DEAŞ teröründen kaçan Türkmen sanatçı Mersinlilere hat sanatı öğretiyor

Irak’ın Telafer kentini terör örgütü DEAŞ‘in işgal etmesinin akabinde şiddetten kaçarak Türkiye‘ye sığınan Türkmen hattat Saleh Alzamo, atölyeye çevirdiği konutunda Mersinlilere çizgi sanatını fiyatsız öğretiyor.
DEAŞ teröründen kaçarak 2014 yılında Türkiye’ye gelip Mersin’e yerleşen Alzamo, 41 yıldır emek verdiği sınır sanatını sürdürmek için meskenini atölyeye çevirdi.
Her yaştan kursiyere fiyatsız dersler veren hattat, gelecek nesillerin bu sanatla tanışmasını hedefliyor.
Saleh Alzamo, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Irak’ta çizgi sanatının yanı sıra Arapça, matematik ve fotoğraf dersleri de verdiğini, bir periyot de eğitim müfettişliği yaptığını anlattı.
Terör örgütü nedeniyle ailesinden ve yakınlarından birçok kişiyi kaybettiğini söyleyen Alzamo, “Türkmenlerin yaşadığı yer DEAŞ’ın elindeydi. Biz de mecburen her şeyi bırakıp Türkiye’ye geldik. Yalnızca biz değil, oradaki bütün Türkmenler birebir şeyleri yaşadı. Bizim için en uygun yol Türkiye’ydi zira diğer kimse kapı açmadı. Allah Türkiye Cumhuriyeti’nden razı olsun. Bu dünyada Türkiye’den daha merhametlisi yoktur.” dedi
Alzamo, eğitim hayatını Türkiye’de sürdürdüğünü belirterek, Çukurova Üniversitesi’nde Temel İslam Bilimleri alanında yüksek lisans eğitimini tamamladığını tabir etti.
Çizgi sanatını sürdürebilmek için meskenini atölyeye çevirdiğini anlatan Alzamo, şunları kaydetti:
“Sanatımı konutumda yapmaya başladım. Yapıtlarım devamlı karşımda olsun diye duvarlara astım. Karşımda olunca yaptığım yanılgıları görüyorum, onları düzeltiyorum. Emeğimi görmek bana gurur veriyor, daha fazla çalışmak istiyorum. Bu sanattan insanların, bilhassa çocukların faydalanmasını istiyorum. Mersin’deki vatandaşlara ve çocuklara yararımız olsun istiyorum.”
Alzamo, sanatı öğrenmek için her yaştan ve meslekten insanın kendisine ulaştığını vurgulayarak, “Hat sanatının temelinde 5 temel vardır. Üçü materyaldir, hoş kağıt, kalıcı mürekkep ve kalemdir. İkisi de beşerdeki nefes ve parmaklardır. Gecem, gündüzüm çizgi sanatı oldu. Bugün kalemi, kağıdı ve mürekkebi elimde yapıyorum. Çeşit çeşit kağıtlar elde ettim ve kağıdın özünü kumaş üzere yaptım. Bunu yaygınlaştırmak istiyorum.” diye konuştu.
Yapıtlarının Ankara ve Mersin’de çeşitli stantlarda yer aldığını aktaran Alzamo, Mezitli ilçesinde bulunan Aliyyü’l-Murtaza Mescidi için de 3 eser yaptığını kelamlarına ekledi.
Ustalarının müsaadeden adım adım ilerliyorlar
Kursiyerlerden 48 yaşındaki Mehmet Ali Tamay da deneyimli hattattan 3 yıldır ders aldığını belirterek, şöyle konuştu:
“Haftada bir gün kursiyer arkadaşlarla ders almaya buraya geliyoruz. Sınır öğretmenimiz, düzeylerimize nazaran ödev veriyor, ödevlerimizi denetim ediyor. Ayrıyeten çizim ve ölçü dışında manevi boyutunu da anlatıyor. Bu beni manevi taraftan çok etkiliyor. Bu sanatı öğrenerek hem çocuklarıma hem de yeni jenerasyonlara aktarmak istiyorum. İnşallah daha fazla vatandaşımız bu sanatı öğrenir ve daha çok kitlelere ulaşır. Mersin’e manevi ve değerli olan bu sanatın yerleşmesini istiyorum.”
Ramazan Özkan (45) da yaklaşık 1,5 yıldır çizgi dersleri aldığını ve 6 yıldır bu sanatın çeşitli hallerle ahşaba işlenmiş hali olan naht sanatıyla ilgilendiğini söyledi.
Usta öğreticisinin verdiği ödevleri uyguladığını tabir eden Özkan, şunları aktardı:
“Benim gayem, çizgi sanatında kendimi geliştirip yapmış olduğum çalışmaları ahşaba işleyerek kendi yapıtlarımı yapmak. Bunun için çizgi sanatı çok kıymetliydi. Salgın devrinde de Saleh öğretmenimiz, tekrar bu sanatı anlatıp bize ödev vermeye devam etti. Verdiği ödevleri getirip gösteriyoruz. Eksiklerimizi söyleyip, tekrar ödev veriyor. Bu formda devam ediyoruz. Bu dünyadan göçüp gittiğimizde geriye yalnızca bıraktığımız eserler kalacak. Benim için değerli olan bırakabileceğim yapıtlardır.”
Kaynak: Anadolu Ajansı / Gül Meltem PAK
Haberler.com