Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, global pandemi sürecinde Türkiye‘de turizme ait, “2019 ile kıyaslandığında 2020 ivmemiz çok yüksekti, çok süratli bir büyüme ivmesine girmiştik. Lakin maalesef şu anda 2019 ile kıyaslandığında önemli bir düşüşle karşı karşıya kalacağız. Şayet hava trafiğinde olumsuz bir hareketlenme olmazsa, yıl sonunda 15 milyon turist sayısını yakalarız, geçeriz diye düşünüyoruz.” dedi.
Ersoy, NTV canlı yayında soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Giresun’da yaşanan sel felaketinden ötürü yakınlarını kaybedenlere başsağlığı, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyerek kelamlarına başlayan Ersoy, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisinin turizme tesiri üzerine bilgi verdi.
Türkiye’de 1 Haziran prestijiyle turizmin tekrar ivme kazandığını hatırlatan Ersoy, açılacak ve açılması öngörülen hava trafiğine ait bilgi vererek, “2019 ile kıyaslandığında 2020 ivmemiz çok yüksekti, çok süratli bir büyüme ivmesine girmiştik. Fakat maalesef şu anda 2019 ile kıyaslandığında önemli bir düşüşle karşı karşıya kalacağız. Şayet hava trafiğinde olumsuz bir hareketlenme olmazsa, yıl sonunda 15 milyon turist sayısını yakalarız, geçeriz diye düşünüyoruz. Gelir olarak da 11 milyar dolar bir turizm gelirini bu sene için geçeriz diye varsayım ediyorum.” tabirini kullandı.
Temmuz sonu prestijiyle 6,5 milyon turist sayısının yakalandığını vurgulayan Ersoy, “Yaklaşık 1,2 milyon yurt dışındaki yerleşik Türk vatandaşı da buna dahil. Ağustos-Eylül-Ekim diye bakıldığında bir simülasyon yaptık. Buna nazaran dönemin da uzayacağı, kayacağı görülüyor. Dönem geç başladı lakin daha da geç bitecek üzere gözüküyor.” diye konuştu.
“Avrupa’ya örnek teşkil etti”
Yatak kapasitesi doluluk oranlarına ait Ersoy, “Yüzde 50 sayılarını geçecek üzere gözüküyor.” dedi.
“Pandemi hasebiyle bu yıl insanların tatil için çoklukla kendi ülkelerini tercih ettiği” değerlendirmesinde bulunan Ersoy, kelamlarına şöyle devam etti:
“Bu olağan bir yaklaşım, salgınlarda beklenen bir sonuç. Biz bu tasaları gidermek için kesim harekete geçmeden evvel bir sertifikasyon programını devreye geçirdik. Avrupa’ya örnek teşkil etti. Çok önemli sonuç verdi ve tesirli oldu. Avrupa’da birçok ülke kopyalamaya çalışsa da sonuç alamadılar. Biz artık bu programı geliştirmeye karar verdik. Bunun hem kriterlerini artırmayı hem de salgın sonrasında kalıcı hale getirmeyi istiyoruz.
Şu andaki yönetmelik ve genelgelerde 50 odalı ve konaklama tesislerinde sertifikasyon programının uygulanması zarurî. Bunu İçişleri Bakanlığı ile görüşerek oda sayısını daha aşağıya çekmek, kurallarını, kriterlerini salgınla birlikte tecrübeleri de içine katarak daha da artırarak devam ettirmek istiyoruz. Yakın bir vakitte netleşir.”
Ersoy, şu anda 4 bin 900 tesise sertifikasyon verildiğini anlattı.
Sertifika programında yer alan kriterlerin bölgesel değil tüm Türkiye için geçerli olduğunun altını çizen Mehmet Ersoy, “Kapsam alanını genişletebiliriz, 50 oda sınırlamasını aşağı çekeceğiz. Kültür ve Turizm Bakanlığından evraklı otel sayısını artırmamız gerekiyor.” açıklamasını yaptı.
Sertifikasyon programından çok iyi sonuçlar alındığına dikkati çeken Ersoy, “Bunun yalnızca bir salgın kriteri olarak görülmesini istemiyoruz, bunu bir servis ve hizmet standardı kriteri ve Türkiye’nin hasret duyduğu nitelikli turisti hedeflediği program dahilinde devamlı olarak yapması gereken bir kriter… O yüzden geliştireceğiz.” dedi.
“Güvenli turizmde ana kriter toplumsal mesafe”
Tertipli kontrol yapıldığını vurgulayan Ersoy, inançlı turizmde yoğunluk kriterine ait “Bizim ana kriterimiz toplumsal uzaklık. Fiziki arayı sağladığınız vakit ana kriteri oluşturmuş oluyorsunuz. Otelin şayet toplumsal yerleri gerekli büyüklüğe sahipse yüzde 50 mecburiyeti getirmiyoruz. Yalnızca toplumsal yerlerdeki fiziki arayı sağlayıp sağlayamadığına bakıyoruz. Sağlıyorsa bizim için kâfi. Dünyada da bu halde uygulanıyor.” diye konuştu.
“2021, 2020 ile kıyaslandığında çok daha iyi olur”
Bakan Ersoy, 2021 maksatlarına yönelik de şunları söyledi:
“2021’deki erken rezervasyon niçin erken başladı dersek, 2020’de salgın sebebiyle bir halde endişelenen turist, rezervasyonu iptal etmek yerine 2021’e erteledi. O nedenle 2021’de daha fazla rezervasyon var üzere gözüküyor fakat sebebi erken rezervasyon yapıldığı için değil ertelemelerin de erken rezervasyonda gözükmesinden kaynaklanıyor. Erken rezervasyonlar kasım ayında başlar, onu da gözlemleyeceğiz.
Ne olur dersek, 2020 ile kıyaslandığında çok daha iyi olur. Önümüzdeki sene her şartta bu yıldan çok daha iyi dönem geçireceğimiz kesin üzere gözüküyor. 2021 de 2019 sayılarını yakalamak için erken. Özetle, 2020’den çok daha iyi bir dönem lakin hala 2019’un altında yakalarız üzere gözüküyor.”
Türkiye’nin tanıtını için Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının hala devrede olduğunu ve salgında yararının da görüldüğünü vurgulayan Ersoy, “Rakip ülkelerin neler yaptığını da izliyoruz. Şu anda turizm tanıtım irtibatı tarafından baktığınızda, başka ülkelerin raporları bize geliyor. Biz açık orta çok daha fazlasını yapıyoruz. Yalnızca biz sınırlamayla yapıyoruz. Nedir o? Hava trafiğinin açık olduğu ülkeleri baz alarak yapıyoruz.” tabirini kullandı.
“Halk plajlarına da bir sertifikasyon programı getirilebilir”
Fiyatsız halk plajları uygulamasına ait de bilgi veren Bakan Ersoy, halk plajlarının büyük bir kısmının belediyelerce denetlendiğini söyledi.
Mehmet Nuri Ersoy, şunları kaydetti:
“Bazı istenmeyen imajlar orada yaşanıyor maalesef. Kabinede bunu konuşuyoruz. Bizim sertifikasyon kriterlerimizle pek alakası yok, yoğunluk açısından da yok. Bununla ilgili biz İçişleri Bakanlığı ile görüşüyoruz, nasıl bir çalışma yapabiliriz diye. Tahminen plajların belgelendirme ve kontrol işlerini Kültür ve Turizm Bakanlığı önümüzdeki periyot üstlenebilir. Bunula ilgili bir çalışma yapacağız. Bunlara da bir sertifikasyon belgelendirme kuralı getirilebilir ki bu sene, bu yaz yaşadığımız başta toplumsal aralık olmak üzere birçok kuralın konulup denetleniyor hale gelmesi açısından.
Fiyatsız halk plajları projesi geçen yıllarda başlattığımız bir proje. Birinci etapta 2 tane açılmıştı, Bodrum ve Çeşme’de ve çok ilgi gördü. Bu bağlamda üçüncü ve dördüncüleri de Antalya’da Belek ve Kadriye bölgelerinde hizmete açtık. Bu ay prestijiyle hizmete girdi, çok da beğeniliyor. Sayılarını artırmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki sene de Manavgat’ta, Kemer’de, Marmaris-İçmeler’de birer tane daha planlıyoruz. Her yıl 2-3 tane ek ederek bu sayıyı artıracağız.”
Son Dakika Haberleri – Son Dakika Haber – Şimdiki Haberler
Kaynak: AA
Haberler.com
