Bahçeli, Montrö bildirisini imzalayanlara “zevzek” diyen Akşener’e yüklendi: Bunu demek su katılmamış zevzekliktir
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Lideri Devlet Bahçeli partisinin meclis küme toplantısında gündeme ait değerli açıklamalarda bulundu.
MHP başkanının konuşmasının ana ekseninde elbette 4 Nisan’da emekli amiraller tarafından yayınlanan Montrö bildirisi vardı. “Türkiye evvel 126 büyükelçinin bildirisi yayınlanmıştır. İçlerinde bulunan üyemizi kesin ihraç talebiyle disipline sevk ettik. Sonrasında 104 amiralin Montrö mazeretiyle yaptığı bir nevi muhtırasıyla sarsılmıştır.” diyen Bahçeli, açıklamalarına hayli sert tabirlerle devam etti.
“Bildiriyi imzalayanlar zevzeklik yapmıştır diyen DÜZGÜN Parti başkanı Meral Akşener‘e, “İYİ Parti’nin hali içler acısıdır. İmzacıların içinde ÂLÂ Partilinin olması, DÜZGÜN Partili vekilin bildirinin altına imzamı atarım demesi tam bir suçüstü halidir. 104 şuursuz İP’in lideri için zevzektir. Bu bildiriye zevzeklik demek su katılmamış zevzekliktir. Zevzek arıyorsa evvel etrafına baksın.” kelamlarıyla cevap verdi.
Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları:
“1 yılı aşkın müddettir beşeriyet vahim bir salgının pençesinde kıvranmaktadır. Covid-19 kaynaklı olay ve vefat sayısında huzursuz edici bir artış gözlenmektedir. Sıhhat her şeyin başıdır, bizlere düşen denetimli ve önlemli bir hayat planlamasıdır. Olumsuz etkileri en aza çekmek gayesiyle devlet ve hükümetimiz ağır gayret harcamaktadır. Maskeyi kola değil ağıza takmak, toplumsal arayı tutmak, hijyene titizlikle uymak virüsle savaşta en kıymetli kozumuzdur.
“UMUTSUZLUĞA KAPILMAYACAĞIZ”
Aşılama çalışmaları memnuniyet verici seviyededir. Dünya genelinde hala Covid-19’un tedavisinde kullanılan aşıya erişim sorunu varken, Türkiye’de aşılama sayısı 17 milyonu bulmuştur. Yerli aşı çalışmalarında ümit verici sonuçlar alınmıştır. Güç birliği yaparak, inanç birliği yaparak, kurallara uyarak musibeti yeneceğiz. Sıhhat Bakanlığımıza, hekimlerimize, hemşirelerimize tüm sıhhat çalışanlarımıza kadar minnet duyuyor ve fedakarlıkları takdir ediyoruz. Bugünleri aşacağız. Türkiye haritası kırmızıya boyansa da ümitsizliğe kapılmayacağız.
“PİS TEZGAHLARINI BAŞLARINA GEÇİRECEĞİZ”
Türkiye’yi berbat göstermek için fırsatçılık yapan siyaset virüslerine sorarım; Allah bağışlar mı? Türkiye’nin hastalıktan kırılmasını, siyasi ve ekonomik kaosa düşmesini heyecanla bekleyen CHP’nin, İP’in, HDP’nin ülke ve insan sevgisinden bahsedecek sütü helal bir kişi var mıdır? Türkiye’nin Covid-19 ile uğraşına gölge düşürmek isteyenler yüzsüzler lobisidir. Mahçup ve mağlup olacakları gün uzak değildir. Ortak hassasiyetlerde bir ortaya gelemeyenlerin akıl tutulmasına mahkum olduklarını söyleyeceğiz, pis tezgahlarını başlarına geçireceğiz.
UKRAYNA-RUSYA-ABD TANSİYONU
2014’ten beri suların durulmadığı Ukrayna’nın doğusunda tansiyon atmosferi tekrar harekat bulmuştur. Kırım kanayan yaradır. MHP bu yayılmacı siyasete karşıdır. Ayrılıkçı bölgelerle Kiev ortasında cepheleşme sertleşmiştir. ABD Lideri Biden, Ukrayna Devlet Lideri’ne açık takviyesini vermiştir. NATO uçaklarıyla Rus uçakları 29 Mart’ta tehlikeli bir it dalaşına girişmişlerdir. Kafkaslar barut üzeredir. Tıpkı Biden, Mora ayaklanmasının yıldönümü nedeniyle Yunanistan Başbakanı’nı tebrik etmiştir. Bu tebriğe neden gerek duyulduğu, neden bu devrin seçildiği öteki bir tartışma bahsidir. Karadeniz’den Akdeniz’e geniş coğrafyada gerginlik farklı boyutlar kazanarak tırmanmaktadır.
ABD Savunma Bakanı’nın S-400’ü elimizden çıkarma davetini ısrarla lisana getirmesi zamanlama itibariyle epey manidardır. ABD’nin Rusya’yı düşman, Çin’i rakip görmesi bölgesel ve global tansiyonu yükseltmektedir. Zillet ittifakının dedikoduları yoğunluk kazanmaktadır. Terörist Demirtaş üçüncü ittifakı ortaya koymuştur. Ürdün’de darbe teşebbüsü, Mozambik’te iç karışıklıklar, Myanmar’da toplumsal çalkantılar, Körfez ülkelerindeki açmazlar, kızışan çatışmalar emperyalizmin kumpas şiddetini arttırdığının işaretidir.
“BUNLAR DENİZCİLİĞİN YÜZ KARASIDIR”
126 eski büyükelçinin sıkıntılı bildirisi yayınlanmıştır. Montrö tartışmaları, Kanal İstanbul derken, Türkiye, 104 emekli amiralin bir nevi muhtırasıyla sarsılmıştır. Montrö Lozan’ın tamamlayıcısıdır. Bizim kırmızı çizgimizdir. Hiç kimsenin Montrö’yü tartışmaya açtığı, feshedelim dediği de yoktur. Türkiye’nin kendi egemenlik alanında denizyolu açmasının Montrö ile ne alakası vardır? 104 emekli amiral Türk demokrasi tarihinin kara bir lekesidir. Mavi Vatanımızı bu çürüklerle nasıl savunacağız? Bu 104 emekli amiral bozuntusunu bir ortaya getiren, ortak bildiriye imza attıran asıl motivasyon nedir? İplerini tutan zihniyetin eşgali kimleri göstermektedir? Üzerinde durulması gereken bir öteki muamma ise; kokuşmuş bildiri fiyatlı midir? Bir tıp kripto haberleşme midir? Bir müddettir ülkemizin maruz kaldığı siyasal ve ekonomik sıkıntıları tıpkı karanlık maksada, birebir kriz güzergahına ulaşma uğraşıdır. Bu 4 Nisan çıkışının ayrıntılarıyla ele almak kuraldır. Bunlar denizciliğin yüzkarasıdır.
“CHP İDARESİ BİR SEFER DAHA DEMOKRASİYLE AYKIRI DÜŞMÜŞTÜR”
CHP geçmişiyle müsemma tutumunu tekrar sürdürmüştür. Darbeler tarihi bir bakıma CHP tarihidir. Darbelerle yüzleşmek CHP ile yüzleşmektir. Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz’a tiyatro demiş FETÖ’ye zeytin kısmı uzatmıştır. Bu yandan çarklı 15 Temmuz gecesi korkakça tankların ortasından sıyrılıp Bakırköy Belediye Lideri’nin meskeninde soluğu almıştır. Kılıçdaroğlu yeniden şaşırtmamıştır. 4 Nisan bildirisinin neresi düzmece gündemdir? Geçersiz olan sen misin, yoksa gündem midir? Soğan, patates, patlıcan kadar ulusal iradenin onuru yok mudur? Kılıçdaroğlu’nun iskelesi hasarlıdır, rotası savruktur, dümeni kırıktır, pusulası bozuktur, zihniyeti batıktır. CHP idaresi bir sefer daha demokrasiyle aykırı düşmüştür. Çapulcularla birleşmiştir. 4 Nisan’ın görülmeyen imzası Kılıçdaroğlu’na aittir.”
Haberler.com
