Kırmızı Oda Alya hikayesi İstanbullu Gelin Yaz ile aynı mı? İstanbullu Gelin Süreyya ve Yaz Kırmızı Oda’nın Alya’sı çıktı!

Kırmızı Oda dizisinde farklı biçimi ve hayat öyküsüyle isminden kelam ettiren Alya’nın final yapan İstanbullu Gelin dizisinde Süreyya ve Faruk’un kızını oynayan Yaz olduğu ortaya çıktı.

Dr. Gülseren Budayıcıoğlu’nun ‘Hayata Dön’ kitabından uyarlanan dizide başrolü oynayan Süreyya karakteri kitapta şizofrendi ve kızı Yaz’a ruhsal ve fizikî şiddet uyguluyordu. Fakat İstanbullu Gelin’de Süreyya’nın bu durumu anlatılmadı. Hatta şizofreni oynaması gereken Süreyya’nın birtakım özellikler dizideki İpek karakterine verildi.

Gerçek hayat kıssalarını anlatıldığı kitaplardan esinlenerek hazırlanan dizileri izleyen toplumsal medya kullanıcıları, kimsenin bilmediği ayrıntısı gözler önüne serdi. Yayınlandığı periyoda damga vuran İstanbullu Gelin’in şimdilerde reyting rekorları kıran Kırmızı Oda dizisiyle enteresan bir irtibatı olduğu öğrenildi. Birebir müellifin kitaplarından uyarlanan dizilerden Kırmızı Oda’daki Alya karakterinin İstanbullu Gelin’de Süreyya’nın kızını oynayan Yaz olduğu ortaya çıktı.

KIRMIZI ODA ALYA İSTANBULLU GELİN YAZ ORTAK ÖYKÜSÜ

Gerçek bir hayat öyküsünün anlatıldığı İstanbullu Gelin’in son döneminde ortaya çıkan Süreyya’nın kızı Yaz, hukuk fakültesinde okuyan ve annesiyle meseleleri olan biri olarak ekrana geldi. Hatta psikoloğa giden Yaz, annesinin babaannesini öldürdüğünü söylemişti.

İstanbullu Gelin’deki Yaz

İstanbullu Gelin’in final yapmasıyla bu kıssada kısa müddette gündemden kalktı. Lakin şimdilerde TV8 ekranlarında yayınlanan Kırmızı Oda dizisinde Alya’nın ortaya çıkmasıyla İstanbullu Gelinyeniden gündem oldu. Alya’nın kıssası açılmaya başladıkça, temaslar da bir bir ortaya çıkıyor. Büyük bir konak, varlıklı bir aile, eziyet gören bir çocuk, şizofren bir anne… Öykü babaannenin mevti, annenin kendisini asması, alkolik babanın da kızına şiddet uygulamasıyla devam ediyor.

Toplumsal medya kullanıcıları gündeme getirdi

Kırmızı Oda dizisindeki Alya, aslında ismi Ala olan bir kız kitapta. Yani İstanbullu Gelin’deki Yaz. Süreyya ve Faruk’un kızı, Esma’nın torunu… İstanbullu Gelin’in gerçek öyküsü, Kırmızı Oda’daki Alya’nın kıssasıyla ortak. Muharririn iki kitabını da okuyan toplumsal medya kullanıcıları bu durumu kısa müddette ortaya çıkardı.

İSTANBULLU GELİN KONUSU NEDİR?

Hayata Dön kitabındaki bu kıssayı özetleyen bir toplumsal medya kullanıcısı, Kırmızı Oda’da Alya, İstanbullu Gelin’de ise Yaz karakteri olarak izlediğimiz Alya’nın gerçek öyküsünü şöyle anlatıyor:

“Konusu şöyle: Ala isminde bir kız geliyor. Dağınık, pasaklı, pis. Gülseren Budayıcıoğlu Ala’yı konuşturmaya çalışıyor ancak kız kimseye itimat duyamadığı için özel hayatını ve yaşadıklarını anlatamıyor. Hekim hanım da konuşmasını kıssalar anlatarak sağlamaya çalışıyor. Bu kızımız annesinden hiç sevgi görmemiş. Babası hapisteyken annesi buna gebe kalmış.

Esma Sultan Ala’nın annesi Süreyya’yı itip kaktığı için Süreyya köle üzere Esma Sultan’a hizmet eder olmuş. Kendi kızını unutmuş, konuttaki herkes de Alayı itip kakmış. Kimse ne sevmiş, ne konuşmuş. Çocukluğu daima bir yerde sinerek geçmiş. Babası mahpustan çıkınca o da ilgilenmemiş. Esasen sarhoşmuş daima.”

Anne kızına düşman olup eziyet ediyor

“Bir gün Esma Sultan hamamda yıkanırken ayağı kayıp düşüyor, o anda bu kızımız eliyle Süreyya’yı gösterdiği için Süreyyayı mahpusa atıyorlar. Süreyya mahpustan çıkınca işin rengi değişiyor, Ala’ya düşman oluyor onu aç bırakıyor, öldüresiye dövüyor, eziyet ediyor. İnsan okudukça üzülüyor. Bir gün Ala’yı babası doktora götürüyor, bedenindeki morluklar açığa çıkınca Süreyya’nın onu dövdüğü anlaşılıyor. Babası da Süreyya’yı dövmeye başlıyor.

Kızın yüzünden dayak yedikçe Süreyya kıza daha da kinleniyor. Babası daima konutta durup Süreyya’yı denetim altında tutmaya çalışırken Süreyya deliriyor. Kendi kendine konuşmaya başlıyor. Babası Süreyya’yı hastaneye yatırmaya çalışınca da Süreyya Ala’yı sandalyeye bağlayıp onun gözü önünde banyoda kendini asıyor. Ölürken sen ben olacaksın, beni gösteren parmağın kopsun falan diyor.

Annesiyle kendini tek vücut olarak düşünüyor

Bu intihar banyoda olduğu için banyo yapmıyor. Bu ortada daima ders çalışıp hukuk fakültesini derece ile bitiriyor lakin ruhsal ve dış görünüş olarak bitik durumda. Tanımadığı beşerlerle sadece yalnızlığından kurtulmak için yatıp kendine onlara dövdürüyor, tıpkı annesi üzere. Birçok psikiyatra gidiyor lakin herkes onu başından atıyor, ilgilenmiyor.

Kıssanın sonunda Ala, Gülseren Hanım’a geliyor ve onun Madalyon Klinik’teki terapilerine katılıyor. Ekranda artık Alya’nın öyküsünü izliyoruz. Kırmızı Oda’da Tabip Hanım, onu çözmeye başladı. Konakta annesinin aynaları kapattığını, kendisini bile görmeye tahammül edemediğini gördük.

Haberler.com