Çorum Programı kapsamında birinci olarak Valiliği ziyaret eden Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, daha sonra dal temsilcileriyle bir ortaya geldi.
“Pandemi bize değişimi emrediyor”
Dünya ve Türkiye’nin pandemi ile boğuştuğuna dikkat çeken Pakdemirli, “Bu süreçte tarımı ve gıdayı etkileyen bir sürü öge var. Dünyada emtia fiyatları artıyor. Ülkeler stok yapmaya başladı. Dış ticaret önlemleri getirildi. Tüm dünyada meçhullüğü yönetmekten gelen tasadan ötürü fiyatlandırma yapısı, son derece üste gitmiş durumda. Bu durum çiftçimizin, üreticimizin, tüketicimizin aleyhine oluyor. Burada üreticimizin sürdürülebilir olarak üretimde kalması noktasında uğraşımızı sürdürüyoruz. Pandemi artık bize bir şey emrediyor. Evvelce yaptığımız üzere işlerimizi devam ettirmememiz gerektiğini tabir ediyor. Bir eser üretiyorsak bunun farklı eserlerini aramamız gerekiyor. Dönüm başı, hektar başı verimlilikleri artırmamız gerekiyor. Son 20 yılda eserlerin dekar başına yüzde 40 düzeyinde bir artış var. Mısırda yüzde 112’lere varan bir artışımız var. Bunların hepsi Ar-Ge ve teknoloji ile oluyor. Pandemiden sonra bütün mevzuları gözden geçirmemiz gerekiyor” dedi.
“Son 50 yılda sel, kuraklık üzere afetlerin sayısı 5 kat arttı”
İklim değişikliğinin ziraî üretimde yol açacağı kayıplara dikkat çeken Pakdemirli, “Küresel ısınma ve iklim değişikliği kapımızda. Evvelce yaptığımız işleri yapmamamız lazım. Son 50 yılda sel, kuraklık üzere afetlerin sayısı 5 kat arttı. İklim değişikliği de önümüzdeki 15-20 yılda ziraî üretimde yüzde 15 ila 20 kayıp olacağını gösteriyor. Kuraklığı daima birlikte yaşadık. Hububat ve baklagillerde dekar başına 100 TL’ye varan takviye, borçların ertelenmesi üzere ek önlemler aldık. Bu yıl 40 bin dekarın üzerinde bir alan sigortalandı. Kuraklığı artık süreksiz olarak düşünmememiz gerekiyor. Sigortaya biraz daha yönlenmemiz gerekiyor. 2020’de kuraklıkta devlet takviyesini yüzde 60’dan 70’e çıkardık. Hasar ödeme oranlarını da yüzde 80’lere çıkardık” diye konuştu.
“Küresel belirsizliklerden ötürü emtia fiyatlarında artış var”
Pandemi ve global belirsizliklerden ötürü emtia fiyatlarında artış olduğunu anlatan Pakdemirli, şöyle devam etti:
“Petrol, doğal gaz, demir çelik fiyatlarında tahminen yüzde 100’lere, 200’lere varan fiyat artışlar var. Emtia fiyatlarındaki artış bugüne kadar çiftçimizi ve üretecimizi etkilememiş olsa da bundan sonra maliyetler açısından etkileyecek. Burada alacağımız en kıymetli önlem, şu son 3 yıldır biz hiçbir vakit çiftçimizin emeğini yerde bırakmadık, alın terini boşa akıtmadık. Daima gerçek fiyat siyasetleri, gerçek alım siyasetleri ve yanlışsız piyasalar oluşmasını sağlayarak hem hububatta hem bakliyatta yanlışsız fiyatlara ulaşması çabası içerisinde olduk. Bunu da ekseriyetle başardık diyebilirim.
“Fiyat artışları asgarî halde yansıdı”
Global ekonomik bir dalgalanmanın olduğu pandemi periyodunda çiftçimizi üzmeden, moralini bozmadan üretimin içerisinde kalmasının çabası içerisinde olduk. Hem üretici hem tüketici açısından besin fiyat artışlarının tahlili için yapısal çalışmaların yapılması gerekiyor. Son derece artan fiyatlar mutfaktaki enflasyonun da bir biçimde hem gelir manasında hem de bunların sabitlenmesi manasında çalışmalar yapılması gerekiyor. Fiyat artışları ile ilgili onlarca çalışma yaptık. Dünyadaki fiyat artışları ülkemizde asgarî yansımıştır. Bunda artırılan üretim, yanlışsız alım siyasetleri ve yanlışsız dış ticaret siyaseti ile fiyat artışlarının asgarî düzeyde olması çabası içerisinde olduk. Bunda da başarılı olduk.”
“Çiftçimizin kontratlı üretime geçmesi lazım”
Besin fiyatlarındaki artışların tahlilinin yapısal değişikler olduğunu vurgulayan Bakan Pakdemirli, şunları kaydetti:
“Bugün kısa vadeli tahliller ortaya koyuyoruz. Fakat yapısal olarak en değerli değişimi kontratlı üretimde görüyorum. Türkiye’nin aşikâr eserlerinin de içinde olduğu, işte şeker pancarı olsun birkaç tane daha eserimiz var. Bu eserlerde bir tecrübemiz var. Gelişmiş ülkelerde yüzde 80-85 oranında kontratlı üretim olduğunu görüyoruz. Bizde bu oran yüzde 5 düzeyinde. Bizim çiftçimiz, üreticimiz ektiği eserin kaç liraya satacağını bilmiyor. Harman vaktine kadar bir argüman oynuyor. Çiftçimizin daha konforlu olması için yıllar itibariyle süratli bir biçimde kontratlı üretime geçmesi lazım. Türkiye bu alanda geç kalmıştır.
“Çözüm taban fiyatta değil”
Ana muhalefet partisi başkanı çıkıyor. Kimi açıklamalarda bulunuyor. Taban fiyatlarıyla ilgili falan. Tahlil taban fiyatlarında değil. Türkiye artık özgür piyasa iktisadından geriye dönemez. Türkiye ithalat ve ihracata açık. Bu işleri taban fiyatıyla yürütemezsiniz. Bu işleri kontratlı üretimde yaparsanız. Sıkıntı üreticinin üretimde kalması, güçlenmesi ile bunu fakat kontratlı üretimle yaparsınız. Kontratlı üretimle ilgili yasal mevzuat eksiğimiz var. Bunun tamamlanması lazım. Bunu sihirli değnek olarak algılamamamız lazım. Kontratlı üretimin, toplam üretim içerisindeki hissesini artırmamız lazım. Bu vakit alır, bir an önce devreye koymamız lazım. Bilhassa yapısal olarak değişikliğin en başında kontratlı üretim geliyor.”
Haber7
