Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar, yapılan mutabakat kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri ögelerinin Azerbaycan‘a gittiğini açıklayarak, “Personelimiz Azerbaycan’a gitti, orada hazır bekliyor. Ortak merkezin inşasının bitmesi ve faaliyete geçmesinin akabinde bir general 35 subayımız derhal misyona başlayacaklar” dedi.
Ulusal Savunma Hulusi Akar başkanlığında, Genelkurmay Lideri Orgeneral Yaşar Güler, Kuvvet Kumandanları ile Bakan Yardımcılarının da iştirakiyle görüntü konferans prosedürü ile yılsonu kıymetlendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, Afganistan, Katar, Somali, Bosna Hersek ve Kosova ile birlikte Libya Vazife Kümesi Kumandanı, NATO Karargahı’ndaki Türk Askeri Temsil Heyeti Lideri, KKTC’deki Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Kumandanı’nın yanı sıra Muharip Hava Kuvveti ve Donanma kumandanları devam eden faaliyetler ve alandaki son duruma ait bilgi verdi, bir yıl boyunca gerçekleştirilen faaliyetlerin değerlendirmesini yaptı.
“Personelimiz Azerbaycan’a gitti, orada hazır bekliyor”
Bir sene boyunca son derece başarılı faaliyetleri yerine getiren Türk Silahlı Kuvvetleri çalışanını tebrik eden Akar, Mehmetçiğin kendisine verilen misyonları muvaffakiyetle yerine getirdiğini, bundan sonra da getirmeye devam edeceğini bildirdi. Savunma ve güvenlik hususlarına ilişin değerlendirmelerde bulunan Bakan Akar, Azerbaycan’ın 30 yıldır işgal altında kalan topraklarını “Tek Vatan Harekatı” ile kurtardığını söyledi.
Bunun yanı sıra mayın ve el imali patlayıcı ile çaba kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri ögelerinin oradaki faaliyetlerinin devam ettiğini aktaran Bakan Akar, “İnsani yardım faaliyetleri çerçevesinde Azerbaycanlı kardeşlerimize elimizden gelen takviyesi yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Azerbaycanlı can kardeşlerimizin haklı, onurlu gayretlerinde onların yanında olduk, bundan sonra da olmaya devam edeceğiz” dedi.
“Siyasi tahlili destekliyoruz”
Türkiye ve Libya ortasında 500 yıllık ortak tarih ve kültür bağlarının bulunduğunu belirten Akar, herkesin uzak durduğu bir devirde Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla Libya ile iş birliği yaptığını anımsattı.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Libya’da yapılan mutabakat kapsamında askeri eğitim, iş birliği, danışmanlık faaliyetini yerine getirdiğini bildiren Bakan Akar, çalışmalar sonucunda yaklaşık 3 bin Libyalı’nın eğitim aldığını söyledi.
Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin BM tarafından tanınan Libya’nın yasal hükümeti olduğunu vurgulayan Akar, Türkiye’nin kelam konusu hükümetin daveti üzerine Libya’da bulunduğunu, buradaki faaliyetlerinin büsbütün memleketler arası hukuka uygun olduğunu belirtti.
Libya’daki siyasi görüşmelerin devam ettiğini anımsatan Akar, şunları söyledi:
“Bir an evvel siyasi tahlilin gelmesi için elimizden gelen uğraşı, takviyesi ilgide olduğumuz bütün muhataplarımıza da anlatıyoruz. Sürecin bu halde gerçekleşmesi için çaba gösteriyoruz. Başından beri dediğimiz üzere ‘Libya Libyalılarındır ve Libya’daki sorunu Libya’daki kardeşlerimiz çözecektir.’ Siyasi tahlili destekliyoruz. Libyalı kardeşlerimize bugüne kadar her türlü yardımı ve dayanağı yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Sürekli Libyalı kardeşlerimizin haklı davalarında yanlarında olduk.”
“Hiçbir oldubittiye fırsat vermeyeceğiz”
Türkiye’nin Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta tüm problemlerini iyi komşuluk münasebetleri çerçevesinde, milletlerarası hukuka dayalı, siyasi tahliller bulma uğraşında olduğunu söz eden Akar, şöyle konuştu:
“Uluslararası hukuk, ikili muahedeler ve teamüller çerçevesinde Türkiye’ye ilişkin olan haklara karşı çok önemli tacizler olmaktadır. Bunlara karşı da biz ülkemizin, milletimizin hak alaka ve menfaatlerini korumak ve kollamak için de gece-gündüz demeden gayretimizi sürdürüyoruz. Hiçbir oldubittiye fırsat vermeyeceğimizi, hak ve hukukumuzu asla çiğnetmeyeceğimizi, KKTC’deki Türk varlığının kabulünden diğer deva olmadığını, şayet hâkim ve eşit haklara sahip Türk halkının varlığı kabul edilmezse hiçbir biçimde tahlilin kelam konusu olamayacağını söyledik, söylemeye devam ediyoruz” dedi.
“Şımarık muhakemeye dayalı, bencil istekler”
Yunanistan’ın Ege’de gayriaskeri statüdeki 16 adayı memleketler arası hukuka alışılmamış biçimde silahlandırdığına dikkati çeken Bakan Akar, “Bu nasıl bir mantık? Bu yetmezmiş üzere daima bu adaların tahkimi için gelişler-gidişler, ziyaretler… Bu tahrik, taciz değil de nedir?” diye sordu.
Türkiye ve Yunanistan ortasında istikşafi ve itimat artırıcı tedbirler çerçevesinde yapılan ayrıyeten da NATO Karargahı’ndaki ayrıştırma görüşmelerinin olduğunu hatırlatan Akar, şunları kaydetti:
“Bunların hepsine biz ‘evet’ diyoruz, Yunan tarafı hiçbirine gelmiyor. Neden? Zira çekiniyorlar, korkuyorlar. Neden korkuyorlar? Haklı değiller. Biz haklıyız onun için de güçlüyüz. Onun için hiçbir toplantıdan uzak durmamız kelam konusu değil. Bu münasebetlerimizi bu biçimiyle sürdürüyoruz. Diyoruz ki bir an evvel oturalım, konuşalım iyi komşuluk münasebetleri çerçevesinde, milletlerarası hukuka uygun formda, diyalog yoluyla bütün problemlerimize siyasal tahliller bulalım. Gerginliği giderelim tırmandırmayalım olayları. Lakin kendileri gece gündüz Türkiye’yi tahrik etmek, tansiyonu artırmak için ellerinden gelen uğraşı gösteriyorlar. Niye? Zira bunlar kendilerine değil dayandıklarına, artlarında kim varsa onlara güveniyorlar. Ama o güvendikleri dağlara da kar yağdı. AB Tepesi’nde bir-iki devlet dışında kimse bunların şımarık muhakemeye dayalı, bencil isteklerine evet demedi.”
Türkiye’nin bu mevzuda yalnızca alanda değil, masadaki gayretini de sürdürdüğünü vurgulayan Akar, “Üçüncü ülkelerden istediğimiz tek şey objektif olmalarıdır” dedi.
Kelamlarının sonunda şehit ve gazileri minnetle yad eden Hulusi Akar, “Peygamber ocağı olarak da bilinen ve bu milletin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri aklın ve bilimin ışığında, anayasa ve yasalar çerçevesinde Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda ‘Ölürsem şehit kalırsam gazi anlayışı’ içinde her türlü zorluğa göğüs gererek milletinin buyruğunda, misyonunun başındadır” tabirlerini kullandı. – ANKARA
Kaynak: İhlas Haber Ajansı
Haberler.com
