Son Dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan, kısıtlamalarda esnemenin konuşulduğu Kabine toplantısı sonrası açıklama yapıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, koronavirüsle gayret başta olmak üzere kıymetli bahislerin masaya yatırıldığı toplantı sonrası açıklamalarda bulunuyor.

Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle;

“Kabine Toplantımızda güvenlikten sıhhate, ülkemizin gündemindeki tüm problemleri değerlendirdik. Geçtiğimiz günlerde Irak’ın kuzeyindeki Gara bölgesine yapılan harekatla ilgili detaylar üzerinde de durduk.

“ŞEHİTLERİMİZE ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM”

Bu harekat üzerinde şehit düşen 3 askerimizle alçakça katledilen 13 vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum.

Bu süreçte devlet olarak her yolu deneyerek terör bataklığını kurutmaya çalıştık. 1990’lı yılların kaotik ortamında terör örgütü hem askerlerimiz, güvenlik güçlerimizle öbür kamu görevlilerimize hem de sivil vatandaşlarımıza acımasız hücumlar gerçekleştirmiştir. Bebeklerden bayanlara, yaşlılara kadar ayrım gözetilmeksizin herkes gaye alınmıştır. Bölge ülkelerinin ve global güçlerin piyonu haline dönüşen örgüt bir müddet kendi kabuğuna çekilmiştir.

Bu periyotta terör sorununu suhuletle tahlile kavuşturmak için tüm risklerini göze alarak çeşitli adımlar attık. Milletimizin birliğine, ülkemizin bütünlüğüne göz diken çevrelerle birlikte hareket eden terör örgütü yine hareketlere başladı.

“KAPSAMLI TERÖR OPERASYONLARI YÜRÜTÜLDÜ”

Sur, İdil, Cizre, Silopi, Nusaybin, Derik, Dargeçit ilçelerimizde yaşanan hadiseler güvenlik kuvvetlerimiz müdahalesiyle bastırılmıştır. Sonlarımız içerisinde kapsamlı terör operasyonları yürütülmüştür.

Türkiye’ye terörden darbeye her idaresi kullanarak diz çöktürmeye çalışanlara karşı milletimiz canı kıymetine sahip çıkarak tarihi bir ders vermiştir.

Güney hudutlarımız boyunca oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu kırmak için de çok sayıda harekat gerçekleştirdik. Bu harekatlar sayesinde Suriye hudutlarımızın kıymetli bir kısmını inançlı hale getirdik.

Ülkemizin Temmuz 2015 yılından bugüne kadar sonları içinde ve dışında yürüttüğü operasyonlarda verdiği şehit 401 asker, 403’ü jandarma, 116’sı güvenlik koruyucusu olmak üzere toplam 1259’dur. Tekrar bu periyotta terör örgütlerinin ataklarında 770 vatandaşımız hayatını kaybederken 5 binin üzerinde vatandaşımız da yaralanmıştır. Yurt içinde ve yurt dışında toplamda 12 binin üzerinde terörist imha edilmiştir. Etkisiz hale getirilen terörist sayısı 17 bin 750’yi bulmuştur. Elbette tek bir şehidimizin tırnağını bile bu teröristlerin topuna birden değişmeyiz.

Burada sayı olarak söz ettiğimiz her bir şehit, gazimizin, hatta teröristin nihayetinde bir can olduğunu asla unutmuyoruz. Medeniyetimizin temelinde insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışı vardır.

“KUTSALLARIMIZ KELAM KONUSU OLUNCA GÖZÜMÜZ DÜNYAYI GÖRMEZ”

Evvelki akşam UNESCO Yunus Emre Yılı’nda bir defa daha rahmetle andığımız büyüklerimiz bize daima “önce insan” demeyi öğütlemiştir. Bizim ezanımız, bayrağımız, vatanımız başta olmak üzere kutsallarımız kelam konusu olduğunda gözümüz dünyayı görmez.

İnancımız ve kıymetlerimiz yolunda gayret ederken şehitlik ve gazilikle müşerref olmayı en üstün vasıf olarak kabul ederiz. Bizim elimizde tek bir temizin kanı yoktur, olmamıştır, olmayacaktır. Geçmişimizde tek bir coğrafyanın ya da toplumun sömürülmesinin ayıbı yoktur, olmamıştır, olmayacaktır. Ne ecdadımızdan bu türlü bir miras aldık, ne kendimiz bu türlü bir zillete bulaştık, ne de evlatlarımıza bu türlü bir utanç bırakacağız.

Katran karasından beter halleriyle ülkemize insanlık, hak, adalet, özgürlük, demokrasi dersi vermenin peşine düşenlere diyorum ki, evvel siz aynaya bakın ve kendi gerçeklerinizle yüzleşin. Sırça köşkleriniz en küçük bir rüzgarda nasıl temellerinden sarsıldığını biz görüyoruz.

“NİCE FIRTINALAR ATLATTIK”

Biz ise binlerce yıllık esaslı geçmişimizde birçok fırtınalar atlattık. Zira biz hiçbir vakit zalim olmadık. Zalimin yanında yer almadık, zalime teslim olmadık. Zira biz her vakit mağdura kucak açtık, mazluma el uzattık, hukukunu koruyanın safını tercih ettik.

Suriye’de bunu yaptık. Libya’da bunu yaptık. Karabağ’da bunu yaptık. Somali’de bunu yaptık. Filistin’de bunu yaptık. Irak’ta, Bosna’da, Kıbrıs’ta bunu yaptık. Şayet bunun için bir bedel ödememiz gerekiyorsa da ödedik.

“HİÇBİR VAKİT EĞİLMEDİK, TESLİM OLMADIK”

Bu bedeli yeri geldi sokaklarımız karıştırılarak ödedik, yeri geldi siyasi kaos denemesiyle ödedik, yeri geldi terör örgütleri üzerimize salınarak ödedik, yeri geldi darbe teşebbüsüyle ödedik, yeri geldi ekonomik tuzaklarla ödedik, yeri geldi milletlerarası alanda haksız, hukuksuz baskılara maruz kalarak ödedik. Lakin hiçbir vakit eğilmedik, teslim olmadık.

Bugün Türkiye kendini her zamankinden çok daha fazla güvenmektedir. Bugün Türkiye bölgesel ve global liderlik maksadına yanlışsız, şahsen alanda adım adım yürümektedir. Bugün Türkiye dünyadaki tüm mazlumların gönlünde taht kurmuştur.

Terörle uğraş sıkıntısı her türlü siyasi çekişmenin, günlük polemiklerin üzerinde tutulması gereken ulusal bir mevzudur.

Şöyle kalplerinden kopup gelen bir hisle, tam tanımını yaparak, amasız, fakatsız, lakinsiz bir formda terör örgütünü kınamayan hiç kimse kendisini bu ülkenin partisi olarak takdim edemez.

“BU MİLLET HESABINI SORACAK”

PKK’yla ortasına ara koyamadığı için bizim nazarımızda bir parti var. Terbiyesize bak. Alçaklıkta demiyorum, çukurlukta hudut tanımayanlara, bu millet onca şehidimizin ve gazimizin hesabını soracak.

Haydi bunlar tescilli terör yardakçısı, pekala bu ülkenin ikinci büyük partisi durumundaki CHP’ye ne oluyor? Kılıçdaroğlu dün bir sürü zırvayı art geriye sıraladı.

KILIÇDAROĞLU’NA SERT KELAMLAR

Ortada bize de güya sorular soruyor. Bu soruları dünyadan ve ülkemizden haberi olmayan bir meczup sorsa diyeceğiz ki mazurdur. Lakin o denli değil. CHP’nin başındaki adamcağız hayatının bir kısmı memuriyetle, başka kısmı siyasetle geçmiş, kasetle geçmiş olsa da CHP’nin genel başkanlık koltuğunu cebren ve hile ile işgal etmiş biridir.

Söylediklerine bakarak bu zatın PKK terör örgütünün nasıl alçak bir yapı olduğundan, kimlerden takviye aldığından habersiz olduğunu anlıyoruz.

Tekrar bu zatın terörün milletlerarası boyutundan, terör örgütlerinin milletlerarası alanda nasıl aparat olarak kullanıldığından zerre kadar malumatı olmadığını görüyoruz.

Bu operasyonun sorumlusu elbette birebir vakitte başkomutan ve yürütmenin başı olan cumhurbaşkanından, askerinden polisine, istihbaratçısına kadar Türkiye Devleti’dir.

Geçmişte Suriye’den Karabağ’a, Libya’dan Doğu Akdeniz’e kadar yaptığımız hiçbir operasyonu aslında sahiplenmediler.

Terör örgütüne samimi bir kınama yapmaya lisanları varmayanların yaşanan acı hadise karşısında şahsımı ve devletimi suçlama istikametinde gösterdiği uğraşı ibretle takip ediyoruz.

“İLK SEÇİMDE BU ZATIN HAK ETTİĞİ DERSİ SON SEFER ALACAĞINA İNANIYORUM”

Halbuki dün ulusal savunma bakanımız ve İçişleri Bakanımız hem CHP’nin başındaki zatı, hem de UYGUN Parti Genel Lideri’ni bilgilendirdiler. Ayrıyeten bakanlarımız TBMM Genel Konseyi’nde gereken izahatı verdiler. Birinci seçimde bu zatın hak ettiği dersi son kez alacağına inanıyorum.

ULUSAL UZAY PROGRAMI

Ülke olarak bir yandan terörle, bir yandan salgınla uğraşırken demokratik ve ekonomik kalkınmamızı ileriye taşıyacak çalışmaları da asla ihmal etmiyoruz.

Türkiye’nin yeni muvaffakiyet öykülerini teknoloji öncülüğünde özgün işlere imza atan bilim insanlarımızla birlikte yazacağız. Geleceğimizi yüksek teknolojide, inovasyonda arıyoruz.

Bu alanda gelecek 10 yıldaki gayelerimizi ve yol haritamızı paylaştık. İnandığımız ve kendimizi adadığımız surece bu maksatlara ulaşma konusunda önümüzde hiçbir mahzur göremiyorum.

Son 18 yılda yaptığımız yatırımlarla bugün uzay alanında olgunlaşmış insan kaynağına sahip bir Türkiye var. Kendi uydularını üretebilen, geliştirebilen dünyada az sayıdaki ülke ortasındayız. Gözünü uzaya dikmiş tutkulu evlatlara sahibiz. Ay’a ulaşmak ya da uzaya bir Türk vatandaşını göndermek üzere maksatlar emin olun sırf birkaç adım ötemizdedir. Ulusal Uzay Programı’nın milletimizce büyük bir heyecanla karşılandığını görmek bizleri ayrıyeten mutlu etti.

Bu milletin sıkıntısıyla dertlenemediği üzere başarılarıyla gururlanamayan nasipsizler burada da kendilerini gösterdiler. Biz Samanyolu Galaksisi diyoruz, onların aklı hala samanda. Bu atılıma uzay masalı diyecek kadar küçüldüler.

Haberler.com