Giresun’un Şebinkarahisar ilçesindeki Tamzara Mahallesi, kültürel dokusu ve doğasıyla yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sonrası periyotta ziyaretçilerini ağırlamaya başladı.
Karadeniz ve İç Anadolu’nun bağlandığı güzergahta bölge alan Tamzara, kültürel kıymetleriyle ön plana çıkıyor. Restore edilen konutlarıyla Anadolu’nun kültürünü ziyaretçilerine hissettiren Tamzara, asırlık dokuması ve havası ile de turistlerin ilgisini çekiyor.
Bunların yanı sıra Tamzara’daki Silbehan göleti, mahallenin doğal sıklığını ön plana seriyor. Etrafındaki ağaçlar ve sessiz ortamıyla beşere huzur veren Silbehan göleti, sakinlik arayan ziyaretçiler tarafından tercih ediliyor.
Tarihi Tamzara Mahallesi ayrıyeten Gümüşhane, Trabzon, Amasya ve Samsun vilayetleriyle olan güzergah temasları münasebetiyle çeşit şirketlerinin rotasında bölge alıyor.
Şark Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) tarafından desteklenen “Turizm ile Yaşayan Tamzara Projesi” ile Tamzara Mahallesi, ziyaretçi sayısını her geçen yıl artırıyor.
Giresun Valisi Enver Ünlü, AA muhabirine, Tamzara’nın, tarihi konutlarıyla herkesin ziyaret etmesi gereken çok hoş bir Osmanlı mahallesi olduğunu söyledi.
Tamzara’nın, Karadeniz ile İç Anadolu turizmini birbirine bağlayan hoş bir destinasyon olduğunu tabir eden Ünlü, “Burası vatandaşlarımızın büyük kentlerden gelip o büyük kentlerin gerilimini atabilecekleri, doğal ömrün her türlü imkan ve konforunu bulabilecekleri bir taraf. Tamzara ayrıyeten havasıyla astım hastaları için yaz devrinde konaklayabilecekleri çok hoş bir mahalle.” dedi.
Ünlü, mahallede Mustafa Kemal Atatürk’ün imzasıyla kurulan dokuma kooperatifinin tekrar canlandırıldığını belirterek, bayanların, dokuma atölyesinde yüzde 100 pamuktan sağlıklı, turistik kıymeti olan Tamzara dokumalarını ürettiğini söz etti.
Şebinkarahisar’ın İç Anadolu ve Şark Anadolu’ya açılan bir kapı niteliğinde olduğuna dikkati çeken Ünlü, Giresun’un yaylalarını gezen turistlerin Tamzara ve Şebinkarahisar’ı ziyaret edip rotalarına devam edebileceğini kaydetti.
Enver Ünlü, Tamzara’daki Silbehan göletinin temizliğinin yapıldığını lisana getirerek, kültürel sıklığın yanı sıra ziyaretçilerin doğal sıklıklarla de iç içe olduğunu belirtti.
Tamzara’da, ekolojik pazarda halkın doğal eserlerinin ziyaretçilere sunulduğunu aktaran Ünlü, “Buradaki dut, pestil ve ceviz, ilçenin en kıymetli eserleri arasında. Yöresel tatların özgünlüğünü bozmadan, buraya gelen misafirlerimize tattırmak istiyoruz. Onlara o eski otantik ortamı yaşatmak istiyoruz.” diye konuştu.
Dünyada artık kültür ve tabiat turizminin Kovid-19 sonrası daha çok kabul göreceğine işaret eden Ünlü, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Butik oteller, bungolav konutlar buna benzeri şeyler tercih edilecek. Artık kişiler kentlerden bıktılar. Değerli bir kesim artık tabiat ve kültür turizmine, klâsik prosedürlerle sunulan yemeklere rağbet ediyorlar. Doğal beslenme, doğal hayat, bunu da Tamzara’da bulmak mümkün. Tamzara, bunun için biçilmiş kaftan. Ben başkaca Şebinkarahisar’ın, turizmde geleceği olan bir ilçe olduğunu düşünüyorum.”
“Tatil yalnızca deniz, kum ve güneş değil”
Ankara’dan cins otobüsüyle Tamzara’ya gelen Hasan Küçükdemirtaş ise bu nahiyeleri daha evvel de ziyaret ettiğini belirterek, Tamzara’nın, tarihi dokusunu koruma etmiş bir mekan olarak dikkatini çektiğini söyledi.
Türkiye’nin tarihi konumlarını gezen ve fotoğraflayan bir kişi olarak Tamzara’yı beğendiğini lisana getiren Küçükdemirtaş, “Buraya geldiğim için de memnunum. Ara Güler’in Şebinkarahisarlı olduğunu söylediler. Türkiye coğrafyasında birçok medeniyet kurulmuş. Tatil yalnızca deniz, kum ve güneş değil. Türkiye’nin her coğrafyasını kişilerin gezmesini tavsiye ediyorum.” dedi.
Kaynak: AA
Haberler.com
