Ankara-Niğde Otoyolu 2’nci Kesim açılış merasimi
ANKARA – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “2017’den bu yana CAATSA konusunda hiçbir ülkeye Türkiye’den öbür bu yaptırım yani bu CAATSA uygulanmamıştır. Birinci kere bir NATO üyesi olarak ülkemize uygulanmıştır. Bu nasıl bir ittifaktır, bu nasıl bir müttefikliktir. Bu karar ülkemizin egemenlik haklarına yönelik aleni bir saldırıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara-Niğde Otoyolu 2’nci Kesim açılış merasimine canlı temas ile katıldı. Yap-işlet-devret modeliyle Türkiye’ye kazandırılan ve temas yollarıyla toplam uzunluğu 330 kilometreyi bulan otoyolun birinci ve üçüncü kısımlarının Eylül ayında hizmete açıldığını hatırlatan Erdoğan, “Bugün de yıl bitmeden ikinci bölümünü trafiğe açarak yolun tamamını devreye almış oluyoruz. Bu otoyol Avrupa, Ortadoğu, Asya transit koridorunun kıymetli bir modülüdür. Marmara, İç Anadolu, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu bölgelerimizi birbirine bağlayan bu proje sayesinde Edirne’den Şanlıurfa’ya kadar kesintisiz otoyol ulaşımı mümkün hale gelmiştir. Eylül ayındaki açılışta da tabir ettiğim üzere, mevcut güzergahta 4 saati bulan seyahat müddeti uzaklığın de kısalmasıyla artık neredeyse yarı vakitte tamamlanabilecektir. Bu otoyolun ülkemize sağlayacağı vakit ve yakıt tasarrufu sayesinde yılda 2,6 milyar liranın üzerinde katkısı olacaktır. Kazaların azalmasıyla can ve mal güvenliğinin artması aslında en değerli çıkarımızdır. Bölgedeki kıymetli turizm merkezlerimize ulaşımın kolaylaşmasının yapacağı katkıyı da bu hesaba ek etmek gerekiyor. Otoyol etrafına dikilen fidanlar ve yapılan çimlendirme ile bu güzergahtaki bozkırı yeşile dönüştürüyoruz. Akıllı yol olarak tasarlanmış olması bu otoyolu başkalarından farklı kılan bir başka kıymetli özelliktir” tabirlerini kullandı.
Kabine Toplantısının akabinde esnafa yönelik yeni takviye paketini açıkladıklarını hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:
“Salgın önlemleri sebebiyle işlerine orta veren yahut işleri azalan esnafımıza önümüzdeki 3 ay boyunca vereceğimiz 5 milyar liralık takviye paketini evvelki gün kabinenin akabinde açıkladım. Ayrıyeten kamu topraklarını kullanan turizmcilerimiz için de bir milyar liraya yakın bir erteleme getirdik. Çeşitli alanlarda uygulamaya koyduğumuz katma paha vergisi ve stopaj indirimlerinin müddetlerini de uzattık. Kısa çalışma ödeneğinden direkt yatırımlara kadar daha evvel başlattığımız dayanakları zati sürdürüyoruz. Yatırıma, üretime, ihracata ve istihdama yönelik özel takviyeleri ve teşvikleri ise asla ihmal etmiyoruz. Ülkemizin asıl gücünün bu alanlardaki muvaffakiyetleri olduğunu unutmadan elimizde bulunan tüm kaynakları en verimli formda kullanarak iş insanlarımızın ve çalışanlarımızın yanında yer alıyoruz. Devletin asıl bu türlü periyotlarda milletinin yanında olması gerektiği inancı ile her kısma yönelik takviyelerimizi salgının yol açtığı kasvetler ortadan kalkana kadar devam ettireceğiz. Bu süreçte sabrı, fedakarlığı ve çabası ile daima yanımızda olan milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. İçinden geçtiğimiz tarihi devirde en büyük gücümüz birliğimiz, beraberliğimiz kardeşliğimizdir. Her kim ki bunları amaç alarak bozgunculuk peşinde koşuyorsa emin olunuz tek gayesi ülkemizin bu tarihi sıçrayışına pürüz olmaktır. Türkiye’yi istedikleri biçimde yönlendiremeyenlerin, ülke içindeki muhalefeti ve kurumları maşa olarak kullanma çabalarını yakından takip ediyoruz. Son 7 yıldır uğradığımız her saldırıyı nasıl boşa çıkarttıysak bu beşinci kol faaliyetlerini de tıpkı halde hüsrana uğratacağız. Demokrasimizi ve iktisadımızı daima daha ileriye taşıyarak 2023 amaçlarımıza adım adım ilerleyerek büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa vazifesini daima birlikte gerçekleştireceğiz.”
Türkiye’nin büyümesi ve daha da güçlenmesiyle, gayelerine yaklaşmasıyla maruz kaldığı atakların çapının da arttığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri‘nin, Türkiye’ye yönelik yaptırım kararına reaksiyon gösterdi. Erdoğan, Türkiye ile legal rekabet yerinde çaba edemeyenlerin tek taraflı yaptırım tehditleri ile Türkiye’yi yolundan çevirmeye çalıştığını belirterek, “Geçtiğimiz haftalarda gündemimizde AB’nin yaptırım tehditleri vardı. Dün de bir müddettir gündemde olan ABD yaptırımları açıklandı. Çok net söz ediyorum, bakınız, 2017’den bu yana CAATSA konusunda hiçbir ülkeye Türkiye’den diğer bu yaptırım yani bu CAATSA uygulanmamıştır. Birinci kere bir NATO üyesi olarak ülkemize uygulanmıştır. Bu nasıl bir ittifaktır, bu nasıl bir müttefikliktir. Bu karar ülkemizin egemenlik haklarına yönelik aleni bir hücumdur. Kararın münasebeti nedir? Münasebet, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi almış olmasıdır. Pekala, Türkiye bu yola niye başvurdu? Zira, Amerika çok uzun vakittir kendi elindeki hava savunma sistemlerinin ülkemize satışına müsaade vermiyor. Kaldı ki F-35 uçaklarının bine yakın kesimini Türkiye üretiyor ve Amerika’ya veriyor. Senato da çıkan mahzurların yanı sıra bu sistemleri almak için istediğimiz kaidelerin hiçbirini de karşılamayan Amerika, biz muhtaçlığımızı diğer bir yerden karşıladık diye yaptırım silahını çekmiştir. Önümüze konan Türkiye’nin S-400 alması ve bu sistemin hiçbir teknik izah getirilemeyen F-35’ler için paranın büyük bir kısmını verdiğimiz halde tehdit teşkil ettiği tezi yalnızca bir mazeretten ibarettir. Asıl hedef, ülkemizin savunma endüstrinde son devirde başlattığı atılımların önünü keserek yine bizi mutlak olarak kendilerine bağımlı hale getirmektir. Üstelik bunu kendi yayınladıkları raporlarda alenen belirtiyorlar” açıklamasını yaptı.
S-400 hava savunma sistemleri için ABD’ye ortak çalışma kümesi teklifinde bulunduklarını hatırlatan Erdoğan, “Biz en başından beri muhataplarımızın karşısına S-400 konusunda tasanız varsa gelin teknik çalışma kümesi kuralım, sorunu diyalog ve diplomasi yoluyla çözelim teklifi ile gittik. Ancak belirli ki niyet üzüm yemek değil, bağcıyı dövmektir. Şayet S-400 konusu olmasaydı öteki bir münasebetle benzeri yollara başvurulacağı anlaşılıyor. Pekala, artık ne olacak? Biz kendi işimize bakacağız. Savunma sanayimizi her bakımdan bağımsız hale getirmek için dünkünün iki kat ziyadesiyle çalışacağız. Savunma Sanayii Başkanlığımızın projelerini hızlandıracağız. Savunma Sanayii firmalarımıza daha çok takviye olacağız. Tıpkı daha önce yaptırım kararı alınan bakanlarımıza yaptığımız üzere Savunma Sanayii Liderimiz İsmail Demir ve grubuna daha çok sahip çıkacağız. Kamu kurumlarımızla, vakıf şirketlerimizle, özel bölümümüzle yakın iş birliği içinde yolumuza devam edeceğiz” dedi.
Türkiye’nin bu türlü bir durumla birinci kere da karşılaşmadığını, 1974 Kıbrıs Harekatından sonra da yaptırıma tabi tutulduğunu vurgulayan Erdoğan, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“İşte o yaptırımın akabinde bugün ki savunma endüstrimizin temellerini atmıştık. Bugün ki yaptırım kararıyla da her alanda global liderlik düzeyine çıkacak bir savunma sanayi inşa etme yolunda adımlarımızı hızlandıracağız. Hükümetlerimiz devrinde savunma sanayine verdiğimiz değerin sebebi tam da bu türlü durumlarda ülkemizin ayakta kalmasını sağlamaktır. Terörle gayretimizi, hudut ötesi harekatlarımızı, savunma sanayi eserleri ihracatımızı, yüksek teknolojiye dayalı her türlü araç ve gerecin dizaynını, yazılımını, üretimini kararlılıkla devam ettireceğiz. Hamdolsun, Türkiye artık bu tıp yaptırımlarla kilitlenip kalma noktasını çoktan geride bırakmıştır. Elbette zahmetler olacaktır lakin her ıstırap bize beraberinde tahlili için bir kapı da aralayacaktır. Bir kere daha bu müzik burada bitmez diyoruz. Bir defa daha durmak yok yola devam diyoruz. Bir defa daha sen Türkiye’sin büyük düşün diyoruz.”
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / İLKER TURAK
Haberler.com
