CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, “Lanet olsun PKK terör örgütüne, FETÖ terör örgütüne, bütün terör örgütlerine.” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, terör örgütü PKK’nın Gara’daki katliamı ile Pençe Kartal-2 Harekatı konusunda TBMM Genel Konseyini bilgilendirmelerinin akabinde CHP Kümesi ismine İzmir Milletvekili Murat Bakan kelam aldı.
PKK terör örgütünü lanetleyen Bakan, operasyonda şehit olan polis ve askerlere Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diledi.
Anadolu’nun fakir bir köyünden çıkan, Peygamber ocağı TSK’ya girerek 25 yıl sırmalı ay yıldızı kolunda taşıyan bir babanın evladı olduğunu söyleyen Bakan, babasına ve silah arkadaşlarına duyduğu minnet, vefa hissiyle, milletvekili seçilmesinden bu yana TSK ve emniyet mensuplarının problemlerini parlamentoda gündeme getirdiğini söz etti.
Bakan, bir jandarma komando astsubayın kendisini telefonla arayarak, PKK tarafından astsubay Semih Özbey’in kaçırıldığını söylediğini ve kendisinden hususla ilgilenmesini istediğini aktardı. Bakan, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile bunu paylaştığını, Kılıçdaroğlu’nun da kamuoyunu bilgilendirip, hususun takip edilmesini istediğini belirtti.
PKK ve IŞİD’in kaçırdığı tüm asker, polislerle ilgili Aralık 2016’da birinci soru önergesini verdiğini, daha sonra çeşitli tarihlerde periyodun Başbakanı Binali Yıldırım ve ilgili bakanlara ilettiği soru önergelerine yanıt alamadığını söyleyen Bakan, “Biz, dünyanın en sıkıntı mesleğini yapan, koklamaya doyamadığı eşlerini, dünya tatlısı evlatlarını gerilerinde bırakarak, bir buyrukla vatan için gülerek mevte giden, yalçın dağlarda, kuş uçmaz kervan geçmez yerlerde, azgın denizlerde vazife yapan, bizim çocuklarımız rahat uyuyabilsinler diye kendi çocuklarının babasız kalmasını göze alan o evlatlarımız için sormaya devam ettik.” dedi.
6 yıl bu şahısların sağ olduğunu belirten Bakan, Semih Özbey’in, yazdığı mektupta “Sağım, ölmedim, yaşıyorum demek için yazıyorum. Sesimizi artık birileri duysun diye yazıyorum.” dediğini belirtti. Bakan, “Biz senin sesini duyduk şehidim lakin duyuramadık.” sözünü kullandı.
-“Bir devletin onurudur”
Bakan, tüm dünyada bu cins olayların, kaçırma, alıkoymaların olduğunu lisana getirerek, çeşitli tarihlerde ABD, İsrail, İngiliz askerlerinin kaçırılmalarını örnek gösterdi. Bakan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Her ülke askerini, polisini korumak için elinden geleni yapıyor, tüm imkanlarını seferber ediyor. O asker, o polis sade bir yurttaş değil, bir devletin onurudur. Bizim askerimiz, Mehmetçiğimiz, İsrail’in, İngiliz’in, ABD’nin askerinden daha mı az kıymetli? 5-6 yıldır neyi beklediniz? 5-6 yıldır lisanlar lal, kulaklar sağır, gözler kör. Dünya kendi askerini kurtarmak için her türlü diplomasiyi, operasyonu kullanırken, iktidar 23 Haziran İstanbul seçimleri için terör örgütü reisi Abdullah Öcalan’dan mektup getirdi. Madem bu türlü imkanlarınız vardı, niçin 13 şehidimiz için bu imkanları kullanmadınız? Bu başarısızlığın hesabını millete vermek zorundasınız. Başarısız olduğunu Cumhurbaşkanı’nın kürsüden ilan ettiği bu operasyonun sorumluluğunu kim alacak, bu çocukların hesabını kim verecek? Bırakın aya gitmeyi, galaksiler ortası seyahat yapsanız bu utançtan, ayıptan kurtulamayacaksınız.”
“Yas ilan edilmeliydi”
CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün de bu acının tanımının, bu yasın “sizi, bizinin” olmadığını, herkesi, Türkiye’yi ilgilendiren bir mevzuyu konuştuklarını söyledi.
Tüzün, Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, dünyada eşi, gibisi olmayan bir parlamento konuşması yaptığını savunarak, her vakit yürütme, yasamaya hesap verirken, iki bakanın, yasamadan hesap sorar halde bir konuşma gerçekleştirdiğini argüman etti.
Tüzün, “Hükümet, başbakan, cumhurbaşkanı olarak neler yaptınız, açık net formda söylemeniz gerekiyordu. Bu vatan evlatlarının aileleriyle kaç kere görüştünüz, dinlediniz, dinlerken içiniz sızladı mı? evlatlarınız tıpkı durumda olsaydı yeniden bu türlü davranır mıydınız? Milletlerarası insan hakları örgütleriyle, vatan evlatlarına ziyan gelmemesi, hür bırakılması için hangi girişmelerde bulundunuz?” sorularını yöneltti.
Yaşar Tüzün, dünyada, davul zurna eşliğinde rehine kurtarma operasyonuna giden diğer bir ülke olup olmadığını sorarak, kurtarma operasyonunun, vatan evlatlarını imha operasyonuna dönüştüğünü öne sürdü.
Anayasanın 117. unsuruna nazaran Genelkurmay Liderinin savaşta başkomutanlık vazifelerini Cumhurbaşkanı ismine yerine getirdiğini anımsatan Tüzün, bu hususun hangi münasebetle askıya alındığını sordu.
Gara bölgesinin 1875 kilometrekarelik bir alan olduğunu, burada 500’e yakın terörist bulunduğunun sav edildiğini belirten Tüzün, şunları kaydetti:
“Operasyon vatan evlatlarını kurtarmak için mi yoksa terör örgütlerini imha etmek için mi yapıldı? Birinci kere peşmergelerin rehberliği olmadan Gara’ya iniş yapıldığını tespit ediyoruz. Mağaranın yerini TSK biliyor muydu, yoksa canlı yakalanan iki teröristin bilgisi doğrultusunda mı bu kroki çizdirildi? Gara operasyonunu duyurduk, saklılık vardı lakin maalesef kapalılık sağlanmadı. Gara bölgesi, kayalık, sıkıntı bir bölge, gece daha da zorlaşıyor. Mağaranın içine kadar girildi mi girilmedi mi, net bilgi yok. ABD’nin Bin Ladin operasyonu üzere reklam odaklı olmamalıydı. Operasyon bitinceye kadar bilinmeyen kalmalıydı.
CHP olarak tutumumuz aşikâr. Böylesine kıymetli hususta Türkiye’de yas ilan edilmeliydi, etmediniz. Son günlerde temsilcilerin konuşmalarında, ‘terör örgütünü lanetlemiyorsunuz’ diyorlar. CHP Kümesi ismine konuşuyorum. Lanet olsun PKK terör örgütüne. Yetmez; lanet olsun FETÖ terör örgütüne. Yetmez; lanet olsun bütün terör örgütlerine. Yetmez; PKK terör örgütü üyelerini Habur Hudut Kapısı’nda merasimle karşılayan, taşınabilir mahkemeler kuran zihniyete de lanet olsun. FETÖ terör örgütüne mensup bireyleri, devletin kozmik odasını açıp, sırlarını veren, FETÖ terör örgütünü devletin en üst kademelerine atama yapan zihniyete de lanet olsun.”
Kaynak: Anadolu Ajansı / Meltem Öztürk
Haberler.com
