UZMAN Psikolog Begüm Özkaya, “Sofraya oturmadan evvel çocuğunuzla oyun oynayın. Oyun sayesinde neşelenen çocuk yemekten daha fazla keyif almaya başlar” dedi.
Medicana Sivas Hastanesi Psikoloğu, Aile ve Evlilik Müşavere ve Cinsel Danışmanı Begüm Özkaya çocuklara yemek yeme alışkanlığını kazandırmak için anne ve babalara düşen vazifeler hakkında bilgi verdi.
Özkaya, çocukların gelişimleri için çok yemesi değil, sağlıklı ve istikrarlı beslenmesinin kâfi olduğunu belirterek, “Çocukların gelişimleri için çok yemesi değil, sağlıklı ve istikrarlı beslenmesi kafidir. Çocuklar, daha bebeklik periyotlarından başlayarak, yemek yiyerek yahut yemeyerek ailelerini kontrol altında tutabileceklerini fark ederler. Yemek yeme saatlerinde işleri zorlaştırarak, ailelerin dikkatini kendilerine çekebilirler, kızgın oldukları anne yahut babaya eziyet çektirebilirler” dedi.’ÇOCUĞU YEMEK YEMEK İÇİN ZORLAMAYIN’Psikolog Özkaya, çocuğa yemek yeme konusunda baskı yapmak, yediği takdirde ödüllendirmek, tam tersine yemediğinde ceza vermenin işe yaramadığını lisana getirerek, “Özellikle 8-9 aylıktan okul çağına kadar uzanan devirde, anne-babalar en çok çocuklarının iştahsız olmasından yakınıyor. Çocuğun yeme isteği büyüme suratına ve şahsî duruma nazaran aşikâr periyotlarda değişse de, bilhassa 1-2 yaş ortası iştahın en düşük düzeyde olduğu devirdir. Bu devirde bilhassa yemek seçme ve yemeği reddetme davranışlarının sıkça karşılaşılan bir sorun olduğu bilinmektedir. Çocuk kimi günler az, kimi günler fazla yiyorsa bu yaşın getirdiği doğal bir özellik, hasebiyle üzerinde durulması gerekmiyor. Lakin çocuk sık ve az yemeye alışmışsa, bu halde yenen yemek de ana öğünde yenen kadar besin kıymeti taşıyabileceği için ‘fazla yemek yemiyor’ diye endişelenilmemesi gerekmektedir. Fakat uzun müddettir iştahsızca ve yetersiz kilo alıyorsa bu sorun bağırsak parazitleri, kabızlık, diş çıkarma, kansızlık yahut idrar yolu enfeksiyonundan kaynaklanabileceği için kesinlikle bir doktora başvurmak gerekmektedir. Birebir vakitte çocuklardaki iştahsızlık sorununu çoklukla anne-babanın boşanması üzere ruhsal travmalarda lakin en çok da anne ve babanın beslenme konusunda yaptıkları yanılgılar sonucunda oluşmaktadır. Zira çocuğa yemek yeme konusunda baskı yapmak yediği takdirde ödüllendirmek tam tersine yemediğinde ceza vermek işe yaramadığı üzere sorunun daha büyümesine yol açmaktadır” tabirlerini kullandı.’YEMEK SAATLERİNİ ÇOCUKLARINIZA NAZARAN AYARLAYIN’Özkaya, çocukların çok yorgun ve uykulu oldukları vakit iştahlarının da olmadığını belirterek, “Çocukların çok yorgun ve uykulu oldukları vakit iştahları olmadığı için yemek saatlerini ona nazaran düzenlemek gerekmektedir. Sofraya oturmadan evvel çocuğunuzla oyun oynayın. Oyun sayesinde neşelenen çocuk yemekten daha fazla keyif almaya başlar. Yemek ortalarında çocuğunuza şeker, çikolata, pasta, meyve suyu üzere şekerli yiyecek ve içecekleri mutlaka vermeyin” dedi.İştahsız çocukları için anne ve babaların ne yapması gerektiği konusunda da bilgi veren Özkaya şunları söyledi:
“Öncelikle çocuğunuzun sağlıklı gelişmesi için çok yemesi gerekmez, istikrarlı beslenmesi kâfi olacaktır. Çocuklar anlatılanı değil, gördüğünü taklit eder. Bu yüzden anne-baba ve bakıcı üzere çocuğun bakımından sorumlu bireylerin kendi beslenme davranışlarına dikkat etmeleri gerekmektedir. Çocuğunuzu başkalarıyla karşılaştırmayın, her bünyenin ihtiyacı ve büyüme suratı farklıdır. Çocuğunuzu hiçbir hususta öbürleri ile kıyaslamayın Aç olan çocuk eninde sonunda yemek ister, onun kendinin aç olduğunu fark etmesine müsaade verin. ‘Şunu yer misin, bundan da ister misin, tahminen bunu seversin’ üzere sorulardan uzak durun. Yemek sofrada yenir, elinizde tabak oda oda dolaşmayın. Çocuğunuz yemek vaktinde mama iskemlesine yahut sandalyede oturarak ve aile sofrasına katılarak yemek yemenin toplumsal bir olay olduğunu görerek öğrenmelidir. Yemeği televizyon olmayan, dikkatinin dağılmayacağı sessiz bir ortamda yedirin, vaktinin hoş geçmesine ihtimam gösterin. Bir müzik ya da masalla bu süreci neşelendirebilirsiniz. Çocuğunuza yemeğini yemesi için kâfi vakit verin; lakin bu müddet yarım saatten fazla olmamalıdır. Yalnızca öğününde yemek teklif edin, yemek ortalarında atıştırmalarına müsaade vermeyin, esasen küçük olan mideleri çabuk doyuran bu abur, cuburlarla dolacak, açlık hissi ortadan kalkacaktır. Çocuklar 1,5 yaşından sonra çatal kaşık kullanabilirler, hasebiyle bu yaştan sonra kendi kendine yemesini desteklemek için kaşığı ağzına vermektense, eline verip, yemesini bekleyin. Tabağı tepeleme doldurmak manzara açısından itici gelebileceği için porsiyonları ufak tutun”
Kaynak: Demirören Haber Ajansı
Haberler.com
