Fatih Sultan Mehmet’in, Hz. Muhammed ve Mustafa Kemal Atatürk üzere bir devrimci olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Milli manevi bütün unsurlarımızla, bütün devrimci ögeleri taşıdığımız ve bu dünyaya kültürel izleri bu biçimde aktarmayı başarabilmemizin altını da çizmiş olalım. Ancak hassasiyetle koruyarak, bu topraklarda bulunan bütün kültürlerin hassasiyetlerini koruyarak ve tarihin içindeki bu cins izleri de ülkemize armağan ederek” dedi. İmamoğlu, tablonun İstanbullularla ne vakit bulaşacağına ise, “Buradaki çalışmalar da sonlandığında, İstanbul’un, İstanbulluların vatanıyla özgür bir halde buluştuğu Mustafa Kemal Atatürk’ün, İstanbul’un tekrar millete ilişkin olmasını sağladığı 6 Ekim’de, burada, değerli İstanbullu hemşerilerimizle buluşturacağız” kelamlarıyla açıklık getirdi.
SARAÇHANE/ İSTANBUL
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İstanbul’u 1453’te fetheden Fatih Sultan Mehmet’in 1480 yılında İtalyan ressam Gentile Bellini’nin atölyesinde yapılan orjinal tabloyu, Londra’daki dünyaca ünlü Christie’s salonunda, geçtiğimiz 25 Haziran’da gerçekleştirilen müzayedede satın almıştı. Tablo, yaklaşık 2 aylık sürecin akabinde, 26 Ağustos’ta yuvasına dönmüş, İBB’nin Saraçhane’deki merkez binasında özel olarak tasarlanan depoda dinlenmeye alınmıştı. Tarihi tablo için, Saraçhane’de tanıtım toplantısı düzenlendi. Tablo için düzenlenen tanıtım toplantısına, yerli ve yabancı basın kuruluşları ağır ilgi gösterdi. Kameraların karşısına geçen İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, eldivenlerini takıp, özel ambalajında depodan salona alınan tabloyu basın mensuplarının karşısında açtı.
“TABLO HAFİF LAKIN YÜKÜ AĞIR”
Heyecanlı olduğunu belirten İmamoğlu, “Büyük Sultan Fatih Sultan Mehmet’in, tahminen de Rönesans devrinin birinci sefer kamu koleksiyonuna katılışını daima birlikte izliyoruz. Her ne kadar hafif bir tablo olsa da açıkçası, şu anda yükü çok ağır. Çok değerli bir an benim için. Böylesi değerli bir tablonun Türkiye’mize kazandırılmasına vesile olduğum için, onur ve gurur duyuyorum. Çok çok memnunum. Hem İstanbul hem Türkiye’mize güzel uğurlu olsun” dedi. Portre tablonun oluşum sürecini anlatan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Bize o periyottan kalan Fatih Sultan Mehmet’in tablosunu, İstanbul’da göreceğiz. İstanbul’dan bütün dünyaya tanıtacağız. O Rönesans periyodu ki, sanatın bilimle birleştiği o aydınlanma periyodunun tahminen de kalbi üzere İstanbul. Çok değerli bir pozisyonda. Böylesi bir pozisyonda İstanbul’un kıymetinin altına imza atan o aydınlanma ruhunu en üst düzeye taşıyan Fatih Sultan Mehmet, muazzam bir iz bırakıyor bu halleriyle. Baktığınızda Fatih Sultan Mehmet’in bu tabloları çizilirken, ressam, neredeyse sizin olduğunuz yerde ve Sultan ondan 3-3,5 metre aralıkta poz veriyor ve resmediliyor. O periyotta şimdi daha Leonardo Da Vinci, Mona Lisa’yı çizmemişti. Daha 30 yaşındaydı. Şimdi Michelangelo İstanbul’daki köprüyü hayal etmemişti ya da Selimiye’nin, Süleymaniye’nin yapılmasına 80 yıl vardı. Münasebetiyle fevkalade bir periyodu daima bir arada görüyoruz ve yaşıyoruz.”
“İSTANBULLULARLA TABLOYU, SARAÇHANE’DE BULUŞTURACAĞIZ”
“Hem ulusal hem manevi açıdan muazzam bir toprak ve geçmişe sahibiz” diyen İmamoğlu, “Aydınlanmanın ya da devrimciliğin diğer bir dünyasını aramaya gerek yok, kültürel bağlarını iyi sıralamak gerekiyor. Fatih Sultan Mehmet’in bu yapıtını buraya kazandırmak dayanılmaz bir his. Doğal, İstanbul halkıyla buluşması lazım. İstanbul halkıyla, İstanbullunun konutunda kavuşması lazım. İstanbullunun meskeni, Saraçhane’deki İstanbul halkına ilişkin bu belediye sarayı. Onun için burada buluşmayı sağlayacağız. Biz, bu hoş portreyi, İstanbullularla bu salonda buluşturacağız” sözlerini kullandı.
“ONURLU, MEMNUN VE GURURLUYUZ”
Tablonun güvenliği ve korunmasıyla ilgili her türlü önlemin alındığını belirten İmamoğlu, şöyle konuştu: “Buradaki çalışmalar da sonlandığında tabloyu, İstanbul’un, İstanbulluların, vatanıyla özgür bir biçimde buluştuğu; Mustafa Kemal Atatürk’ün, İstanbul’un tekrar millete ilişkin olmasını sağladığı 6 Ekim’de, burada, değerli İstanbullu hemşerilerimizle buluşturacağız. Çok onurluyuz, çok memnunuz, çok gururluyuz. İnşallah burada herkesin bu süreci hissetmesine, birbirimizi daha iyi anlamamıza, bu toprakların değerini hissetmemize vesile olacak hoş aktiflik ve paylaşımlarla, birtakım etkinliklerle sizi ağırlayacağız. Çok kıymetli bir devrimci; Fatih Sultan Mehmet. Yüzyılın başında çok kıymetli bir devrimci; Mustafa Kemal Atatürk. Benim ruhumda bir öteki devrimci vardır; Hazreti Muhammed Mustafa. Ulusal manevi bütün unsurlarımızla, bütün devrimci ögeleri taşıdığımız ve bu dünyaya kültürel izleri bu biçimde aktarmayı başarabilmemizin altını da çizmiş olalım; lakin hassasiyetle koruyarak, bu topraklarda bulunan bütün kültürlerin hassasiyetlerini koruyarak ve tarihin içindeki bu cins izleri de ülkemize armağan ederek.”
GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADI
İmamoğlu, konuşmasının akabinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin soruları ve İmamoğlu’nun sorulara verdiği karşılıklar şöyle oldu:
– Müdafaaya yönelik teknik ayrıntılarını paylaşabilir misiniz?
“Bilgi notu olarak vereceğiz size. Memleketler arası bu çeşit yaş almış hem portrenin kendisi hem kasnağı çerçevesine varıncaya kadar bütün ögelerin Londra’dan buraya gelinceye kadar planlanmıştır. Burada korunmasına, hatta bugüne kadar dinlendirilmesine, sonra tekrar, dinlenmeye alınacak ve nasıl sergilenecek olmasına kadar, bütün ayrıntılar, 540 yıllık yaşı olan bir yapıtın hassasiyetine nazaran, her kademe planlanmıştır. İçerideki iklimlendirme, klima sistemi, güvenlik sistemi, gücü ile tümüyle önlemlerin alındığını tabir edeyim. Isı derecesine kadar tüm ayrıntıları arkadaşlarım size verecek.”
– Devlet büyüklerine yönelik özel bir davetiniz var mı? Sorun Cumhurbaşkanı’nın gelip görmesini ister misiniz?
“Var. Devlet büyüklerine dönük bir ekip çalışmamız olacağı üzere, vatandaşımızı da ayırt etmeden, saltanatın bugün yaşayan fertleri üzerinden de bir davetimiz olacak. Onlarla da bu hassasiyeti paylaşacağız. Kimi fertleriyle görüştük. Herkese özel anlarımız olacak. Çocuklarımıza da özel anlarımız olacak. Bu çeşit davetlerimizi, bu sergilenme mühletince sizlerle paylaşacağız.”
– Tablonun, birinci evvel Saraçhane’deki İBB binasında, daha sonra bir müzede sergileneceği söylenmişti; ancak anladığımız kadarıyla burada kalacak değil mi?
“Burada muhakkak bir mühlet sergilenecek. Sonrasında, halkla nasıl buluşturulacağına şimdi karar vermedik. Bu bahiste çalışmalarımız sürüyor. En yanlışsız kararı, inşallah daima birlikte veririz.”
– Tablonun satın alındığı günden beri tartışılan bir husus da Fatih Sultan Mehmet’in karşısındaki kişinin kim olduğuydu. Tarihçilerle bir görüşmeniz oldu mu?
“Hem ulusal hem milletlerarası seviyede tarihçilere yönelik davetlerimiz olacak. Bu mevzuda makaleler ve araştırmalar talep edeceğiz. Aslında tabloyla ilgili süreç, devam edecek. Bu, birebir vakitte bir devrin aydınlatılmasıyla ilgili de pahalı. Öbür tarihçilerin farklı yorumları oldu. Ancak büyük tartıyla Cem Sultan olduğuna dair tarifler var. Lakin bu, benim uzmanlık alanım değil. Ulusal ve milletlerarası seviyede birçok tarihçi, burada olacaklar, umuyorum çok değerli datalarla bizi buluşturacaklar.
– Toplumsal medyada gelen tebrikleri gördük. Şahsen telefonla size gelen tebrikler var mı üst seviyede?
“Niçin sorduğunuzu bildiğim için, kimi ya da kimleri kastettiğinizi bildiğim için; şimdi o denli bir telefon almadım. Fakat milletimizin muazzam kutlayışını aldım. Milletin bu kutlaması, sanıyorum onların da gönüllerinden beni kutladığına işarettir diye düşünüyorum.
İmamoğlu, toplantının akabinde gazetecilerle birlikte tablo önünde anı fotoğrafı çektirdi.
TABLO, BU TÜRLÜ KORUNUYOR
Londra’daki dünyaca ünlü Christie’s salonunda özel bir koleksiyonerden satın alınan Fatih Sultan Mehmet’in özgün portresi, 25 Haziran günü düzenlenen müzayedede İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’nun talimatıyla 7 milyon 923 bin liraya satın alındı. Fatih Sultan Mehmet’in kendi periyodunda yapılıp günümüze gelebilmiş üç orjinal portesinden biri olan tablonun İstanbul’a dönüş seyahati da başlamış oldu. Venedikli ressam Bellini’nin atölyesinden çıkan yapıt, gümrük süreçleri tamamlandığı 26 Ağustos 2020 günü teslim alınarak İBB Saraçhane Binasında yapılan; tam güvenlikli, iklimlendirmeli özel muhafazalı depo alanında dinlendirilmeye alındı. Rönesans devrine ilişkin bir yapıtın korunması için gerekli şartların sağlandığı İBB Saraçhane Yerleşkesi giriş katındaki hazırlanan özel depo; zelzeleye sağlam çelik konstrüksiyon olarak imal edilmiş, üstün yalıtım şartlarına sahip özel muhafazalı bir alan. Depo alanına, üç özel muhafazalı hava sızdırmaz kapıdan geçilerek girilebilmekte. Tablonun saklanma şartlarını sağlayacak biçimde özel iklimlendirme ve nem dengeleyici sistem kuruldu. Ayrıyeten özel gazlı yangın söndürme sistemi oluşturularak yapıtın tam güvenliği sağlandı. Depo alanı, yapıtın bakım tamirat ve konservasyonunun yapılabileceği biçimde tasarlandı ve atölye alanı olarak kullanılabilecek teknik altyapı oluşturuldu.
Kaynak: Bültenler
Haberler.com
