Dünyayı derinden sarsan yeni tip koronavirüse (Kovid-19) 90 yaşında yakalanan ressam Sevil Yalçınduran, hastalığa karşı verdiği çabayı yapıtlarına yansıttı.
Yıllarca stilist ve modelist olarak geçimini sağlayan Yalçınduran, emekli olduktan sonra atık kumaşlarla geliştirdiği yolla fotoğraflar yapmaya başladı.
Atık kumaşı “tela” ismi verilen yapışkan bezle ütü kullanarak tuvale yapıştıran, geliştirdiği teknikle yüzlerce eser oluşturan ve 8 stant açan Yalçınduran, “Cumhuriyet Gelini” ve “Ebruli Yazılar” isimli iki kitabı da kaleme aldı.
Yalçınduran, geliştirdiği prosedürle 2017 yılında 3 ayda tamamladığı “Can Pazarı” isimli tablosunu tescil ettirmek için Guinness Rekorlar Kitabı‘na müracaatta bulundu ve birebir kolda yarışacak öteki eser bulunmadığı için beklemeye başladı.
Bu sırada, fotoğraf yapmaya ve kitap yazmaya devam eden Yalçınduran, tüm dünyayı tesiri altına alan Kovid-19’dan etkilendi.
Geçen yıl nisan ayında Kovid-19’a yakalanan ve Urla Devlet Hastanesinde 7 gün tedavi gördükten sonra ilerleyen yaşına karşın hastalığı yenmeyi başaran Yalçınduran, hastalığın beşerde yarattığı tahribatı ve tabiatın bozulan istikrarında insanoğlunun huzur arayışını fotoğraflarına aktardı.
“Koronavirüs” ismini verdiği yapıtıyla insanlığın yaşadığı karmaşayı, endişeyi, kaygıyı tablosuna yansıtan Yalçınduran, yaşadığı Narlıdere Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’ndeki odasında salgın periyodunu anlatan yaklaşık 100 yapıta daha imza attı.
Salgının son bulmasını fotoğraf yaparak bekleyen Yalçınduran, 9. ferdî standını koronavirüs temasıyla açmaya hazırlanıyor.
“Tek istediğim çalışmak ve üretmekti”
Sevil Yalçınduran, AA muhabirine, hastanedeki sürecin akabinde hastalığın tesirlerinin sürdüğünü, nefes darlığı çektiğini ve 3 sefer de panik atak geçirdiğini söyledi.
Tekrar fotoğraf yapmaya dönmenin vakit aldığını aktaran Yalçınduran, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Koronavirüsten korkmadım, hatta çocuklarım endişelenmesin diye latifeye vurdum. Hastaneden de birinci taburcu edilen ben oldum lakin nefes alamamaya başladım. Hastalığı kabul etmek istemedim. Kendi işimi yapmak kıymetliydi. Tek istediğim çalışmak ve üretmekti. ‘Ya sağlam kalayım ya da gideyim.’ diye düşünüyordum. Son 3-4 aydır biraz daha rahatım. Ruhsal tedavi ile kendimi toparladım ve yine fotoğraf yapmaya başladım.”
Yalçınduran, hastalık periyodundaki karışık hislerini yapıtlarına yansıtmak istediğine vurgu yaparak, “Aklım da karmakarışıktı. Çocuklarımı, yakınlarımı düşündüm. Atık kumaşlar bana insan üzere geldi. Hepsini bir eksen etrafında yapıştırmaya başladım, yapıştırdıkça rahatladım. Ortada bir sakinlik var. Onu da mavi renk ile anlattım. İşte insanlık da o huzurun peşinde.” diye konuştu.
Yine stant açmayı hedefliyor
Sevil Yalçınduran, salgın sona erdikten sonra koronavirüs sürecinde hazırladığı yapıtlarla bir stant açmak istediğini belirtti.
Hayatını, hastalığı satırlara dökmek ve kitaplaştırmak istediğine işaret eden Yalçınduran, “Çalışınca, üretince bir maksadın oluyor. İnsan maksadı olmazsa nasıl yaşar? Beşerler çalışsınlar, üretsinler lakin her şeyden evvel kendilerine dikkat etsinler. Herkes kendini korursa, sokağa çıkmazsa koronavirüsten de korunuruz.” diye konuştu.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Efsun Erbalaban Yılmaz
Haberler.com
