezsiniz. Zati bizim bu türlü bir niyetimiz de yok.” diye konuştu.
Yapılan düzenlemenin içeriği hakkında bilgi veren Kavcıoğlu, şunları kaydetti:
“Bu ödemelere aracılık eden ödeme kuruluşlarını altyapıları çok sağlam olmadığı için ‘bu cins ödemeleri banka aracılığı ile yapın’ dedik. Bu ödemeleri yasaklamadık, yalnızca ‘bankalar aracılığıyla yapabilirsiniz, başka ödeme kuruluşları ile yapamazsınız’ dedik. Zira orada kimi ıstıraplar var. Kripto paranın, para yerine kullanımını yasakladık. Şu anda daha geniş bir düzenleme üzerinde çalışılıyor. İki hafta içerisinde belirli bir noktaya gelecek. Her kurum kendi alanıyla ilgili çalışmayı yapıyor. Dayanılmaz bir para trafiği var. Şu an Türkiye‘den dışarıya bizi rahatsız edecek seviyede para trafiği var. Giden para geliyor mu gelmiyor mu? Bir taraftan ithalatı kısmak istiyorsunuz, bir taraftan da her gün kripto para alımı için yurt dışına milyon dolarlar gidiyor. Biz bu düzenlemeyi birinci yaptığımızda televizyonlarda ‘sermaye denetimi yapılacak’ üzere yorumlar yapıldı. Biz bu bahiste çok muzdaribiz. Evvel insanların yapılan düzenleme neyi kapsıyor, onu anlaması ve altyapıyı oluşturmak için bizlere katkı vermesi lazım. Birebir durum rezervlerle ilgili de bu türlü.”
“HERKESİN BİLDİĞİ HUSUSTA TARAF OLMAK LAZIM”
Şahap Kavcıoğlu, Türkiye’nin dış siyasetinin iktisada tesirleri ve iş dünyasına verilecek iletiler konusundaki soruyu, şöyle yanıtladı:
“Türkiye, son yıllarda jeopolitik riskler dediğimiz noktada, artık kendini kabul ettirdiği bir dış siyaset izliyor. Bugün Türkiye, hem alanda hem masada. Alanda oluşunun ardında güçlü bir iktisadın, güçlü bir iktidarın ve milletin olduğunu unutmayalım. Türkiye artık dış siyasetinde göz arkası edilen yahut istenilen biçimde evrilen bir ülke değil. Son 10 yılda Türkiye, bütün coğrafyada sürdürülebilir ve faal formda varlığını devam ettiriyor. Oralarda istediği sonuçları da alıyor. Kelamda Ermeni soykırımı konusu yeni gündeme gelmiyor. Farklı kararlar alınsa da Türkiye’ye yansımasının çok makus olacağını düşünmüyorum. Türkiye’nin bu bahisteki duruşu ve görüşü nettir. İş dünyasının da bu manada olaylara bakıp kendi siyasetlerini ona nazaran belirlemeleri lazım.”
Rezervler konusunda iş dünyasının taraf olması gerektiğini vurgulayan Kavcıoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Eğer 2020’de talepleri karşılanmasaydı, o kredileri kapatamazlardı, milletlerarası borçlarını ödeyemezlerdi, o varlıklara sahip olamazlardı. Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Müstakil Endüstrici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD)… Bu dövizleri alanlar bu kuruluşların üyeleri. Türkiye’nin gerçek bölümü muhakkak. Yurt dışından borç alabilen firmalar belirli. Bu firmalarımızın bilançoları da şeffaf. Burada söylemek istediğim; herkesin bildiği mevzuda taraf olmak lazım. Türkiye’yi, Merkez Bankası’nı yıpratmamamız lazım. Olmayan bir şeyi varmış üzere göstererek Türkiye’yi ve Merkez Bankasını yıpratmanın kimseye bir yararı yok. Bu yıpranmadan yurt dışındaki yatırımcı faydalanıyor. Ülke risk primimiz (CDS) daha üst çıkıyor, kur atakları daha fazla oluyor. Sonuçta vatandaşımız, iş dünyası kaybediyor.”
Kaynak: Anadolu Ajansı / Murat Birinci
Haberler.com
