Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu: (2)

MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, “Bir CHP milletvekilinin kalkıp Türk ordusuna ‘satılmış’ demesi, bize nazaran hesabı sorulması gereken şerefsizliktir, kepazeliktir, Türkiye hasımlığının kök salmasıdır.” dedi.
Bahçeli, partisinin TBMM Küme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, ne kıymetine olursa olsun, ülkesine kara çalmanın hiçbir siyaset ve fikir adamını erdemli yapmayacağını, bugüne kadar da yapmadığını söyledi.
Devletini, milletini küçük görenlerden, iç ve dış siyaset mahfillerinde ileri geri konuşanlardan geçmişte namuslu bir siyaset adamı çıkmadığını, bugün de çıkmayacağını belirten Bahçeli, “Muhasım güçlerin elinden eteğinden tutanlar, onların ağızlarından çıkacak bir kelama müzahir biçimde gelecek planlaması yapmak için hazır kıta bekleyenler dik duramazlar, yerli olamazlar, ulusal olamazlar, bu milletin evladı asla olamazlar.” diye konuştu.
“İşte CHP’nin idare takımı aynısıyla budur. CHP, Türkiye’ye cephe almış bir siyaset ayıbı, bir siyaset defosu, bir siyaset falsosudur.” sözlerini kullanan Bahçeli, şöyle devam etti:
“Bizim CHP’yle problemimiz, Türkiye’yle sorunu olduğu içindir. Bizim CHP’yle problemimiz sakat ve sancılı siyasetleriyle ilgilidir. Geçen hafta, bir bakıma CHP’ye oy vermeyen öğretmenlerimizi aşağılayan, onlara öğretmen demeyen Kılıçdaroğlu’nun, sorarım sizlere neresi demokrattır? Öğretmene, çalışana, memura, esnafa, emekliye, sanayiciye, işsize, çiftçiye verdiği oy kadar değer yükleyen bir siyasi zihniyetin samimiyetinden, insan sevgisinden, müşfik ve muhik muamelesinden kelam etmek mümkün müdür?
CHP’nin kumaşını kesen kesmiş, tarlasını süren çoktan sürmüştür. CHP’ye oy veren kardeşlerimiz hayal kırıklığı içindedir. Onlara karşı yapılan haksızlıklar, saygısızlıklar diz uzunluğudur. ABD’ye ‘demokrasimize müdahale edin’ çığırtkanlığı yapan bir CHP’nin neresi doğrudur? Türkiye’yi palavralarla dışarıya jurnalleyen bir CHP’nin nesi düzgün, neresi dürüsttür?
Yeniden bir CHP milletvekilinin kalkıp Türk ordusuna ‘satılmış’ demesi bize nazaran hesabı sorulması gereken şerefsizliktir, kepazeliktir, Türkiye hasımlığının kök salmasıdır. Kahraman Türk ordumuzun satılan, satılmış görülen yeri neresidir? Terörle uğraşı mi satılmıştır? Millet ve kanun ordusu oluşu mu satılmış görülmektedir? Fırat Kalkanı’ndan Zeytin Kısmı Harekatı’na, Barış Pınarı Harekatı’ndan Pençe operasyonlarına kadar ova ova, dağ dağ, mağara mağara, kent şehir, tabir yerindeyse köşe bucak hainleri arayan, sonra bulan, bulduktan sonra da imha eden kahramanlar mı satılmıştır? Hududumuzda nöbetçi, gökyüzümüzde kartal, gönlümüzde şükran, dileğimizde dua, lisanımızda Peygamber ocağı, tarihte muzaffer bahadırlık olan kahraman Türk askeri mi satılmıştır?
Orduya ‘satılmış’ demek, bedelsiz satılmışlığın, uşaklığın aleni beyanıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tabiriyle, bu zehirli ve zillet CHP anlayışına diyorum ki; askere düşmanlık, düşmana askerliktir. CHP’nin kutuplaşmadığı, kurcalamadığı, kaşımadığı, kanatmadığı, karıştırmadığı geriye ne kalmıştır?”
“Boşa kürek çekiyorlar”
Devlet Bahçeli, Türk askerinin Libya’daki mevcudiyetinin, Doğu Akdeniz’den Afrika içlerine, Suriye’den Katar’a, Dağlık Karabağ’dan Irak’a, Afganistan’dan Kıbrıs’a kadar varlığının CHP’nin, YETERLİ Parti’nin, HDP’nin, SP’nin ve bilumum çıkar ortaklarının uykularını kaçırdığını söz ederek şunları kaydetti:
“Batı’nın oyunlarına ses çıkaramayan densizler, Katar ile yatıp Katar ile kalkıyorlar. Boşa kürek çekiyorlar, boşuna çırpınıyorlar. Özellikle Türkiye, hak ve menfaatlerini muktedir formda savundukça, Kılıçdaroğlu’nun gözüne perde, gönlüne peçe iniyor. CHP sokakları tahrik etmiş, vatandaşlarımızı istismara yeltenmiş ama başaramamıştır. Sendikaları, sivil toplum kuruluşlarını manipüle etmiş, ne var ki sonuç alamamıştır. Memleketler arası toplumu, global kuruluşları, hasımlık lobilerini kışkırtmış, velakin emeline muvaffak olamamıştır. Artık de sırayı Türk askeri mi almıştır? Bu terazi, bu sıkleti çekmez, bu tekerlek bu tümseği geçemez. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerine zilletin lekesi sürülemez.
Türkiye Cumhuriyeti, pastane liberallerinin, meyhane devrimcilerinin; ortada poşu takan, derede mekap giyen, doruğa varınca mermiyi yiyen kanlı bölücülerin; köşeleri kaybolmuş tatlı su kurnazlarının; pos bıyıklarıyla, doymayan kursaklarıyla boğazın iki yanına tutunmuş küreselcilerin eline, emeline, heveslerine, gayelerine terk edilemez, Allah’ın müsaadesiyle de terk edilmeyecektir. Artık o denli bir noktaya gelinmiştir ki ismini saydıklarımın çatı ve çıkar örgütü haline gelen CHP bir ulusal güvenlik sıkıntısına dönüşmüştür. İşte zillet budur. İşte hezimet budur. İşte dalalet, işte cehalet bu kirli anlayışla mündemiçtir.”
(Sürecek)
Kaynak: Anadolu Ajansı / Ahmet Alp Özden
Haberler.com