Son dakika haberleri: Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Son 18 yılda 4 bin 440 eseri yeniden ait olduğu topraklara kavuşturduk”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ülkemizden yurt dışına kaçırılan yapıtların tekrar vatanına dönmesi için ağır uğraş gösteriyoruz. Bu istikamette yaptığımız tüzel ve diplomatik çalışmalar sonucunda son 18 yılda 4 bin 440 yapıtı yine ilişkin olduğu topraklara kavuşturduk. Bununla birlikte kıymet biçilmez birçok yapıtımızın hala dünyanın değerli müzelerinde sergilendiğini de biliyoruz. Çalınan bu yapıtların iadesi için çabamızı kararlılıkla sürdürüyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Devlet Fotoğraf ve Heykel Müzesi’nin açılış programına katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, onarımı tamamlanarak hizmete açılan Ankara Devlet Fotoğraf ve Heykel Müzesi’nin Ankara’ya, Türkiye‘ye, turizme güzel olmasını diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Devlet Fotoğraf ve Heykel Müzesi’ni tekrar sanatseverlerle buluşturan Kültür ve Turizm Bakanlığına, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a, onarımda vazife alan mimarından emekçisine herkesi tebrik etti.

Ankara Devlet Fotoğraf ve Heykel Müzesi’nin Ankara’nın sembol yapıtlarından biri olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merhum Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından 1930 yılında inşa edilen bu yapı birinci ulusal mimarlık devrinin en hoş örneklerindendir. Türk Ocakları Merkez Binası olarak projelendirilen, maalesef daha sonra halk meskenine dönüştürülen bu müze Başkent’te uzun yıllar kültür ve sanatın merkezi olmuştur. Gerek kullanımından, gerekse vakitle oluşan yıpranmadan ötürü binada kapsamlı bir onarım muhtaçlığı doğmuştur. Kültür ve Turizm Bakanlığımızca 2017 yılında binada onarım çalışmalarına başlandı. Proje kapsamında yapının özgün mimari ayrıntılarına sadık kalınarak taşıyıcı duvarların içine çelik kafeslerle güçlendirme yapıldı. Böylelikle müze statik bakımdan tahkim edilerek sarsıntıya karşı eskisine nazaran çok daha dirençli hale getirildi. Bu süreçte müzemizin teknolojik altyapısını da yeniledik. Türk fotoğraf ve heykel sanatının en nadide örneklerine konut sahipliği yapan müzemizin depolarındaki yapıtları akıllı depolama sistemi ile muhafaza altına aldık. Ayrıyeten müzenin envanterindeki tüm eserler fotoğraflanarak belgelenmiş ve dijital ortama aktarılmıştır. Bu halde müzemiz sağlıklı bir belgelendirme ve arşivleme imkanına kavuşmuştur. Ankara Devlet Fotoğraf ve Heykel Müzesi 3 yıllık titiz bir çalışmanın sonucunda daha çağdaş, daha kullanışlı bir altyapı ile hizmete hazır hale gelmiştir. Yapılan onarımla yeni bir çehre kazanan müzenin başkentimizin çekim merkezlerinden biri olmayı sürdüreceğine inanıyorum” sözlerini kullandı.

“İnsanlık tarihi kadar eski, binlerce yıldır insanlığa istikamet çizmiş, her karışından adeta tarih fışkıran bir ülkede yaşıyoruz” diyerek kelamlarını sürdüren Erdoğan, “81 vilayetimizin tamamı farklı bir medeniyetin, farklı bir kültürün yapıtlarıyla dokunmuş birer açık hava müzesi üzeredir. Bunun yanında Afrika’dan Asya’ya, Kudüs’ten Kırım’a, Balkanlar’a kadar pek çok yerde ecdadımıza ilişkin kesinlikle bir eser vardır. Cetlerimiz fethettiği topraklara yüksek kültürü yanında medeniyetimizin ihtişamını yansıtan görkemli yapıtlarıyla de mührünü vurmuştur. Medeniyet inşa etmek elbette zordur, emek ve vakit gerektiren bir iştir lakin en az bunun kadar kıymetlisi bu medeniyetin eserlerine ve kültürüne sahip çıkmak, onu yaşatmak, devralınan mirası daha da geliştirmektir. Tarih içinden süzülüp gelen kültürel miras yeni jenerasyonların katkısıyla, yeni jenerasyonların ekleriyle zenginleşir ve süreklilik kazanır. Bunun için geleneği tekrar üretmek, işlemek, geçmişin birikimini altın sandukasından çıkartarak bugüne taşımak gerekir. Anadolu’nun her bir kentine yayılmış müzelerimiz hem bize mazimizi hatırlatan hem de insanlığın ortak birikimini yansıtan müstesna yapıtlardır. Müzeler her tarafıyla milletimizin geçmişten geleceğe kurduğu birer kültür, sanat ve tarih köprüsüdür. Lakin bir periyot tarihimize, sanatımıza, kadim kıymetlerimize sahip çıkmak konusunda yaşanan ihmalkarlık müzelerimize de yansımıştır. Tarihimize ve sanata kendi sığ ideolojilerinin merceğinden bakanlar uzun yıllar müzelerimizi bakımsızlığa, yıkıma, talana mahkum etmiştir. Türk müzeciliği, sembolik birkaç adım dışında hak ettiği ilgiyi hiçbir vakit görmemiştir. Çok daha vahimi, bir devir müzecilik Ayasofya Camii’nde olduğu üzere milletin kutsallarıyla hesaplaşmanın aracı haline dönüştürülmüştür. Tarihimizin değerli bir kısmını reddeden bu zihniyet, ülkemizi yüzyılların birikiminden yoksun etmenin yanı sıra kültür ve sanat hayatımızın çoraklaşmasına sebep olmuştur. Halbuki kökleri kuruyan bir ağaç nasıl ayakta duramazsa, mazisi ile bağları zayıflayan toplumlarda istikbali inşa edemez. Tarihimizle ve coğrafyamızla ilgimiz ne kadar esaslı ve sağlam olursa esen rüzgarlara karşı direncimiz de o kadar güçlü olacaktır. Bu emelle bir taraftan geçmişin yanlışlarını düzeltirken, başka taraftan geleceğe damga vuracak uzun vadeli çalışmalar yürütüyoruz. Bilhassa gençlerimizin tarihini bilen, kültürüne vakıf, aklı selim, kalbi selim ve zevki selim sahibi bireyler olarak yetişmeleri için uğraş gösteriyoruz. İnsanımızın ortasında ayrım yapmadığımız üzere sanatkarlarımız, sanat kısımlarımız ortasında da asla ayrımcılık yapmıyoruz. İmtiyazlarını kaybedenler bizi daima eleştirse de bu topraklara ilişkin ne varsa Türkiye’nin bir zenginliği olarak hepsini kucaklamaya çalışıyoruz. Ülkemizin kültür ve sanat hayatına ek kıymet katacak, bu alanda çeşitliliği artıracak her türlü nitelikli yapıta takviye veriyoruz” açıklamasında bulundu.

Tarihi yapıtları restore etme, renove etme, kültür sanat hayatına tekrar katma noktasında pek çok projeyi hayata geçirdiklerine dikkat çeken Erdoğan, “Mesela, koleksiyonu ile dünyanın sayılı örnekleri ortasında yer alan Anadolu Medeniyetleri Müzesini restore ettik. Geçtiğimiz hafta Tunceli, Bursa ve Konya-Akşehir’de 3 değerli müzemizin açılışlarını gerçekleştirdik. Türkiye genelinde 156 müzemizi yenilerken, ayrıyeten ülkemize memleketler arası standartlarda 52 yeni müze kazandırdık. Vazifeye geldiğimizde 42 olan kültür merkezi sayımız bugün 116’yı çıktı. Son 18 yılda 91 yurt içi ve 78 yurt dışı kültür varlığı standı düzenledik. Dayanak ve teşviklere bağlı olarak müze ve ören yerlerini ziyaret edenlerin sayısında da çok önemli artış yaşandı. 2002 yılında 7.5 milyonu dahi bulmayan müze ve ören yeri ziyaretçi sayısı bugün 42 milyonu aşmıştır. Hudutlarımız içinde tüm bunları yaparken yurt dışındaki kültürel varlıklarımızı da asla ihmal etmiyoruz. TİKA ve Yunus Emre Enstitüsü başta olmak üzere ilgili kurumlarımız vasıtasıyla nerede bir cet yadigarı yapıtımız varsa sahip çıkıyoruz. Ülkemizden yurt dışına kaçırılan yapıtların tekrar vatanına dönmesi içinde ağır çaba gösteriyoruz. Bu istikamette yaptığımız tüzel ve diplomatik çalışmalar sonucunda son 18 yılda 4 bin 440 yapıtı yine ilişkin olduğu topraklara kavuşturduk. Bununla birlikte değer biçilmez birçok yapıtımızın hala dünyanın değerli müzelerinde sergilendiğini de biliyoruz. Çalınan bu yapıtların iadesi için çabamızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Türkiye’yi kültür ve sanatta hak ettiği pozisyona kavuşturana dek çalışmaya, koşturmaya, uğraşa devam edeceğiz. Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız 2023 yılını inşallah başka alanlarla birlikte kültür ve sanatta da çok daha güçlü karşılayacağız” dedi.

Merasimin akabinde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a günün anısına yapının mimarı merhum Arif Hikmet Koyunoğlu’nun Mustafa Kemal Atatürk’e sunduğu ve içinde bulunulan binanın inşaatı için onay aldığı suluboya fotoğrafının bir röprodüksiyonunu takdim etti. – ANKARA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı

Haberler.com