KAYSERİ’de, koronavirüse yakalanıp 35 gün süren tedavinin akabinde sıhhatine kavuşan tıbbi sekreter Songül Solak (35), “Bu hastalığı yaşasalar inanın tahminen bir dakika bile dışarıda maskeyi çıkarmazlar. Bu süreci yaşarken güya ciğerime bant yapıştırmışlar gibiydi” dedi.
Tekden Hastanesi’nde Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Kısmında tıbbi sekreter olarak vazife yapan 2 çocuk annesi Songül Solak, geçen yıl Aralık ayında yüksek ateş, öksürük ve eklem tutulması şikayetleri üzerine çalıştığı hastanede koronavirüs testi yaptırdı. Test sonucu müspet çıkan Solak, 20 günü hastanede olmak üzere 35 gün süren tedavinin akabinde hastalığı yendi. Tekrar misyonunun başına dönen Solak, yaşadığı süreci anlattı. Solak, zorlu bir devir geçirdiğini belirterek, “Bu sürece birinci başta hiç farkında olmayarak yakalandım. Hastalarla çok yakın olabiliyoruz. Hastalık sırasında bedende bir anda kırgınlık ve bununla bir arada ani eklem tutulması yaşadım. Bir anda yürüyemez oldum. Bu yaşamış olduğum belirtilerin gecesinde çok daha berbattı. Zira yatakta yatarken güya bacaklarım bağlı ve kalkmaz bir durumdaydım. Sonrasında yüksek ateş ve öksürük oldu. Öksürük başladığı vakit bir şey yokmuş üzere düşünülmemeli. Çabucak öksürükten sonra nefes darlığı başladı. Konuşurken nefesimin içime kaçtığını ve konuşamadığımı fark ettim. Daha sonra çabucak doktora başvurdum. Tedavim başladı” dedi.
‘HASTALIĞI YENDİKTEN SONRA TESİRLERİ 2 AY SÜREBİLİYOR’Koronavirüsü güç atlattığını kaydeden Solak, “Kolay kolay hasta olmazdım. Hasta olsam bile hafif seyrederdi. Ayrıyeten daha öncesinde geçirdiğim bir operasyon yahut kronik bir rahatsızlığım hiç bir formda bulunmuyor. Hiçbir şeyim yoktu; ancak ciğerlerimi çok fazla etkilemiş. Bununla bir arada çok fazla nefes darlığı vardı. Sonrasında kullandığım ilaçlar sayesinde aşikâr bir vakit sonra düzeldim. Koronavirüsü atlattıktan sonra bırakmış olduğu tesirler en az 2 ay sürebiliyor. Zira ben işe başladıktan sonra hala nefes darlığım vardı. Olağan ki hastalık sürecindeki üzere ağır değil. Olağan insan üzere değildim. Çok çabuk yoruluyordum ve kendimi daima uykuya veriyordum. Nitekim bu hastalığı yaşasalar inanın tahminen bir dakika bile dışarıda maskeyi çıkarmazlar. Bu hastalıktan hafif halde kurtulan şanslı beşerler da var; ancak hastalık ağır seyrettiği vakit hakikaten çok makûs. Bu süreci yaşarken güya ciğerime bant yapıştırmışlar üzereydi. Ciğerimin üzeri güya kapatılmıştı. Bu hastalık herkesi etkileyebiliyor. Maskeyi mutlaka çıkarmamak lazım” sözlerini kullandı.
– Kayseri
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Yusuf Mehmet BAŞKAL
Haberler.com
