Pandeminin tüm dünyayı tesiri altına aldığı, seçimlerimizi, bakış açımızı ve hayatla olan alakamızı yine şekillendirdiği bir periyot yaşıyoruz. Bu periyodun değerli tesiri dünyaya çok ziyan veren moda ve dokumacılık sanayilerinin temelden değişime girmesi. Bu sayede artık doğal elyafların kullanıldığı kumaşlar, geri dönüştürülmüş malzemeler ve tüketime bakışta daha çevreci bir duruştan kelam ediyoruz.
Bu durum kumaşın ana gereç olduğu moda dünyasını olduğu kadar dekorasyon ve mobilya dünyasını da tesiri almış durumda. Artık dev mobilya markaları, eserlerini çevreci bir hale getirmenin formülünü arıyor. Dünyanın dört bir yanındaki mobilya ve dekorasyon mağazaları birer birer çevreci bir yaklaşım sergilemeye başladı. Pekala Türkiye’deki durum nedir? Kısa müddet evvel çevreci mobilya gamını piyasaya süren Doğtaş’ın Genel Müdür Yardımcısı Erim Tamer ile bir ortaya geldik. Lisans eğitimini Bilkent Üniversitesi İç Mimarlık Fakültesi’nde tamamlayan Tamer, bize çevreci mobilyaları ve pandemiyle birlikte tüm dünyayı tesiri altına alan mobilya trendlerini anlattı.
Pandemiyle birlikte lüks modaevlerinin mobilya ve iç dekorasyon dünyasına adım atmasıyla, bir kere daha bu iki bölümün ne kadar yakın olduğunu gördük…
– Biz genel olarak mobilyayı, moda kesiminden çok farklı görmüyoruz. Eser tasarımı, küresel kumaş trendleri her iki dalda de birbirine çok paralel ilerliyor… Her yıl eser yelpazemizde bulunan yaklaşık 20-25 mobilya ailesini yenilememizin esas nedeni bu. Küresel trendler; kıyafetleri, gardırobumuzu olduğu üzere mobilyalarımızı ve iç dekorasyonda kullandığımız kesimleri yani genel olarak konutlarımızı etkiliyor. Tasarım ve ar-ge çalışmalarımız da bu istikamette ilerliyor.
İki bölüm son dönemde çevreci yaklaşımlar, geri dönüştürülmüş materyal ve kumaşlar konusunda çok benzeşiyor. Doğtaş’ın bu bahiste öncü nitelikte çalışmaları var. Bize biraz bunlardan bahsedebilir misiniz?
– 2020’nin birinci aylarında başlayan ve dünyayı tesiri altına alan pandemi süreci birçok kesimi etkiledi. Mobilya ve iç dekorasyon dünyası da pandemiden farklı biçimlerde etkilendi. Bu çerçevede mobilya bölümü yeni olağan periyoda ayak uydurabilmek, daha efektif ve farklı eserler hazırlamak için tasarım ve ar-ge çalışmalarını hızlandırdı. Biz de Doğtaş olarak Türkiye’de bir prensip imza attık ve yüzde 100 geri dönüşümlü kumaşları koltuklarımızda kullandık. 2024 yılında, koltuk grup kumaş portföyünün yüzde 40’ının geri dönüştürülmüş ve çevreci kumaşlardan oluşmasını hedefliyoruz.
ÜRETİM İÇİN ÖZEL ORMAN
Geri dönüştürülmüş kumaşlardan bahsettiniz. Bize biraz daha detay verebilir misiniz?
– Kurumsal kıymetlerimizin başında sürdürülebilirlik geliyor. Bu yaklaşımı üretim süreçlerinin yanı sıra hammadde seçiminde de uyguluyoruz. Bu yaz piyasaya çıkan koltuk tasarımının döşemeleri yüzde 100 pet şişelerin geri dönüşümünden elde edilen kumaşlar kullanılarak üretiliyor. Bu yeni kumaş geleneksel dokumacılık ile görünüm, dokunma hissi ve konfor olarak aynı kalite standartlarına sahip. Her bir koltuk takımı için 25 metre kumaş kullanılıyor. Ve bu ölçü için de bin pet şişe kumaşa dönüştürülüyor. Bunu özellikle söylemek istiyorum ki geri dönüştürülme oldukça şiddetli bir proses ve geri dönüştürülmeyle elde edilen kumaşlar da bu nedenle Türkiye’de çok daha kıymetli… Koltukların ayak ve aksesuvar kısımlarında kullanılan ahşaplar ise büsbütün mobilya üretimi için yetiştirilen ormanlardan elde edilen ağaçlardan temin ediliyor
GLOBAL SAVINIZ VARSA GERİ DÖNÜŞÜM KURAL
Genel olarak dünyada mobilya dalında sürdürülebilirlik ve çevreci yaklaşımlar ön planda o denli değil mi? Bilhassa yeni kuşak, bir eser satın almadan önce markanın bu mevzulardaki yaklaşımını da öğrenmek istiyor…
– Dediğiniz üzere tüm dünyada bu mevzuda ağır bir çalışma kelam konusu… Doğtaş olarak biz yalnızca mobilya sanayisi için yetiştirilen ormanlardan elde edilen kereste kullanıyoruz. Her yıl kesilen ağaç kadar yeni ağaç yetiştirmek için yatırım yapıyoruz. Bu zati etraf ismine kıymetli ve dünya genelinde dev firmaların da benimsediği bir yol. Bununla bir arada sürdürülebilirlik konusunu geri dönüşüm konusunda hiç çalışmadan düşünmek imkansız. Bu gayeyle bilhassa kumaşlar konusunda bir güzelleştirme yapmak gerekliydi. Tıpkı moda dünyasında olduğu üzere biz de mobilya sanayisinde yüzde yüz geri dönüştürülmüş kumaşlarla çalışmaya, bu kumaşları tasarımlarımıza entegre etmeye başladık. Bu aslında şu an tüm dünyada yükselişte olan en değerli hususların başında geliyor. Global bir sav için bunları gerçekleştirmeniz gerekiyor.
Pekala Türkiye’de bilhassa mobilya konusunda sizin anlattığınız tüm bu mevzularla ilgili bir farkındalık oluşmuş durumda mı?
– Aslına bakarsanız biz bu farkındalığın oluşması tarafında çalışıyoruz diyebilirim. Bu bizce bir marka misyonu. Bizim emelimiz yalnızca mobilya değil. İnsanları etraf ve geri dönüşüm mevzularında bilinçlendirmek, en kıymetli amaçlarımızdan biri. Biz bu husustaki çalışmalarımızı reklamlarda, müşteri bağlantımızda anlattıkça beşerler da bize bu bahisteki sorularla ve ilgiyle geliyor. Bu eser gamımız sayesinde değerli bir farkındalık yaratacağımız görüşündeyiz.
Haber7
