ANKARA Sıhhat Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Gerek, “Aşı olduktan sonra önlemleri elden bırakmamak gerekiyor. Rehavete kapılmadan aşı sonrasında maske, ara ve paklık üçlüsündeki dikkati sürdürmek gerekir” dedi.
Prof. Dr. Mustafa Gerek, koronavirüsle uğraş kapsamında Çin’den 6,5 milyon doz aşının daha tekrar gelmesiyle birlikte bugün için kâfi seviyede aşının bulunduğunu söyledi. Aşının koronavirüse karşı şu anda eldeki en güçlü silah olduğuna dikkat çeken Gerek, “Dolayısıyla bu salgını yenme noktasında her bireyin aşı olmada bir direnç yahut isteksizlik göstermemesi beklenir. Aşıların mümkün yan tesirlerine baktığımız vakit meyyit virüs aşılarının çok önemli yan tesirlerinin olmadığını biliyoruz. Aşı yapıldıktan sonra birtakım şahıslarda aşı yerinde ağrı, hafif ateş ve ishal gibi Covid-19 semptomlarının kimi bulgularını yaşayabilmesi mümkün. Bugüne kadar bunların hiçbiri özel yahut ağır bir tedavi gerektirecek seviyede olmadı” diye konuştu.
‘KORONAVİRÜSE YAKALANMA KORKUSU DAHA CİDDİ’Gerek, aşının hastalığa emsal biçimde önemli bir yan tesirinin olmadığını tabir ederek, “Ancak şahısların bilinen alerjileri varsa, aşının yapıldığı ortamdan ayrılmamalarında yarar var. Bu salgını önlemek bakımından herkesin bu noktada hassas ve istekli olmasında yarar var. Aşı olduğunuz vakit sizi koronavirüse karşı bu aşı koruyorsa ki yüksek oranda koruduğunu kabul ediyoruz; o zaman öbür kaygıları yenmekte yarar var. Zira hasta olmak da bir dehşet yaratıyor. En azından sizin hasta olma endişenize karşı elinizde bir imkan kelam konusu; bunu iyi pahalandırmak lazım. Koronavirüse yakalanma korkusu bence aşı olma kaygısından çok daha önemli bir durumdur. Aşıya karşı bir direnç göstermemek gerekir” dedi.’AŞIDAN SONRA TEDBİRLERİ BIRAKMAMAK GEREKİYOR’Toplumun yüzde 60-70’inin aşılanması halinde salgını yenme noktasında kıymetli bir muvaffakiyet elde edileceğini kaydeden Gerek, şunları söyledi:
“Aşı olduktan sonra önlemleri elden bırakmamak gerekiyor. Toplumsal bağışıklık oranı yüzde 70’lere ulaşmadan hiçbirimiz istek ettiğimiz seviyede emniyette değiliz. Aşıda ikinci dozu da olduktan sonra maske, uzaklık ve paklık konusuna birebir ölçüde ihtimamlı biçimde devam etmemiz gerekir. Ne vakte kadar; ‘toplum bu enfeksiyonu artık yendi, toplumda bu enfeksiyon çok az seviyede görülebilir’ dediğimiz noktaya kadar devam etmekte yarar var. Şayet kendinizde bir viral üst teneffüs yolu enfeksiyonu hissediyorsanız, bu koronavirüs de olmayabilir, gribal enfeksiyon ya da nezle olabilir. Yeniden maske, aralık ve paklık konusuna tıpkı ölçüde dikkat etmekte, bu dikkati sürdürmekte yarar var. Mevcut enfeksiyonu diğerlerine bulaştırma noktasında da maske kıymetli bir bariyer ve esirgeyicidir. Bu bakımdan rehavete kapılmadan aşı sonrasında maske, uzaklık ve paklık üçlüsündeki dikkati sürdürmek gerekir.”
Kaynak: Demirören Haber Ajansı
Haberler.com
