Tüm dünyayı tesiri altına alan Kovid-19 pandemisi, özel gereksinimli çocuklara fizikî, ruhsal ve toplumsal gelişimleri açısından çok daha sıkıntı bir süreç yaşattı. Pandemi, iş yoğunluğu yahut yorgunluk sebebiyle çocuklarını dışarıya, parka götüremeyen ebeveynlerin meskende çocuklarının temel hareket hünerlerinin gelişiminin sağlanabileceği belirtildi.
10-16 Mayıs Engelliler Haftası‘na yönelik olarak çeşitli hususlara dikkat çeken İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Dr. Öğr. Üyesi Faruk Salih Şeker, “Hareket marifetlerini geliştirmek için ulaşılması güç yahut kıymetli gereçlere gerek yoktur. Örneğin sıçrama, atlama üzere maharetleri geliştirmek için meskendeki kırlentleri kullanabilirler. Böylece çocuğun en kolayından sandalyede oturup sağ elini kaldırdığında, sandalyede oturduğunun ve sağ elini kaldırdığının şuurunda olmak üzere, bedenin uzayda nerede olduğunun farkında olması manasına gelen proprioseptif duyusu ve istikrar duyusunun gelişimine katkı sağlayabilirler. Birkaç deneme atlayışıyla çocuğun hazır bulunma seviyesini tespit eder ve parkuru kurabilirler. Ayrıyeten bu yolla, bu duyuların ve kaslarının gerilemesinin, zayıflamasının önüne de geçebileceklerdir” diye konuştu.
“SOSYALLEŞMEK İÇİN KONUTLAR EN MUTEBER YER”
Bilhassa bu periyotta ebeveynlerin çocuklarına daha da sabırlı davranıp onların güç atma gereksinimlerini karşılaması gerektiğini belirten Faruk Salih Şeker, aksi takdirde çocukların bu enerjiyi atmanın öteki yollarını bulacağını söyledi. Pandemi devrinde kronik hastalığı bulunan özel gereksinimli çocukların bağışıklık sistemlerinin zayıf olmasından ötürü toplumsallaşmanın güç olduğunu, en emniyetli yerin konutları olduğunu vurgulayan Şeker şu sözleri kullandı:
“Evlerde temel hareket maharetlerini geliştirecek kolay oyunlar ve gereçlerle ebeveynler ile birlikte spor yapmak bu periyotta en uygunudur. Genelde zihinsel yahut bedensel engelli bireylerin toplumsallaşma süreci çok uzun olabilir. Ailenin durumu geç kabulü, utanması, sıkılması üzere durumlar engelli bireylerin toplumsallaşmasına ket vurabilir. Tabi bir de dışarıdaki, parktaki bireylerin onlara olan bakışları bu süreci daha da uzun tutabilir. Öncelikle ailenin durumu kabullenip kendilerine ‘çocuğum için ne yapabilirim’ sorusunu sormaları gerekmektedir.”
Yalnızca engelli bireyler özelinde değil herkesin konutun içinde olsa bile günde 7 bin ile bin adım aralığında bir aktiflik yapması gerektiğini belirten Şeker, “Tüm dünya olarak güç bir süreçten yıpranarak geçiyoruz. Lakin ebeveynler bu yıpranmada çocuklarına daha da sabırlı olmalılar. Kesinlikle çocukların günlük güçlerini konutta de olsa atmalarına yardım etmeli, natürel ki bilhassa çocukları abur cuburdan korumalılar. Aileler, tam kapanma sonrası çocukların gittikleri özel eğitim okulundan yahut özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden, onlara nerede spor yaptırabileceklerini öğrenebilir, bulundukları belediyelerden de bu takviyesi alabilirler. Fakat spor salonlarına pandemi bitince başlanmalıdır. Şayet açık havada bir aktiflik yapılıyorsa da kapanma sonrası paklık, uzaklık ve hijyen kurallarına uyarak başlanabilir” dedi.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı
Haberler.com
