Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, NATO’nun Doğu Akdeniz adımına ait, “Yunanistan’ın NATO’yu yalanlaması hakikaten ibretliktir. Burada palavra söyleyen Yunanistan, evvel olur verdi, sonra bu oluru vermediğini söyledi. Bu hakikat değil. Biz Türkiye olarak genel sekreterin bu cins teşebbüslerine dayanak vereceğimizi söyledik. Kendileri ile görüşmenin bir lütuf olduğunu düşünerek, onlarla görüşmek için tüm haklarımızdan vazgeçmemiz gerektiğini düşünüyorsa bu olmayacak”” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in Türkiye ve Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de çatışmayı tedbire düzenekleri kurmak için teknik görüşmeler yapmak üzere mutabakata vardığını açıklaması ve Yunanistan’ın bunu yalanlamasına ait açıklama yaptı. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de var olma maksadının net hudutlarla aşikâr olduğunu kaydeden Bakan Çavuşoğlu, “Doğu Akdeniz’de tek bir maksadımız var. Türkiye Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türk halkının hakkını savunmak. Kimsenin hakkında gözümüz yok. Faaliyetlerimizi de bu doğrultuda yürüttük, yürütüyoruz. Bunu yaparken de Akdeniz etrafındaki ülkelerle işbirliği yapabileceğimizi başından beri söylüyoruz. Esasen bugüne kadar bu iş birliği olmadığı için biz kendi faaliyetlerimizi başlattık. Bu süreçten sonra iyi niyet teşebbüsleri oldu. Avrupa Birliği’nden, Merkel’den devir lideri olarak ve Yüksek Temsilci Borrell’in de iyi niyet teşebbüsleri oldu” dedi.
“Maalesef Yunanistan NATO Genel Sekreteri’ni yalanladı”
Türkiye ve Yunanistan’ın iki NATO üyesi ülke olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, “İki NATO ülkesi ortasında rastgele bir çatışmanın yaşanmaması için Bürüksel’de NATO Genel Sekreteri bir teşebbüste bulundu. NATO’da birtakım tekliflerde bulundu. Bir çatışmanın, kazanın yaşanmaması için. Teknik seviyede Yunanistan ve Türkiye’nin içinde olduğu görüşmenin başlaması konusunda niyetimizi sordular. Biz de ‘Memnuniyetle’ dedik, ‘Biz her vakit görüşmeden yanayız. Hasebiyle bu türlü bir teşebbüse hayır değil evet deriz.’ Bunu açıklayabilir miyiz diye sordular. Birebir soruyu Yunanistan’a da sordular. Yunanistan’ın gerçek yüzünü görmek bakımından NATO Genel Sekreteri bir açıklama yaptı. Yunanistan yalanlamadı onu. Daha doğrusu o açıklamanın hakikat olup olmadığını söylerken doğruyu söylemediler. Yunanistan da olur verdi. Oluru aldıktan sonra NATO Genel Sekreteri açıklama yaptı. Biz şaşırmadık, maalesef Yunanistan NATO Genel Sekreteri’ni yalanladı. Palavra söyleyen Yunanistan’ın kendisi. Yunanistan bir defa daha esasen diyalogdan yana olmadığını gösterdi. Geçmişte yaşadık bunu, ondan şaşırmadık diyoruz. Yunanistan’la Merkel’in ricasıyla ortak bir açıklama yapma çalışması yapmıştık. Bir günden az mühlet kala Yunanistan Mısır’la gitti bâtın mutabakat imzaladı. Almanya, Borrell şaşırdı fakat biz şaşırmadık. Yunanistan attığı adımlarla diplomasiden yana olmadığını gösterdi” diye konuştu.
“Yunanistan evvel olur verdi, sonra bu oluru vermediğini söyledi”
Yunanistan’ın olumsuz tavır sergilemeye devam ettiğini söyleyen Çavuşoğlu şunları söyledi:
“Yunanistan’ın NATO’yu yalanlaması nitekim ibretliktir. Burada palavra söyleyen Yunanistan evvel olur verdi, sonra bu oluru vermediğini söyledi. Bu yanlışsız değil. Biz Türkiye olarak genel sekreterin bu tıp teşebbüslerine dayanak vereceğimizi söyledik.”
“Borrell dürüst bir arabulucu oldu”
Borrell’in Doğu Akdeniz konusunda başından beri efor sarf ettiğini söz eden Bakan Çavuşoğlu, “Yunanistan’ın Mısır’la imzaladığı mutabakatın haberini Malta’da birlikte aldık. Borel’in orada ne kadar üzüldüğünü görmüş oldum. Borrell’in uğraşları sonrasında da devam etti. Bu gelişmeleri net bir biçimde, oradaki bütün dışişleri bakanlarına anlattı. Türkiye’ye bir yaptırım uygulanmaması konusunda kanılarını net bir halde söyledi. Bugüne kadar Borrell dürüst bir arabulucu oldu, kendisine teşekkür ediyoruz. Lakin son toplantılardan sonra da teşebbüslerini sürdürdü. Kısa müddet evvel bana telefon açarak Yunanistan Dişişleri Bakanı ile bir ortaya gelme konusunda görüşümü sordu. Kendisine ‘Türkiye olarak her vakit diyalogdan yanayız. Türkiye ve Yunanistan ortasında bugüne kadar tahlile kavuşturulamamış mevzuların şahsen oturularak, diyalogla tahlile kavuşturulacağını şahsen Cumhurbaşkanımız da söyledi. Cenevre’de bir yerde buluşuruz lakin ön koşulsuz2 dedik. Borrell Yunanistan Cumhurbaşkanı ile görüşeceğini söyledi. Burada NATO bir teşebbüste bulunuyor evvel evet, sonra hayır. AB teşebbüste bulunuyor, biz evet diyoruz, Yunanistan hayır diyor. Kendileri ile görüşmenin bir lütuf olduğunu düşünerek onlarla görüşmek için tüm haklarımızdan vazgeçmemiz gerektiğini düşünüyorsa bu olmayacak. Anlaşamadığınız bahislerde oturur konuşursunuz” halinde konuştu.
“Kendine güvenen diyalogdan kaçmaz”
Yunanistan’ın diyalogdan kaçtığını tabir eden Çavuşoğlu, “Kendine güvenen diyalogdan kaçmaz. Tezlerini savunacağını düşünen bir önder, bir ülke görüşmeden kaçmaz. Biz haklı olduğumuzu biliyoruz. Bu tezimizi her platformda anlatıyor, savunuyoruz. Mümkün görüşmede Yunan tarafına açık ve net bir formda kendilerine anlatırız. Haklı olan görüşmeden kaçmaz. Yunanistan haksız olduğunu biliyor, esasen Yunanistan’ın haksız olduğunu AB içinde ülkeler de biliyor. Çabucak tabanımızdaki 2 kilometrelik uzaktaki Meis Adası için argüman ettikleri kıta sahanlığı ya da haklara baktığınız vakit Doğu Akdeniz’deki Sevila haritasına baktığınızda herkes siyaseten de, hukuken de Türkiye haklı diyor lakin dayanışmaya gelince farklı tavır sergiliyorlar” diye konuştu.
“Fransa’nın Türkiye’den net bir formda özür dilemesi gerekiyor”
Fransa’nın Doğu Akdeniz tavrını eleştiren Çavuşoğlu, “Yunanistan’a en çok takviye veren, kışkırtan kim; Fransa. Fransa’nın öteki sıkıntısı var. Fransa bir terör devleti kurma planı suya fikir ‘bizden müsaade almadınız’ üzere küstahça edalara büründü. Ben yanı başımızda terörle uğraş ederken, Fransa’dan müsaade mi almam gerekiyor. Libya’da darbeci Hafter’i destekleyerek kusur yaptı. Orada da çıkarları olabilir anlıyoruz. Ama alanda işler o denli olmadı. Istikrar değişti, Hafter yenildi. Macron histerik bir hale büründü, o hisleriyle ne yapacağını şaşırdı. Çabucak akabinde Doğu Akdeniz’de bizim gemilerin taciz ettiğini söyledi, bunu belgeleyemedi rezil oldu. Biz bu türlü bir tacizin olmadığını belgeledik. Belgelesin tamam eyvallah. Belgelemiyorsa Fransa’nın Türkiye’den net bir biçimde özür dilemesi gerekiyor. Lübnan’a gidiyor, Türkiye’yi kötülüyor. Lübnan’ı art bahçesi üzere görüyor. Biz güç vakitlerde ellerinden tutmak için gidiyoruz. Macron bir sömürgeci edasıyla gidiyor, oradaki cumhurbaşkanını, idaresi, insanları aşağılıyor. Öteki taraftan ‘Türkiye’ye dikkat edin, Türkiye’nin burada çıkarları var.’ Biz gittiğimiz yerlere kazan kazan anlayışı ile gidiyoruz” tabirlerini kullandı.
“Fransa’ya tavsiyemiz; bu histerik anlayışın kimseye yararı yok”
Türkiye’nin dış siyasette diyalogdan yana olduğunu kelamlarına ekleyen Çavuşoğlu, şu tabirlere yer verdi:
“Biz gittiğimiz yerleri ihya ediyoruz. Fransa gittiği her yeri sömürmüş. En az gelişmiş ülkelere baktığımızda bunların birçok Fransa’nın sömürüsünde olan yerler. Bizim firmalarımızın orada olmasından da rahatsız. Biz onlar rahatsız olacak mı diye bakmıyoruz. Biz bu ülkelerde Afrika, Latin Amerika’da, dünyanın her yerinde kazan kazan anlayışıyla münasebetlerimiz geliştirmeye devam edeceğiz. Fransa’ya tavsiyemiz; bu histerik anlayışın kimseye yararı yok. Fransa’yı komik duruma düşürüyor nitekim. Biz NATO ülkesi iki ülkeyiz. Bu cins davranışları bırakıp gelip bizimle nasıl işbirliği yaparız diye konuşması gerekiyor. Bundan Fransa da karlı çıkar. Doğu Akdeniz de karlı çıkar. Buraların istikrar ve huzurlu olmasından bugün Libya dahil problemli olan tüm ülkeler ve bölgeler karlı çıkar.” – ANKARA
Kaynak: İHA
Haberler.com
