Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Konseyi Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, olay sayılarındaki artışa ait, “Ankara’da hadise sayıları İstanbul‘un 2 katı üzere görünse de İstanbul’a Anadolu’dan dönüşlerin başlamasıyla önümüzdeki birkaç hafta içerisinde hadise sayılarının artma ihtimali var.” ihtarında bulundu.
Doç. Dr. Kayıpmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin merkezinde yer alan Ankara’nın pozisyonu prestijiyle başka vilayetlerle irtibatının bulunduğunu, yaz tatili için tatil beldelerine ve memleketlerine gidenlerin dönmesiyle Ankara’da olay sayılarında artışların yaşandığını söyledi.
Salgının birinci evresinde Ankara’nın kurallara uyma konusunda çok iyi olduğuna işaret eden Kayıpmaz, olağanlaşma sürecinin başladığı 1 Haziran’dan itibaren önlemlerin bir kenara bırakıldığını belirtti.
Denetimli bir toplumsal yaşantı sürdürmenin gerekliliğine vurgu yapan Kayıpmaz, “Ankara’da tedbirsizliğin, rehavetin önemli boyutlara ulaştığını gördük. Yaz ayları boyunca mevzunun uzmanlarının ikazları daima devam etti. ‘Dikkat edelim aksi takdirde olay sayıları artış gösterir, ağır hasta sayımız artar, hiçbir ülkenin sıhhat kapasitesi bir anda artan hasta sayısını karşılayacak güçte değil’ halinde önemli ikazlarda bulunduk.” tabirlerini kullandı.
Doç. Dr. Kayıpmaz, mahalle ortalarında yapılan düğünlerde halaylara devam edildiğini, insanların cümbüşlerinden ve keyiflerinden taviz vermediğini belirterek, şöyle konuştu:
“Ya daima ya hiç kuralı uygulandı. Toplu bir ortaya geldiğimiz her türlü aktiflik, aslında virüsün yayılmak için fırsat bulduğu alanlar oldu. Aslında biz olağanlaşmanın başlamasıyla “evde kal” periyodundan “işini gör meskenine dön” devrine geçmiştik. İşimizi gördükten sonra konutumuza dönmeliydik. Virüsün yayılması devam ediyordu. Pandemi tehlikesi dünyanın hiçbir ülkesinde ortadan kalkmış değildi. Dışarıda şayet önlemsiz bir davranışımız olduysa yahut kurallara dikkat edemediğimiz bir gün olduysa konutumuzda 1 hafta 10 gün vakit geçirerek aslında orada yaptığımız olumsuzluğun tedbirsizliğin bir formda tolere olmasını sağlayabilirdik. Ne yazık ki bunu da yapamadık.”
“Ankara salgının merkez üssü haline geldi”
Bilim Şurası Üyesi Kayıpmaz, Ankara’da hadise sayılarında artışa ait de şu ikazlarda bulundu:
“Ankara şu anda salgının merkez üssü haline geldi. Üniversite hastanelerinin yöneticilerinin açıklamalarını duyuyoruz, ‘yoğun bakımlarındaki kapasitenin yüzde yüze ulaştığı’ konusunda… Bu tehlike yalnızca Ankara için geçerli değil. Başka büyükşehirlerimiz için de var. Ankara’da olay sayıları İstanbul’un 2 katı üzere görünse de İstanbul’a Anadolu’dan dönüşlerin başlamasıyla önümüzdeki birkaç hafta içerisinde olay sayılarının artma ihtimali var. Bu ihtimalin önüne geçebilmekte tekrar bizim elimizde. Memleketlerinden ve tatil yörelerinden İstanbul’a dönen beşerler bir ölçü daha kurallara uymaya devam edecek. Mümkün olduğunca meskende kalacak. Toplumsallaşma kısıtlanmadığı takdirde biz başka vilayetlerimizde de tıpkı tehlikeyle karşı karşıyayız.”
Karantinada olması gereken 153 bin kişinin kentler ortası seyahat etmek için müracaatta bulunduğuna değinen Kayıpmaz, “Kurallar varken de kurallara uyulmadığını görüyoruz. Cezası var. İnsanların buna da uymadığını görüyoruz. Birçok insanın hasta olmasına ya da ömrünü kaybetmesine sebep oluyorlar. Duyarsız bir davranış kelam konusu. Sokak ortası düğünleri yasaklıyorsunuz fakat gelen imgeler hala bunun devam ettiğini gösteriyor. Kız alma merasimlerinde maskesiz, arasız biçimde halay çekmeye devam edildiğini görüyoruz. Yasal olarak kısıtlamalar devam ediyor. Yöneticilerimizin getirdiği önemli kurallar var. Bunlara uyulmadığını görüyoruz. Burada yalnızca kısıtlamalardan ümit beklemek yanlışsız bir hareket değil. Sıhhat kapasitesinin artışından ümit beklemek de hakikat bir tahlil değil. Her birimiz birey olarak yapabileceğimiz üç kolay önlemi yapabilirsek zati biz hiç hasta olmadan tahminen de bu süreci rahatlıkla atlatabileceğiz.” diye konuştu.
“Yakınlarını kaybetme telaşlarını görebiliyorum”
İnsanların hastalanıp hastaneye başvurmadan hadisenin ciddiyetini kavrayamadığına vurgu yapan Kayıpmaz, şunları kaydetti:
“Ne vakit ki kendileri ya da sevdikleri bir kişi hasta oluyor Kovid-19’un nasıl bir tehlikeli bir hastalık olduğunu görüyor. Şöyle bir görünüm var. Beşerler bizi çeviriyor. Hasta yakınları… ‘Bizim durumumuz bu, benim 62 yaşında kayınpederim burada yatıyor. Kovid-19 ön tanısı ile getirdik. Nasıl seyreder? Sanki hayatını kaybeder mi? Tedavide neler yapıyorsunuz? Hastalık nasıl ilerler’ diye bize sık sık sorular yöneltiyorlar. Ben o insanların gözünde yakınlarını kaybetme telaşını çok iyi görebiliyorum. Sıhhat çalışanımız 6 aydır tüm hastanelerde büyük bir eforun içerisinde. Ne için çabalıyorlar. Bu işin erken teşhisini koyalım, tedavisine erken başlayalım diye. Filyasyon grupları alanda. Kaynak hadiseyi tespit edip onun temaslılarını izole etmenin büyük bir gayreti içerisindeler. Bu yalnızca salgınla gayretin bir kısmı.”
Son Dakika Haberleri – Son Dakika Haber – Aktüel Haberler
Kaynak: AA
Haberler.com
