Ağır bakım servisinde hemşire olarak çalışırken yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalanan ve tedavisinin tamamlanmasının akabinde tekrar vazifesine bıraktığı yerden devam eden hemşire Meltem Yıldırım, herkesin önlemlere uymasını istedi.
AA muhabirine yaşadıklarını anlatan Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi ağır bakım hemşiresi 30 yaşındaki Yıldırım, 6 aydır Kovid-19 ağır bakım servisinde çalıştığını söyledi.
Kovid-19’un Türkiye’de 11 Martta görüldüğü tarihten bu yana çok ağır bir tempo içinde olduklarını söz eden Yıldırım, “22 Mayıs’ta sıhhat çalışanlarına yapılan taramada Kovid müspet çıktım. Akabinde hastaneye yatırıldım, kan analizleri, akciğer grafisi yapıldı ve 8 saat sonra tek yaşadığım için meskenime gittim. Tek yaşıyor olmak, bu noktada benim için bir avantajdı. Kendi konutumda izole oldum.” dedi.
Tedavinin akabinde yapılan testlerde sonucun negatif çıkması üzerine yavaş yavaş toparlanmaya başladığını aktaran Yıldırım, “İyileştikten sonra işime geri döndüm.” diye konuştu.
Yıldırım, koronavirüs ile gayret eden biri olmasına karşın bir gün kendi başına geleceğini hiç düşünmediğini belirterek yaşadıklarını şöyle lisana getirdi:
“Hiç beklemiyordum, evvel şok oldum, sonrasında ise kabullenme evresi geldi. Rastgele bir belirtim de yoktu. Şanslıydım, işime geri dönebilmem de benim için sevindirici bir şeydi. Kovid müspet çıktığım anlarda dahi bir an evvel işime geri dönebilmeyi istedim. Hatta daima söylediğim şey, ‘İnşallah antikor üretirim de birine yararım dokunur.’ formunda oldu. Ancak maalesef antikor üretemedim, antikorum negatif çıktı. Bu nedenle hiç kimseye plazmamı veremedim.”
İnsanlardan önlem kurallarına tam uyarak kendilerine takviye olmalarını isteyen Meltem hemşire, “Gerçekten herkesten mesafe-hijyene uyulmasını bekliyoruz. Bunların olmadığını görüyoruz toplumumuzda. Keşke bu önlemlere daha çok uyabilsek. Düğünlere biraz orta verebilsek, biraz daha toplumsal bağlarımızı kısıtlayabilsek. Bunları yapabilsek ve yeni hadise sayılarında azalmaya gidilebilse.” dedi.
“Maskesiz olabileceğimiz daha hoş günlere kavuşabilmeyi istiyorum”
“Doktorundan hemşiresine, çalışanından hocasına ve teknisyenine kadar herkes risk altında çalıyor. Kimse, ‘Risk altında değilim.’ diyemez. Hatta siz gazeteciler bile buraya geldiğiniz için şu anda risk altındasınız. Zira Kovid servisinin içindesiniz sonuçta. O nedenle daha çok dikkat edelim, önlemlere tam olarak uyalım. Bu türlü davranarak maskesiz olabileceğimiz daha hoş günlere kavuşabilmeyi istiyorum.”
“Birçok arkadaşım çocuklarını göremiyor”
Ağır tempolu çalışmanın kimi vakit ruhsal olarak kendilerini etkilediğini vurgulayan Odacı, hasta tedavi ve bakımının büyük bir takım işi olduğunun altını çizdi. Odacı, “Hastalarda yakın temas noktasındayız. Bunun yükünü de omuzlarımızda nitekim hissediyoruz.” dedi.
Salgın sürecinde 6 aydır toplumsal hayattan izole bir formda yaşamaya ihtimam gösterdiklerini söz eden Odacı, şunları kaydetti:
“Birçok arkadaşım çocuklarını göremiyor, onları meskenlerinde bırakıp kendileri öbür yerlerde yaşamaya başladı. Öğretmenevlerinde yaşamaya başladılar, kimileri farklı bir mesken tuttu. Sıkıntı şartlarda çalışırken yakınlarını korumak için onlardan bile dayanak alamadı sıhhat çalışanları. Toplumsal dayanak oldukça azaldı. Bu da mental olarak sizi tüketiyor bir mühlet sonra.”
“Sağlık çalışanı ümitsizliğe düşmesin”
En büyük endişelerinin “Ya meskenden birine taşırsam?” olduğunu aktaran Odacı, “Kendimizden çok onları düşünüyoruz lakin tekrar vazifemizin başındayız. Korunmanın şu an için tedaviden çok daha üstün olduğunun unutulmamasını ve vatandaşların buna dikkat etmelerini istiyoruz. Şu an herkes, kendi ferdi tedbirlerini alacak ki biz sıhhat çalışanı de ümitsizliğe düşmeyeceğiz.” ikazında bulundu.
Kaynak: AA
Haberler.com
