‘Ya hastalık kaparsam? Makus bir haber alır mıyım? Çocuğumun başına ya bir şey gelirse? İşimi kaybedersem ne yaparım? ya imtihanda başarısız olursam?’ üzere sorularla kendini muhakkak eden yaygın anksiyete bozukluğuna sahip bireylerin bu belirtileri dizginlemekte zorluk çektiği belirtildi.
Hayatın içinde doğal olarak bulunan telaş, kişiyi tehlikelere karşı uyarmak ve harekete geçirmek için verilen yansılardan biri olduğunu tabir eden Medicana Bahçelievler Hastanesi Psikiyatri uzmanı Dr. Özcan Başlı, günlük işlerle ilgili dert durumunun baş edilebilir ve olağan seviyede olduğunu lakin günün kıymetli bir kısmını bu niyetlerle geçirmenin yaygın anksiyete bozukluğu belirtisi olabileceğini vurguladı.
“KAYGI GERÇEK SIKINTIYA ORANLA HAYLİ FAZLADIR”
Ağır, çok yahut kalıcı tasa halini denetim etmekte zorlanma, kişinin yakınları tarafından korkuların anlamsız ve gereğinden fazla olarak görülmesi, her şeyin evvel olumsuz tarafını görme üzere belirtileri bulunan yaygın anksiyete bozukluğu hisleri, niyetleri ve fizikî durumu etkilediğinin altını çizen Uzm. Dr. Başlı, “Kaygı gerçek sıkıntıya oranla epeyce fazladır ve kişi günlük aktivitelerini yahut işini yapmakta zorlanır ve kimi durumlardan kaçınır. Etrafındaki beşerler tarafından ” evhamlı” ve ya “kuruntulu” olarak tanınırlar. Çocukluk yahut genç erişkinlikte başlayabilir. Yaşlılarda da sık görülen bu bozukluk her yaşta görülebilir. Başka anksiyete bozuklukları üzere bayanlarda erkeklere nazaran daha fazla görülür” dedi.
“BELİRTİLERİ DİZGİNLEMEKTE ZAHMET ÇEKİLİR”
Yaygın anksiyete bozukluğunun belirtileri hakkında açıklama yapan Uzm. Dr. Özcan Başlı, husus hakkında şunları söyledi:
“Aşırı bir tasa ve kuruntu (kaygılı beklenti) vardır. Bedene yayılan gerginlik, huzursuzluk ve rahatsızlık hissi çok besbellidir. Kişi bu belirtileri dizginlemekte zahmet çeker. Daima olarak yaklaşmakta olan bir tehlikeye karşı beden tetiktedir. Kolay yorulma, sonluluk, odaklanamama, halsizlik ve baş ağrıları öteki belirtileridir. Uykuya dalamama, sık uyanma üzere uyku bozuklukları eşlik edebilir. Kişinin işte, konutta yahut okulda performansı düşer. Bazen de tasalarının çok ve yersiz olduğunu kabul etmez. Hastalar bedensel belirtileri nedeniyle psikiyatri dışındaki branş doktorlarına sıklıkla başvururlar.”
Toplumda sık görülmesine karşın bu bozukluğa sahip şahısların tedaviye başvurma oranı öteki hastalıklara nazaran hayli düşük olduğunu belirten Başlı, “Yaygın anksiyete bozukluğu tanınızın olabileceğini düşünüyorsanız öncelikle bir psikiyatriste başvurarak psikiyatrik muayenenizin yapılması ve altta yatan fizyolojik bir neden var mı araştırılması gerekmektedir” diye konuştu.
“TEDAVİSİ MÜMKÜN”
Yaygın anksiyete bozukluğunun tedavisinin olduğunu tabir eden Uzm. Dr. Özcan Başlı, “”Belirtilerin şiddeti de göz önüne alınarak psikoterapi, ilaç tedavisi yahut her ikisi birden önerilebilir. Hangi tedavi yolunu seçeceğinize hekiminizle birlikte karar vermek en uygundur. Günlük nizamlı rutininizin olması, uyku nizamı, sağlıklı beslenme, kahve ve çay üzere uyarıcı içecekleri az tüketme, gevşeme ve nefes antrenmanları aldığınız tedaviyi güçlendirecektir. Tedavi edilmemesi halinde ise, kişinin işlevselliğinde düşme ile birlikte bireyler ortası alakalarda ve aile içinde meseleler meydana gelebilir” diye konuştu.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı
Haberler.com
