Sabah.com.tr’ye özel açıklamalarda bulunan Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ, ABD’nin Yunanistan’daki askeri varlığını kıymetlendirdi. Buradaki hareketliliğin Türkiye’ye de tehdit oluşturduğunu aktaran Başbuğ, ABD’nin direkt Türkiye’yi amaç almadığını aktararak, hedefinin farklı olduğunu bildirdi.
Dedeağaç’taki ABD varlığını, iki ülke ortasında yıllar evvel yapılan mutabakata bağlayan Başbuğ, “ABD yalnızca Dedeağaç değil, Bulgaristan ve Romanya dahil Rusya’yı Karadeniz Bölgesi’nde abluka altına almanın yollarını arıyor. Birebir vakitte Çin’i de dengelemek için bir ekip faaliyetleri var.” dedi. ABD Lideri Joe Biden’ın iktidara geldiğinde söylediği ‘Eski ABD geri döndü’ açıklamasını da hatırlatan Başbuğ, ABD’nin Rusya’yı kışkırtarak, ruhunu yitiren NATO’yu tekrar canlandırıp, eski dünya sistemindeki yerine geri dönmeye çalıştığını söz etti.
Son aylarda Yunanistan’da yaşanan gelişmeler tüm dünya kamuoyu tarafından yakından takip edildi. Bilhassa ABD’nin Türkiye hududundaki askeri varlığını artırması, başlarda soru işaretleri bırakmıştı. ‘ABD ve Yunanistan Türkiye’ye mi saldıracak?’ soruları yüksek sesle sorulurken, Sabah.com.tr’ye açıklamalarda bulunan Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ bölgedeki hareketliliği ve ABD’nin asıl planının perde ardını anlattı.
“MİÇOTAKİS ABD’YE ÜLKEYİ ANAHTAR TESLİM VERDİ”
İki ülkenin ortasındaki yakınlaşmayı kıymetlendiren Başbuğ, “ABD’nin Yunanistan ile ilgili yakınlaşması iki ülkenin de düştüğü acizlikten kaynaklanıyor. Yunanistan’ın kesinlikle birine sarılması lazım. Fobi haline gelmiş Türkiye korkusu kendi başına hareket edemeyecek duruma getirdi. Yunanistan’da Türk düşmanlığı devlet siyaseti haline dönüştü. ABD için baktığınız vakit da Yunanistan tam biçilmiş kaftan. Miçotakis anahtar teslim ülkeyi verdi ABD’ye. Burada karşılıklı etkileşimler birbirini tetikledi. ABD için de bulunmaz bir fırsat. Hem Türkiye’yi çevreleyerek yedeğe almış oluyor hem de Rusya’yı” dedi.
DEDEAĞAÇ’TAKİ ABD ASKERİ VARLIĞININ PERDE GERİSİ
Dedeağaç’taki hareketliliğin direkt Türkiye’yi gaye almadığını vurgulayan Başbuğ, “Evet, etkenlerden biri bu lakin şu mevzuyu görmekte yarar var. ABD’nin Dedeağaç ile ilgili faaliyetleri yeni bir hadise değil. 89 ya da 90 yılında ABD ile Yunanistan karşılıklı askeri iş birliği mutabakatı imzaladılar. Bu muahede 2019 yılında ek protokolle bir kadro eklere doğal tutuldu. NATO kapsamında alışılmış tutulan konular da şu; Dedeağaç’ta bir liman kurulması.
Bu liman üzerinden Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan üzere ülkelere NATO’nun lojistik takviye sağlaması, NATO kapsamında bu limanın modernize edilmesi. Hususlardan biri buydu. Yeniden ek protokolde birtakım adaların modernizasyonu, askeri üslerin geliştirilmesi üzere karşılıklı yapılan muahedeler var. Lakin bu Dedeağaç’taki bu mutabakatlar gereği yapılan faaliyetleri bir kadro medya yeni bir gelişme ve Türkiye’ye karşı atılım olarak okudu. Gerçek, Türkiye de bu hedeflerin içinde. ABD’nin bir taşla iki kuş vurma siyasetinin bir kesimi. Ancak direkt ABD Türkiye’yi gaye alıyor, Dedeağaç’a onun için çıkarma yapıyor üzere yaklaşım bana nazaran yanlış.” sözlerini kullandı.
“BULGARİSTAN VE ROMANYA’YA BİR GRUP SEVKİYATLAR VAR”
ABD’nin Yunanistan ile yaptığı son askeri faaliyetlerin birkaç maksadının olduğunu söyleyen Başbuğ şu tabirlere yer verdi: Bir; Rusya’yı çevrelemek kuşatmak. İki; Türkiye’yi yedeğe almak. ABD bize aklı sıra gözdağı verdi. ‘Seni yedeğe alırım, Yunanistan üzerinden ben yine kendime üsler açarım.’ Bir niyet ve niyeti bu. ABD’nin görülmeyen bir niyet ve gayesi da Pire limanı. Oraya önemli biçimde çöreklendiler. Orada da önemli planlamalar yapıyor. Çin’i de engellemek istiyor. Bu türlü bir ortamda Miçotakis ayağına gelmiş ülke senin buyur demiş, ABD de haklı olarak bu fırsatı kaçırmaz.
Bunun da üzerine muahedeler ve ek protokollerle birlikte bir askeri hareketlilik gördük. Dedeağaç’tan başlayan ve üste hakikat devam eden bir süreç işliyor. Burada NATO kapsamında yapılan muahedeleri göz gerisi etmemek lazım. Rusya da, Yunanistan’daki yapılanmadan rahatsızlığını dillendirmeye başladı. Giren tank ve askerlerden Bulgaristan ve Romanya’ya yönelik bir grup sevkiyatlar var. ABD yaptığı mutabakat kapsamında Bulgaristan’a 70’den fazla F-16 uçağı verecekti. Daha bu uygulanmadı. Asker sayısını da artıracaktı.
“ABD, RUSYA’YI KARADENİZ BÖLGESİ’NDE ABLUKA ALTINA ALMANIN YOLLARINI ARIYOR”
Bunları bütün değerlendirdiğinde ABD yalnızca Dedeağaç değil, Bulgaristan ve Romanya dahil Rusya’yı Karadeniz Bölgesi’nde abluka altına almanın yollarını arıyor. Birebir vakitte Çin’i de dengelemek için bir kadro faaliyetleri var. Türkiye açısından baktığımızda yedekleme ve gözdağı verip kuşatma faaliyetleri var. Fakat ben hiçbir vakit ABD’nin tutup da Türkiye’ye bir grup askeri harekatlar yapacağına ihtimal vermem. Zira ABD Türkiye’yi savaşla karşısına almayacak kadar akıllı devlet. Bu soruyu sordular.
Beyaz Saray’ın sözcüsü devletin de niyetini gösteren cümleler kurdu. Türkiye ile savaşı asla istek etmeyiz. Bu önemli bir gelişme olur. Biz işin o noktaya gelmesini istemeyiz dediler. Bu iş gerçek alana döküldüğünden vekalet savaşçıyla ya da 3 5 tane askerle olacak iş değil. ABD bunun çok iyi farkında. Türk ordusu da şu an dünyanın en güzeli. Hasebiyle bu gelişmeleri savaş çığırtkanlığı olarak görmemek lazım. Ancak yakından da takip edip ona nazaran konum almak en iyi yol. Devlet şu an bunu yapıyor. Lakin kimi medyalar bunu biraz daha abartılı görerek, Güya ABD’ Türkiye’ye savaş açacakmış üzere noktaya getirmek istiyorlar. Ben pek katılamıyorum bu yoruma.
BİDEN’IN ‘ESKİ ABD GERİ DÖNDÜ’ AÇIKLAMASININ ARDINDAKİ NATO GERÇEĞİ!
ABD Lideri Joe Biden’ın iktidara geldikten sonra yaptığı ve açıklamaya değinen Başbuğ, “Biden dedi ki, ‘Eski ABD geri döndü’ dedi. Bu tesadüfen kurulan bir cümle değil. Bunun karşılığı ABD eski dünya sistemindeki yerine geri gelecek demektir. Neydi eski dünya nizamı. Rusya dağılmadan evvelki kızıl tehdit, onun karşısında oluşturulmuş Bir NATO. Artık NATO ruhunu yitiriyor. Avrupa’da bir ordu dillendiriliyor PESCO. Türkiye’nin de Türk dünyası ile ilgili atılımları var. Böylelikle ABD’nin elinde taşeron örgüt olan NATO, istikbali tehlikeye düşmüş bir kuruma dönüştü. ABD, Biden gelemden evvel NATO’daki savunma kolejine bir rapor hazırlattı. O raporda, NATO ruhunu yitirdi. ABD NATO’yu diriltmek için bir şeyler yapmalı deniliyor. NATO ruhunu yitirdiyse ABD’nin yapması gereken ne? Kızıl tehdit sopasını uzatıp Avrupa devlerini gaza getirerek ‘Rusya yeniden tehdit oluşturuyor’ demeye getirecek.
Bu ortamı yaratmanın yolu Rusya ile tansiyonu tırmandırmak ve ABD’nin bu tansiyondan nemalanması. ABD bunun için Karadeniz’de bir anda atılımlar yapmaya başladı lakin Avrupa devletleri gaza gelmedi. Almanya, Fransa buradaki gelişmelerde seyirci kalacağını gösterdi. Bir anda İngiltere devreye girerek, gemi göndermek zorunda kaldı. Zira ABD’nin de gerisinde derin İngiltere var. ABD bu açıdan baktığında Doğu Avrupa’daki yapılanması ve eski tehditleri canlandırması için atılımlar yapması lazım Şu an onu deniyor lakin Avrupa’daki devletler artık uyandı. Yunanistan yahut ABD’nin yapacağı harekata Türkiye başta olmak üzere uzaktan seyirci kalınır. NATO’nun 51’inci hususunun işlemeyeceğini düşünüyorum.
YUNANİSTAN’IN TÜRK KÖYLERİNDEKİ KOMANDOLU TATBİKATLARI
Yunanistan’ın Türk köylerinde gerçekleştirdiği komandolu tatbikatlarla ilgili de değerlendirmede bulunan Başbuğ şu açıklamalara yer verdi: “Yunanistan bunu daha evvel de yaptı. Provokasyon amaçlı yaptı. Türkiye Batı Trakya’daki Türklere sahip çıktığı için karşı atak olarak Yunanistan bunu yaptı. Biz çabucak protesto ettik ve dillendirdik. Yunanistan bu çeşit faaliyetlerini geri çekmek durumunda kaldı. Yunanistan Türkiye’yi her yerden provoke etmenin yollarını arıyor. Hedefleri, Türkiye’yi saldırgan bir siyasete dönüştürmek ve Avrupa’ya dönüp tehdit altındayım bana yardım edin demek. Burada Yunanistan kendisini, destekleyecek yapıları hareketlendirmek ve Türkiye’yi provoke etmek için bu cins aksiyonlarda bulunuyor.”
Haber7
