Çin yönetiminin yalanladığı araştırma: Uygur Türkü Müslümanlara toplu kısırlaştırma uygulanıyor
Çinli bir akademisyen olan Adrian Zenz tarafından yapılan araştırma, bayanlara çetinle spiral takılması da dahil kısırlaştırma gayeli müdahaleler yapıldığı ortaya koydu.
Pekin idaresi, “temelsiz” olduğunu söylediği araştırmanın gerçek olmadığını öne sürdü.
Çin’in Şincan ortamında yaşayan bir milyona yakın Uygur Türkü Müslüman, devletin eğitim hedefli olduğunu savunduğu kamplarda tutuluyor.
ARAŞTIRMA RÖPORTAJLARA DAYANIYOR
Pekin, evvel varlıklarını dahi reddettiği bu kampların, “ayrılıkçı terörizmi” önlemek için gerekli olduğunu savunuyordu.
Çinli akademisyen Zenz’in araştırması, resmi bölgesel doneler, politik evraklar ve Şincan kesimindeki Müslüman bayanlarla yapılan röportajlara dayanıyor.
Buna nazaran, doğum kotasının aşılması halinde, bayanlardan hamileliklerini sonlandırmaları isteniyor ve velev tehdit ediliyorlar.
Dünya kamuoyuna açıklanan rapora nazaran, müsaade verilen sayı olan iki evlatlı bayanlara bir doğum denetim tekniği olan spiral çetinle takılabiliyor. Kimileri da kısırlaştırma ameliyatlarına mecbur bırakılıyor.
NÜFUS ARTIŞINDA BÜYÜK DÜŞÜŞ
Raporda bu durum şu formda söz ediliyor: “2016 yılında sıkı önlemlerin tatbike konulduğu Şincan nahiyesi, bir polis devletine dönüştürüldü. Üreme hakları üzerindeki devlet müdahalesi çok sayıda tanık tarafından ortaya konuluyor.”
Zenz’in resmi datalar üzerinde devam eden araştırması, Şincan nahiyesindeki nüfus artış suratının, son yıllarda dramatik bir formda azaldığını ortaya koydu.
Uygur Türkü Müslümanların yaşadığı iki büyük yerde, 2015 – 2018 arasındaki düşüş nispeti yüzde 84 olarak gerçekleşti. 2019 yılında da düşüş devam ediyor.
Associated Press ajansına konuşan Zenz, “eşi görülmemiş” olarak tanımladığı düşüşün, “acımasızlık” eseri olduğunu söyledi ve “Bu, Uygurlulara diz çöktürmek isteyen daha geniş bir denetim planının parçası” dedi.
Şincan kesimindeki yekuna kamplarında tutulmuş olan birtakım bayanlar, kendilerine ‘adet durdurucu iğneler’ yapıldığını söylüyordu.
Raporda şu tabirler de taraf alıyor: “Sonuç olarak, Şincan’daki yetkililerin, üç yahut daha fazla evladı olan bayanlara toplu kısırlaştırma siyaseti uyguladığı görülüyor.”
“SOYKIRIM GAYELI BİR NÜFUS PLANI”
Araştırmanın duyurulması sonrası içinde İngiliz ve Amerikalı parlamenterlerin de olduğu Parlamentolararası Çin İttifakı, Birleşmiş Milletler’e davet yaparak, “Şincan’daki durumu araştırmak üzere milletlerarası bağımsız ve tarafsız bir soruşturma başlatılmasını” istedi.
AP haber ajansının konuştuğu Gülnar Ömirzak isimli bir bayan da üçüncü evladını doğurduktan sonra, spiral taktırma buyruğu aldığını, bundan iki yıl sonra da, eşi yekuna kampında olan bayana, yaklaşık 20 bin liralık bir ceza kesildiğini aktardı.
Gülnar Ömirzak, cezayı ödemez ise eşi üzere yekuna kampına atılmakla tehdit edildiğini anlatıyor ve “Bizi bir halk olarak yok etmek istiyorlar” diyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı Pazartesi günü rapora karşılık verdi ve tezlerin “temelsiz” olduğunu “gizli bir ajanda” taşıdığını savundu.
Sözcü Zhao Lijian, Şincan ile ilgili yalan haberler üretildiğini öne sürdü.
Raporu yazan Zenz, yürütülen doğum denetim siyasetinin “Soykırım amaçlı bir nüfus planının” modülü formunda tanımlıyor.
Haberler.com
